Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ayşe Keleş

Ayşe Keleş
@dedimki
Yazar,Güzellik Uzmanı Eğitmeni
İZMİR
382 okur puanı
Şubat 2020 tarihinde katıldı
Ölümsüz aşkın zincirine vurulduk Bizim için ayrılık diye bir şey yok Tek yürekte gümbür gümbür atıyoruz Özlemler de olsun bir diyeceğim yok Gözlerin yıldız yıldız aydınlatıyor yüreğimi Karanlık gecelerin hükmü yok Her gün bir tomurcuk açıyor içimde Gelmese de başka baharların önemi yok Koşuyorum durmadan sana çıkan yollarda Benim için yorulmak diye bir şey yok Varlığın yetiyor Başka tene başka duygulara hayatımda yer yok Verdiğin acıları bile değişmem kimselere Uzayan yollardan bir şikayetim yok Dudaklarınla can suyumu vermeden Bekliyorum sen gelmeden benim için ölmek yok. Ayşe Keleş
Reklam
Diyemem... Bazen kocaman bir şehir kurulur içimde, Her neşeli cıvıltılı sokağında, Ağlayan bir çocuk saklanır... Üzerime var gücüyle yıkılır yalnızlık, Kasvetiyle bir bakarım her yer darmadağınık...
Sayfa 60
Tipim değil deyip sevgisine karşılık vermediğim bu pırlanta yürekli insanı kaybettim diye neden üzülüyordum ki? ’’Umutsuzca seni mi bekleyecekti?’’dedim kendi kendime. O her zaman sırtını yaslayacağın bir dağ gibi yanında durdu.En derin acılarını,en bilinmez sırlarını paylaştın. Bir çok yalanın, yalancının içinde o dosdoğru davrandı.Sadece en iyi zamanlarında değil o yıkıldığın anlarda da yanındaydı. Senin gözlerin dolduğunda o senin için ağlıyordu.’’Hangisini hak ettin sen?’’

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Taş yolda ilerleyip artık gövdeleri oyulmuş, yıllanmış ağaçların arasından geçerken Zübeyde Hanım’ın hastalığı döneminde huzurla yaşadığı köşke uzun uzun baktım. Ağaçlık geniş bir bahçenin ortasında anılarını sarmalamış dimdik duruyordu. Hafif çiseleyen yağmur damlalarına dokunup geçen imbat rüzgârı fark ettirmeden o manevi atmosferin
Sayfa 5
Gördüm ki gerçek mutluluğu ancak egolarımızı yendiğimizde yakalayabiliyoruz. ''Seni seviyorum!'' diye bağırmak isterken susup kaldığım günleri hatırladım. Kadınlar gülerse çocuklar güler,eşler güler,odalar bahçeler güler.Kadınlar her mutlu ailenin maneviyat direğidir.O direk güçlü olursa yuva kolay kolay yıkılmaz. 35½’lu Semtten Başka Şahidim Yok
Reklam
Dilek Açılsa aşkın dev kafesi Halı gibi serilse Denizin yeşili,göğün mavisi Uzansam koynuna boylu boyunca Gönlümü çalsa dokunduğum her bulut En yüksek tepelerden Avaz avaz bağırsa mutluluk Gelip otursan gözlerime Kılıç kuşansa duygularım Meydan savaşı başlasa içimde Korksam biraz söyleyemediklerimi söylemeye Sonra gözlerine odaklansa gözlerim Ulaşsa sana bir türlü söyleyemediklerim Bir yudum su gibi içsem sevgini Söndürsem içimdeki yangın yerini Şefkatinle doyursan Dost ellerinle ısıtsan yüreğimi Yaşamla son oyunum Son kartım olsan açılmamış Yitirilmiş yılların hüznünü unutsam Bu oyunda ben kazansam... Ayşe Keleş
“İşgal sırasında bütün evler işgalciler tarafından didik didik aranıp bütün bayraklar toplanarak yakılmış. 9 Eylül 1922’de kurtuluş gününde Karşıyaka, Alsancak, Kadife Kale kırmızı beyaz bayraklarla donatılmış. Bütün bayraklar toplanıp yakıldığı halde bu kadar bayrak nereden gelmiş? Nereden biliyor musun?
Sayfa 133
Kavgaları içimizden, Atamadık... Bir adımdı belki mutluluk Yakalayamadık...
Yırttım bu aşkın sayfalarını Sahipsizmiş gibi Savruluyor hazan rüzgarlarımda Her şeyi unuttu da kalbim Bir tek gözlerin hala aklımda.
Sayfa 61
İhaneti gördüğün halde kabul edememiştin. Hala ihanete uğramadığını,babamın sadece seni sevip sana aşık olduğunu düşünüyordun.Bunu yaparak belki de içsel acılarını isyanını bir nebze olsun dindiriyordun.
Sayfa 85
Reklam
Dünya durmadan değişiyor.Keşke bu değişim olumlu yönde olsaydı.Bir avcı nesli tükenen bir Sibirya kaplanını öldürüp gururla poz vermeseydi.Bir fidan kaç yılda ağaç oluyor?Keşke ormanlar bilinçsizce kesilmeseydi.Maden ocaklarıyla ormanlarımız yok edilip kömür santralleriyle atmosferimiz bu kadar çok kirletilmeseydi. Küresel ısınma nedeniyle kutuplarda yaşayan canların bile besin zincirleri,yaşam alanları yok oluyor.
Sayfa 146
Bugün Fark Yarat Ruhuna hapsettiğin hüzün parantezlerini aç bu sabah Her mevsimden derin bir nefes al Eylülle eylül ol mesela Yağ çisil çisil Dökül yaprak yaprak Bazen dökülüp toprağa yüz sürmek
Sayfa 22
Acılar ya öldürür ya da çok güçlü yapar. Ben güçlü olmayı, yıkılmamayı öğrendim. Bir ağaç gibi hayata kök saldım. Artık hiçbir fırtınanın gücü beni yıkamaz. En derin denizlerde boğulmadan duracağım şamandıralarım var. Bütün yaralarına rağmen uçabileceğim kanatlarım.35½'Lu Semtten Başka Şahidim Yok
Sevginin tanımı bu mu? Nasıl bir sevgi bu? Çok sevdiğiniz bir eşyanızı bile kıramazken sevdiğiniz bir kadını hayattan koparıyorsunuz. “İnsanı yaşatan tek şey sevgidir. Kim severse Allah’a yaklaşır, Allah da ona yaklaşır. Çünkü o sevgiyi yaratandır,” demiş Tolstoy. Sevgi insanı, canlı olan her şeyi yaşatmaktır... Yaşatmaktır... Yaşatmaktır... Kırmadan, üzmeden, korkmadan, korkutmadan, ezmeden, ezilmeden, incitmeden yaşatmaktır. Karşılıklı konuşup anlaşmaktır. Kısacık bu hayat dilimini cennete çevirmektir. Paylaşmanın verdiği hazla gülümsemektir. Öldürmek gibi bir kelime sevginin içinde yoktur .35½'Lu Semtten Başka Şahidim Yok - Ayşe
''Olmaz,böyle bir kahramanın hikayesini,İzmir'in dağlarında neden çiçekler açtığını bilmen lazım.''
53 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.