Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Süper şatafatlı heceler kullanmaya çalışmak yerine birbirimize derdimizi öylece anlatsak dünya çok daha yaşanmaya değer bir yer olurdu."
Sayfa 496 - A.P.R.I.L YAYINCILIKKitabı okudu
Ayrı ayrı bakınca değer vermediğimiz kimselere, bir araya geldikleri zaman değer vermekten daha büyük budalalık olur mu? Cicero
Sayfa 47 - İş BankasıKitabı okuyor
Reklam
Yaptığı iyiliği başkaları duysun diye, kendisine daha fazla değer verilsin diye yapan, doğruluğu dillerde dolaşmak şartıyla doğru olan adamdan pek hayır gelmez.
Sayfa 45 - İş BankasıKitabı okuyor
Ölü, konuşanların gözünde gittikçe değer kazanıyordu. Öyle değil miydi: insan ölünce değeri artmaz mıydı?
Bilgi, bilme eyleminin izleği mânasında değil, bir iktisadî aygıtın işleyişi için değer kazanıyor. Kredi kartlarınızla alış verişlerinizi, pasaportunuzla seyahat ilişkilerinizi, telefon faturanızla arkadaşlarınızı, bunların hepsiyle ise ideoloji/din ve zihniyetinizi tesbit eden büyük bir aygıtın sayısal birimine dönüşülüyor.
Sayfa 93 - Ayışığı Kitapları - KİTABEVİ (1.Baskı)
Reklam
Değer verdiğim insanları korumak için savaştım. İnançlarımı savunmak için savaştım. Şimdi anlıyorum ki sen de öyle yaptın. Çok mu farklıyız birbirimizden?
Sayfa 404
Göze iyi görünür kötü kişiler Daha kötüleri varsa eğer: En kötü olmamak da Bir bakıma övgüye değer.
Bu dünyaya ahlakı değer yargılarımızla caka satalım diye gönderilmedik.
İnsan kendine hakim olmanın paha biçilmez bir değer olduğunu zamanla öğrenecektir. Hayattan ne istediğimiz, ne olacağımız, hayatta oynayacağımız rol kendine hakim olmaya bağlıdır.
Reklam
Mutlu insan, halkın mutlu dediği, parayı gömülü olan kişi değildir; tüm ruhunda iyinin yer aldığı kişidir. Gücü ve uludur, herkesin hayranı olduğu şeyleri ayaklar altına alır, kendini değişeceği başka birini göremez ancak insan yanıyla insana değer verir; en çok doğayı örnek alır, onun yasalarına uyar, uyarılarına göre yaşar.
Sayfa 154
Hayat, acıların katmer katmer birikmesinden ibaret olsa da yine de benim için, çok kıymetli ve korunmaya değer.
Aslında başkalarının görüşlerine verdiğimiz değer ve bu görüş hakkındaki sürekli endişemiz, neredeyse her mantıklı amacı aşar; öyle ki, bir tür genel yaygınlığı olan ya da daha çok doğuştan gelen bir düşkünlük olarak görülebilir. Yapıp ettiğimiz her şeyde, neredeyse her şeyden önce başkalarının görüşü gözetilir ve daha yakından baktığımızda, yaşadığımız tüm kaygıların ve korkuların bu görüş hakkındaki endişemizden kaynaklandığını görürüz. Çünkü, bizim hastalıklı bir hassaslıkta olduğu için sık sık hastalanan tüm özgüvenimizin, tüm kibirliliğimizin ve iddialarımızın ve aynı zamanda tüm gösterişimizin ve böbürlenmemizin temelinde başkalarının görüşü yatmaktadır. Lüks, bu endişe ve düşkünlük olmadan, olduğu şeyin onda biri bile olamazdı.
Doğrudan başka hiç bir şey güzel değildir, yalnız doğrudur sevilmeye değer.
İnsanların değer yargılarını bir bırak bir yana; çok kez güvenilmezlerdir hepsi.
Sayfa 110
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.