"İnsan yüreği soba gibi. Sıcaklık üretiyor, enerji yayıyoruz. Ama başkalarını suçlayınca, onları karalayınca, dedikodu yapıp kem konuşunca enerji kaybolur. Yüreğimiz soğur."
Doğan Kitap
Anadolu'da işsizliğin doğurduğu yegâne iş olan dedikodu, almış yürümüştü
Reklam
"Hepiniz birbirinizden korkarsınız, hep o yüzden. Hep başkaları hakkınızda dedikodu yapar diye ödünüz patlar."
İnsanlar sizi küçümsediğinde ve sizinle alay ettiğinde, onlara kulak asmayın. Dedikodu çoğu zaman üstü örtük bir kıskançlıktır.
Sayfa 115
Elimizde kürdan gibi incecik ve latif zıpkınlar, başkalarının hayatından veya mutsuzluğundan kendimize bir paye çıkarmak için avlanıyoruz derin sularda. Tatlı mıdır dedikodu sahi? Nasıl bir tat bırakır? Dilde? Benlikte? Zihinde? Başkalarının özel hayatlarına olan merakımız, dinmeyen açlığımız basit ve masum bir sosyal alışkanlıktan mı kaynaklanır, yoksa çok daha derin ve saklı bir itkiden mi? Dedikodu bir yiyecek olsa feci kalorili, bol şekerli profiterole benzerdi muhtemelen. Yerken pek hoş gelir, ama sonra mideye oturur, geride zararlar bırakırdı. Dedikodu bir kitap olsa bir telefon rehberi olurdu muhtemelen. Uzaktan bakınca kallavi, dolu dolu hatta gerekli ama okumaya kalksan benliğine hiçbir şey katmaz.
Sayfa 126 - Doğan KitapKitabı okuyor
Varlığın sırları saklı senden, benden; Bir düğüm ki ne sen çözebilirsin, ne ben. Bizimki perde arkasında dedikodu: Bir indi mi perde, ne sen kalırsın ne ben.
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.