Deniz

Deniz
@deeniz_
İçinde her şey çiçek pıhtılarına dönüşecek Bir gün gelecek hiç ağlamayacaksın Yüzün çatlayacak susuzluktan, şeytanın çatlamayacak Bilecek ve söylemeyeceksin!
Sayfa 56
Reklam
Dili kesik bir korku filmine atmıştı Tanrı beni Bana reddedemeyeceğim bir teklif sunmayacak mıydı?
Sayfa 55
Hayaletler için masumiyet karineleri icat etmektir işim İlkem hayaletleri aklamak, görünmez olmaktır
Sayfa 53

Reader Follow Recommendations

See All
Ortam şiire acaip müsait Efendimiz, Acaip bir atmosfer yarattınız Kar yağdı, yüzümün yolları kapandı. Hayır, tuzlama çalışması yapmıyorum Efendimiz. Ne bir kimseyi göresim var, ne konuşasım bir kimseyle Hayır, insanları sevmiyorum efendimiz Çok soru soran bakkalı, işgüzar sekreteri Pantolon ağlarından dakikalar fırlayan kart zamanparaları... Hayır, hiç kimseye acımıyorum Efendimiz. Kendimi de ağ lak suratımı görmemek için Çokonat reklamına gönderdim. Arınmadan gelmesin.
Sayfa 51
Sözlerin arasındaki boşlukta Acı çekmemeyi öğrendim.
Sayfa 50
Reklam
Bir cadının içli geçmiş zamanındayım Elektrikli süpürgemden zalim toz yumakları boşaltıyorum. Bu tozlar her şey efendimiz, sözler ise hiçbir şey Kuşlar sözlerin arasındaki boşluktan sıcak ülkelere göçerler Sözlerin arasındaki boşluğa Bahçedeki kuru yaprakları süpürür insanlar Sözler ağır alışveriş torbaları gibi Gitgide taşınmaz olur Efendimiz Sözleri tekrarlayarak yok eden çocuk gibiyim Acı çekmeyi öğrendiğimde ismimi de öğrendim
Sayfa 49
Yoktu üstüme yapışmış bir karabasan İtmek gerekmiyordu, git demek ve terlemek Kana niye köpürüyorsun diye sormak geçmişti Eşiğe niye düştüm diye... Başım döndü Sanki yanımdan bir balici geçiyordu. Kanım soğuyarak baktım dünyaya Pek tanınmayan bir artistin bulmaca fotoğrafı gibi Kim bu, kim bu Nereden hatırlıyorum.
Sayfa 39
Kelimeler birer birer ölüyor, Kalem büyüsünü kaybediyor ... Ölü kelimelere minik mezarlar kazıyor Ağlayarak gömüyor Kibrit çöplerine taktığım mezar kağıtlarına Burada yatıyor yazıyordum. Kelimelerin mezarlığında gece bekçisiydim. Dirilecekleri günü bekledim.
Sayfa 29
Beklemek üzerine felsefe kitabıydık Her şeyi bekliyoruz diyorduk Hayattan ne beklediğimizi soranlara "Her şeyi" deyip iğrençlerimizi dişliyor Tespihimiz şeytan tırnaklarından eşiklere takılıyor Takılıp tökezliyordu ara ara.
Sayfa 25
Artık büyüyüm, bilmiyorlar. Ülkemin yürüyen caddelerinde acılarımızın kaynağını araştırıyorum Kelimeler dişliyor kollarımı Diş izlerinden bir saatle takip ediyorum zamanı
Sayfa 19
Reklam
Bana artık büyü diyorlar Bütün renkleri mezun etmişler hayatlarından Karanlığa emekli öğretmenler gibi sanki insanlar.
Sayfa 17
Karanlık sokaklardan biraz korkuyorum Ama korkmuyorum da esasında. Pardon diyorum ayağıma bastığında dünya Saçlarımın ucundan başlıyor artık kırılma Kelimelerin tadına bakıyorum Zehrinden korktuğum acı kelimeler yutuyorum yanlışlıkla.
Sayfa 16
...konuşmak salt alışkanlıktan doğuyorsa ne gereği vardı ki.
Sayfa 14
1,779 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.