Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Dedikodu teorisi ilk başta şaka gibi gelebilir ama pek çok çalışma bunu destekliyor. Bugün bile insanlar arasındaki iletişimin büyük bölümü, is­ter e-posta ister telefon konuşması veya gazete sütunları olsun, dediko­dudan oluşur. Bu durum bize o kadar doğal gelir ki, sanki dilimiz özellik­le bu amaç için evrimleşmiş gibidir. Yoksa siz tarih profesörlerinin öğlen yemeğinde Birinci Dünya Savaşı’nın sebeplerini tartıştığını veya nükle­er fizikçilerin akademik konferansların kahve molasında zerreciklerden bahsettiklerini mi düşünüyorsunuz? Belki bazen öyledir. Ama genellik­le, kocasının kendisini aldattığını yakalayan profesör, bölüm başkanıyla dekan arasındaki tartışma veya bir meslektaşlarının araştırma fonuy­la kendisine lüks bir araba alması gibi konularda dedikodu yaparlar. De­dikodular genellikle yanlış davranışlar üzerine odaklanır. Günümüz ba­sınının ilk örneği sayılabilecek söylenti, toplumu bilgilendirerek insan­ları hilebazlardan ve asalaklardan koruyan gazetecilik faaliyeti gibiydi.
480 syf.
2/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Sonunda bitti. Keşke bu kitabı almayı ertelemeye devam etseydim. Bu kitap hakkında uzun uzun yorum yazmak istemiyorum. Bu nedenle hemen yoruma geçiyorum. Kapağına ve hakkında duyduğum güzel yorumalara kanarak aldığım ama hayal kırıklığım olan, bit artık bit dedirten bir kitap oldu benim için.  Karakterlerine bağlanamadım. Bu kitaba çok eğlenceli
Paralel Odalar Teorisi
Paralel Odalar TeorisiAyşenur Nazlı · Ephesus Yayınları · 20171,240 okunma
Reklam
Attention Please
Dedikodu sıkça kötülenen ama aslında kalabalık gruplar halinde işbirliği yapabilmenin de temelini oluşturan bir beceridir. Dedikodu teorisi başta şaka gibi gelebilir ama pek çok çalışma bunu destekliyor. Bugün bile insanlar arasındaki iletişimin büyük bir bölümü, ister e- posta ister telefon konuşması veya gazete sütunları olsun, dedikodudan oluşur.
Dedikodu sıkça kötülenen ama aslında kalabalık gruplar hâlinde işbirliği yapabilmenin de temelini oluşturan bir beceridir. Modern Sapiens’in yaklaşık 70 bin yıl önce edindiği yeni dil becerisi, ona saatlerce dedikodu yapabilme şansı verdi; kime güvenilebileceğine dair bilgi, küçük grupların daha büyük gruplara dönüşmesine, dolayısıyla da Sapiens’in daha sıkı ve karmaşık işbirliği yöntemleri geliştirmesine yol açtı.Dedikodu teorisi ilk başta şaka gibi gelebilir ama pek çok çalışma bunu destekliyor. Bugün bile insanlar arasındaki iletişimin büyük bölümü, ister e-posta ister telefon konuşması veya gazete sütunları olsun, dedikodudan oluşur. Bu durum bize o kadar doğal gelir ki, sanki dilimiz özellikle bu amaç için evrimleşmiş gibidir. Yoksa siz tarih profesörlerinin öğlen yemeğinde Birinci Dünya Savaşı’nm sebeplerini tartıştığını veya nükleer fizikçilerin akademik konferansların kahve molasında zerreciklerden bahsettiklerini mi düşünüyorsunuz? Belki bazen öyledir. Ama genellikle, kocasının kendisini aldattığını yakalayan profesör, bölüm başkanıyla dekan arasındaki tartışma veya bir meslektaşlarının araştırma fonuyla kendisine lüks bir araba alması gibi konularda dedikodu yaparlar. Dedikodular genellikle yanlış davranışlar üzerine odaklanır. Günümüz basınının ilk örneği sayılabilecek söylenti, toplumu bilgilendirerek insanları hilebazlardan ve asalaklardan koruyan gazetecilik faaliyeti gibiydi.
Umarım, Türkiye İstihbaratın bir dedikodu ve ispiyonculuk olarak algılandığı günleri hızla terk ederek, ülkemizin güvenliği, insanlarımı­zın refah ve demokrasi içinde yaşamasına katkıda bulunan bir ente­lektüel derinliğe sahip bir meslek ve bilim olarak algılanmaya başlar. Bu noktaya ulaşılabilmesi için üniversitelere büyük görev düşmekte­dir.
“Dedikodu teorisi” ilk başta şaka gibi gelebilir ama pek çok çalışma bunu destekliyor. Bugün bile insanlar arasındaki iletişimin büyük bir bölümü ister e- posta yazışması, ister telefon konuşması olsun, dedikodudan oluşuyor.
Reklam
Dedikodunun cinsiyeti yoktur ;)
Dedikodu teorisi ilk başta şaka gibi gelebilir ama pek çok çalışma bunu destekliyor. Bugün bile insanlar arasındaki iletişimin büyük bölümü, ister e-posta ister telefon konuşması veya gazete sütunları olsun, dedikodudan oluşur. Bu durum bize o kadar doğal gelir ki, sanki dilimiz özellikle bu amaç için evrimleşmiş gibidir. Yoksa siz tarih profesörlerinin öğlen yemeğinde Birinci Dünya Savaşı'nın sebeplerini tartıştığını veya nükleer fizikçilerin akademik konferansların kahve molasında zerreciklerden bahsettiklerini mi düşünüyorsunuz? Belki bazen öyledir.
