Likelar mı?
Öyleyse değer verilmesi gereken nedir? Alkışlar mı? Hayır. Kalabalığın alkışları dil şaklatmaktan farksızdır. Bu durumda, acınası ün olgusunu da değer verilecek bir şey olarak görmüyorsun. Peki değer verilecek ne kaldı geriye? Bence insanın kendine has yapısına, amacına uygun hareket etmek ve etmemek. Bütün işlerin ve sanatların hedefi de budur. Üretilen şey üretildiği amaca uygun olmalıdır.
Askerler 1979 sonunda bir uyarı mektubuyla açıkça siyasileri uyarmışlardır. Fakat siyasal parti liderleri, mektuptaki uyarıları üzerlerine almamışlar ve somut bir işbirliğine yanaşmamışlardır. Bunun üzerine askerler artık nasıl müdahale edeceklerine dair çalışmalara başlamışlardır. 12 Eylül'e doğru, siyasi kattaki bu aymazlığa paralel bir
Sayfa 170Kitabı okudu
Reklam
Anlatıbilim Açısından Budist Sinema: Yeni Bir Türe Doğru mu?
Budizm’in sürekli olarak, bir din değil bir felsefe olduğu ileri sürülür. Bireysel düzlemde böyle olabilir, ancak kurumsallaşmış bir ideoloji olması dolayısıyla dinsel niteliği bulunuyor. Budizm, yaşamı acı ile tarifler. Bir tanrı inancı olmayan Budist ideolojiye göre, Buda, insanın içindedir. Bu özellik doğuştan gelir. İçimizdeki Buda kimileri
64 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.