Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Seni aradım bir rüyanın içinde.. Belki de çok uzaktan sevdim, Yada çok yakın... Kısa dedim bu cennetin sonu, Dalından kopardım elmayı.. Attım aç kalanların önüne! Bir rüyanın tonunu bozdum bu gece, En ağır komanın parçalayamadığı kalbi.. Seni arayarak kopardım bu gece! Tükenmiş gözyaşlarım yatağımda, Kimseyi aldatmamış.. Küsmemiş kan ter içindeki bedenime! Rüya dedim, rüyanın içinde.. Eksildi nefesimden sabahın heyecanı, Henüz bulamadan seni, Uyanmaktan korktum, uyandırılmaktan! Ve kısık bir ıslık kondu kulaklarıma, İşte hasretin orada dedi.. Her adımda bir sis kalktı gözlerimden, Aramak dedim.. Sen kadar güzel. İbrahim ÇEKİN
Yenil(en) me
Öylece ortaya çıkmadım: Acılarımdan oluştum. Kalp ağrılarımdan oluştum. Uykuda titremelerimden oluştum. Müphem rüyalarımdan oluştum. Özledim... Fazlasıyla özledim... Fotoğraflarına bakarak konuştum. Sövdüm saydım sana sonra sevdim seni biraz. Baktım olmuyor, yıktım, yaktım. Sondun, söndün. Yarimdin yarım oldun sandım da yaram oldun.
Reklam
Yere düşen her damlanın yüreğinde sen vardın İsmin dudaklarımda idamlık bilmeceydi Yalansa kahrolayım, sen İstanbul kokardın Sevdiceğim, sen İstanbul kokardın Seni sordum gündüzlerce bu şehrin her sokağına Söylemedi, inat ettim gece seni uyudum Ben bir sana, bir bu şehre gül dedim Ayla toprak şahittir, şahittir denizle gece Sensizken, İstanbul'da bir kez olsun gülmedim Yıllar kapımı çaldı, ellerinde vur emri Yokluğun var sen yoktun, ölüm geldi ölmedim Ağladım yüreğimde sen, sende divane İstanbul Aşkından hatıra dedim göz yaşımı silmedim Ben bir sana, bir bu şehre gül dedim Belki de can ben bu şehri güller için çok sevdim Çatlayası deli yürek 'sen sen' diye atıyor Gwce gözlüm, İstanbul seni kokuyor
Seni sevmeme izin verdiğin için teşekkür ederim...
Merhaba sevgilim :). Bugün çok özel bir gün ve dahası yarın çok çok daha özel bir gün. Nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Seninle bize ait günlerin konuşmasını çok çok erken yapmıştık aslında. Sen takvimine not almıştın, bense birkaç kez unutup 17 Mart tarihinde sonsuza kadar aklıma kazımıştım. Senden saklı bir şeyim olmadığı için bunları anlatmamda
Sen hiç bir bulaşık makinesinin sıkıntıdan patladığını biliyor muydun O kirli yağlı bazen içlerinde kalan artıklarla yıkamaktan iğrendiğini suyunu sabunun değdirmek istemediğini . kokudan başının döndüğünü ama asla onları döndürmek istemediğini biliyor muydun. Sen hiç bulaşık makinesinden çıkardığın temizlenmiş tabağına bakıp bu çizik nasıl
Ben seni; Örselenmiş bir yürekle sevdim. İncinmiş duygular, güvensiz bir kalple sevdim. Ben seni; Kendime dönmüşken, Yalnızlığı yüceltirken, Acıyı kutsarken sevdim. Ben seni; Aşka tövbeliyken, “Vebali boynuma” dedim, Yeminimi bozdum da sevdim. Ben seni; “Korkuların canı cehenneme” deyip, Yeniden kırılmayı göze aldım da sevdim. Ben seni; Oluru yokken, imkansızken, O bildik inadımla, Sonsuz aşka inandım da sevdim. Ah sevgili, bilmiyorsun. Şu yalan dünyaya, Şu yalan aşklara inat, Ben seni; Çok sahi sevdim…
Birhan Eroğlu
Birhan Eroğlu
Reklam
Tanrım tanrım tanrım Seni aradım bire bastım ama yine de çok hatta bekledim. Kimbilir kaçıncı katta semada idin duyamadın ya da yetişemedin. Telesekretere mesajımı bırakmak istemedim Bu seninle aramda kalsa iyi olur dedim. Günahımı bilmeyen nasılsa kalmadı orada Ayıp değil ya tanrım Senin yarattığın bir kulu sevdim. O kul bana bir oyun etti Ben onunla sınandım Ayakkabıların çok güzel demediysem de Yüzünde aldandım. Bir baktım canım yandı Nefsime uydum Ateşe atladım Ben de senin kulun ya rabbim O nun gibi eşitim yani Peki neden hep o sanki senin küçük kardeşinmiş gibi Bana eziyet etmektedir. Ver cezasını bitsin bu Ya da önüme atlasın ben giderken Bitsin bu. Yarın bayram , ona hediye alacağımı sana söylemedim değil mi.
Ben seni aşka tövbeliyken sevdim, vebali boynuma dedim, yeminimi bozdum da sevdim…
Ben Hatççe Esmeri sevdim Çocuğun yüzüne seni sevsem söylerdim dedim
Gönderi kullanım dışı
Ben seni aşka tövbeliyken sevdim. Vebali boynuma dedim, Yeminimi bozdum da sevdim. Ben seni oluru yokken,imkansızken Sonsuz aşka inandım da sevdim. Sen bilmiyorsun… Şu yalan dünyada,şu yalan aşklara inat, Ben seni çok sahi sevdim.
Reklam
Doğum, sadece bir canlıyı dünyaya getirmekten ibaret değil. Aksine, bir kadının ve hatta belki bir adamın bile hayatına bir müddet ara vermesi demek. Birine nefes vermeye çalışırken kesilecek olan nefesini kabul etmek demek. Hem de mutlulukla, istekle, canla ve başla! Aman iyi olsun. Aman uyusun. Aman yesin. Aman güvende olsun. Sanki geriye kalan her şey bomboş bir hülya... Yaşadım. Doruklarına kadar hissede hissede yaşadım. Bir süreçte içime kapandım. Kızdım , bağırdım, çağırdım, kendime engel olamadım. Hiçbir günahı yokken indirdim kucağımdab yavrumu, hayata darıldım. Sonra, bir anda, geçti. Hayata sarıldım. Güldüğünü gördükçe "benim misin sen?" dedim. "Ben bu kadar kusurla, çürükle doluyken, sen nasıl bu kadar güzel, nasıl bu kadar mükemmel bir canlı olabilirsin" dedim. Kahkaha atmayı öğrendi. Canıma can geldi! Tırmanmayı öğrendi, boynuma tırmandıkça ruhuma nefes geldi. Evet! Bu sefer benim kesilen nefesime, o nefes verdi... Sanki ömrüm boyunca hiç yaşamamış gibiyim. Sanki o doğmadan önce hiç var olmamış gibi. Annelik! İşte tüm bu sürecin özeti bir kelime değil miydi? Ben bu kelimeyi kalbimle sevdim. Ve seni çocuk, seni her şeyden, kendimden bile daha çok sevdim. Her zaman seveceğim...
öyle bir sihirbazdın ki beni bile kaybettin... biliyorsun, ben hangi şehirdeysem... yalnızlığın başkenti orası. sen... aklım ve kalbim arasında kalan, en güzel çaresizliğimsin.
1.166 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.