Yuval Noah Harari
Yuval Noah Harari
Çok ilginç varlıklarız gerçekten
Muhtemelen hem dedikodu hem de "nehrin kenarında aslan var" teorisi geçerlidir. Dilimizin gerçekten özgün olan tarafıysa, insanlar ve aslanlar hakkında bilgi paylaşımına olanak sağlamasından çok, var olmayan şeyler hakkındaki bilginin aktarılmasını sağlamaktır. Bildiğimiz kadarıyla sadece Sapiens hiç görmediği, dokunmadığı veya koklamadığı varlıklar hakkında konuşabiliyor.
Epup
1k da kimse dedikodu yapmaz!
Dedikodu teorisi ilk başta şaka gibi gelebilir ama pek çok çalışma bunu destekliyor. Bugün bile insanlar arasındaki iletişimin büyük bölümü, ister e-posta ister telefon konuşması veya gazete sütunları olsun, dedikodudan oluşur. Bu durum bize o kadar doğal gelir ki, sanki dilimiz özellikle bu amaç için evrimleşmiş gibidir. Yoksa siz tarih profesörlerinin öğlen yemeğinde Birinci Dünya Savaşının sebeplerini tartıştığını veya nükleer fizikçilerin akademik konferansların kahve molasında zerreciklerden bahsettiklerini mi düşünüyorsunuz? Belki bazen öyledir. Ama genellikle, kocasının kendisini aldattığını yakalayan profesör, bölüm başkanıyla dekan arasındaki tartışma veya bir meslektaşlarının araştırma fonuyla kendisine lüks bir araba alması gibi konularda dedikodu yaparlar. Dedikodular genellikle yanlış davranışlar üzerine odaklanır. Günümüz basının ilk örneği sayılabilecek söylenti, toplumu bilgilendirerek insanları hilebazlardan ve asalaklardan koruyan gazetecilik faaliyeti gibiydi.
Epup
nükleer fizikçi var mı burda bi şey sorcam:))
Modern Sapiens’in yaklaşık yetmiş bin yıl önce edindiği yeni dil becerisi, ona saatlerce dedikodu yapabilme şansı verdi… Dedikodu teorisi ilk başta şaka gibi gelebilir ama pek çok çalışma bunu destekliyor. Bugün bile insanlar arasındaki iletişimin büyük bir bölümü; ister e-posta, ister telefon konuşması veya gazete sütunları olsun dedikodudan oluşur. Bu durum bize o kadar doğal gelir ki, sanki dilimiz özellikle bu amaç için verilmiş gibidir. Yoksa siz tarih profesörlerinin öğle yemeğinde Birinci Dünya Savaşı’nın sebeplerini tartıştığını veya nükleer fizikçilerin akademik konferansların kahve molasında zerreciklerden bahsettiklerini mi düşünüyorsunuz? Belki bazen öyledir ama genellikle kocasının kendisini aldattığını yakalayan profesör, bölüm başkanıyla dekan arasındaki tartışma veya bir meslektaşlarının araştırma fonuyla kendisine lüks bir araba alması gibi konularda dedikodu yaparlar.
Reklam
Kültür dünyasından bir cehalet geçidi ya da köpeksiz köyde değneksiz gezenler: İlber Ortaylı, Celal Şengör ve diğerleri Taylan KARA Şu anda Türkiye’deki kültür-sanat-edebiyat dünyasında hâkim olan iklimi bir cümlede özetleyecek olsaydım şu deyimi kullanırdım: Köpeksiz köyde değneksiz
"Dedikodu teorisi ilk başta şaka gibi gelebilir ama pek çok çalışma bunu destekliyor. Bugün bile insanlar arasındaki iletişimin büyük bölümü, ister e-posta ister telefon konuşması veya gazete sütunları olsun, dedikodudan oluşur. Bu durum bize o kadar doğal gelir ki, sanki dilimiz özellikle bu amaç için evrimleşmiş gibidir. Yoksa siz tarih profesörlerinin öğlen yemeğinde Birinci Dünya Savaşının sebeplerini tartıştığını veya nükleer fizikçilerin akademik konferansların kahve molasında zerreciklerden bahsettiklerini mi düşünüyorsunuz?"
Sayfa 36 - Kolektif
Dedikodu teorisi ilk başta şaka gibi gelebilir ama pek çok çalışma bunu destekliyor. Bugün bile insanlar arasındaki iletişimin büyük bölümü, ister e-posta ister telefon konuşması veya gazete sütunları olsun, dedikodulardan oluşur. Bu durum bize o kadar doğal gelir ki, sanki dilimiz özellikle bu amaç için evrimleşmiş gibidir.
Dedikodu teorisi ilk başta şaka gibi gelebilir ama pek çok çalışma bunu destekliyor. Bugün bile insanlar arasındaki iletişimin büyük bölümü, ister e posta ister telefon konuşması veya gazete sütunları olsun, dedikodudan oluşur. Bu durum bize o kadar doğal gelir ki, sanki dilimiz özellikle bu amaç için evrimleşmiş gibidir.
Sayfa 38 - Kolektif KitapKitabı okudu
“Dedikodu teorisi ilk başta şaka gibi gelebilir ama pek çok çalışma bunu destekliyor. Bugün bile insanlar arasındaki iletişimin büyük bölümü, ister e-posta ister telefon konuşması veya gazete sütunları olsun, dedikodudan oluşur.”
102 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.