2/10 puan verdi
Erken bir değerlendirme olacak belki bu yorum ancak yazmadan edemedim. Daha önce Jeff Abbott kitabı okumadığım için yazarın tarzından mı çeviriden mi (bence çeviri hatalarından) tam karar veremedim ama kitap bir türlü ilerlemiyor. Yarım bırakmayı sevmem, o yüzden bitirmeyi düşünüyorum ama ilk 100 sayfasından pek de keyif aldığımı söyleyemeyeceğim.
Mahzen
MahzenJeff Abbott · Martı Yayınları · 2008512 okunma
464 syf.
·
Puan vermedi
Bu klasiği ne yazık ki çok kötü bir çevirisine denk gelerek okumak durumunda kaldım. Bu nedenle tam anlamı ile bir değerlendirme yapmak konusunda tereddütlüyüm. Yine de çevirinin tüm berbatlığına rağmen Dickens'ın satırların arasına sakladığı gizemi, hüznü hissetmemek elde değildi. Çevirisi konusunda iyi bir araştırma yaptığınız versiyonunu okumanızı tavsiye ederim.
İki Şehrin Hikâyesi
İki Şehrin HikâyesiCharles Dickens · Can Yayınları · 202358,3bin okunma
Reklam
80 syf.
·
Puan vermedi
Aşka çok farklı bir açıdan bakmamızı sağlayacak bir felsefe kitabıdır.Kullanılan dil çok karmaşık.Çok sözle ve uzun cümlelerle az şey anlatılmış.Kitabın özünü yakalayınca aşka değişik bir boyuttan bakmış oldum bu kitabı okuyunca.Fakat benim aşka karşı düşücelerimle kıyaslarsam yazarınki fazla mekanik ve somut bir değerlendirme...
Aşka ve Kadınlara Dair (Aşkın Metafiziği)
Aşka ve Kadınlara Dair (Aşkın Metafiziği)Arthur Schopenhauer · Say Yayınları · 202013,2bin okunma
dünya klasiği kelimesinin anlamını bilmeyen okurlar var dünyada kabul görmek her baba yiğitin harcı olmadığını görmeyecek kadar ego nereden geliyor anlamıyorum daha kitabın neresini beğenmediğini yazacak kadar edebiyat bilgisi olmayanların dünya klasiklerine 2,3,4,5 gibi değerlendirme yapması çok saçma o puanları vereceksen en azından nedenini yazılmalı bence
''Lareau orta sınıfa özgü çocuk yetiştirme tarzını ''işbirliği odaklı eğitim'' olarak adlandırıyor. ''Çocuğun yeteneklerini,görüşlerini ve becerilerini'' etkin biçimde ''destekleme ve değerlendirme'' çabası. Yoksul anne babalar ise, tam tersi, ''doğal gelişim başarısına'' yönelik bir strateji izlemek eğiliminde. Sorumluluklarını çocuklarına
Reklam
Takvanın en önemli ve temel işlevi insana doğru bir şekilde kendini inceleme ve doğruyu yanlıştan ayırdedebilme kabiliyet ve gücünü vermesidir. Bir şahıs bu şekilde kendi kendisinin röntgenini çekmek (self x-raying) kudretine erişebildiği ölçüde hatadan/günahtan ve onun "ben"i tahrib eden (self destructive ) neticelerinden "korunma" imkanına kavuşur. Fakat, şu da ifade edilmelidir ki, takva kavramıyla ima edilen bu "kendini inceleme (nefis muhasebesi) " hiçbir zaman kendini herşeyden masum görme anlamına gelmez. Tam aksine; takvanın anlamının ayrılmaz bir unsuru şudur: Bir insan davranışlarını düzenlemek için kendini mümkün olduğu kadar nesnel şekilde nefis muhasebesine çekse de, hiçbir zaman doğruyu seçtiği hususunda garanti yoktur. Eğer bu nefis muhasebesi tek başına yeterli olsaydı, hümanizm mükemmelen işler ve böylece "aşkın"a ihtiyaç kalmazdı. Fakat, insanların vicdanlarının ne kadar subjektif olabildiğini biliyoruz. İşte takva bizzat bu aşkınlığa işaret eder; zira onun ima ettiği şey, her ne kadar seçim bizim, çaba/fiil de bizimse de; bizim yapıp etmelerimiz hakkındaki nihai ve gerçekten nesnel değerlendirme bizim değil "Allah'ın yetkisindedir ". Kurana göre insanın en büyük düşmanı, yani en büyük şeytan, onun kendi kendini kandırması ya da kendi nefsini aldatmasıdır (self deception). Heva (çoğulu ahva:insanda derinden kökleşmiş ve teşhisi zor arzular) ve umniye (çoğulu emanin: insanın emniyet içinde olduğu vehmi/kuruntusu) terimleri Kuranda son derece sıklıkla geçer. Muhtelif defalar, Peygambere dahi, vahyin onun arzularını hesaba katamayacağı söylenmektedir.
Korku kültüründe çocuğu terbiye etmek için ''Elalem ne der'', ''Aman kimse görmesin'', ''Yapma yoksa seni çok ayıplarlar,'' gibi sözler çok sık kullanılır. Çocuk, davranışlarını dışarıda bir başkasının gözüyle değerlendirme durumunda bırakılır. Değerler kültüründe ise: ''Evladım, 'Başkası ne der?' önemli, ama en önemlisi 'senin ne diyeceğin'dir. Aynada gözlerinin içine rahat rahat bakarak söyleyemeyeceğin şeyleri söyleme ve yapma; çünkü en önemli gücün bu gözlere rahat rahat bakabilmekte saklıdır.'' Sorumluluk böylece, başkasının ne diyeceği vurgulu dışsal bir kaynaktan, çocuğun kendisinin ne diyeceği vurgulu içsel bir kaynağa dönüştürülmüştür. Bu iç kaynağın adı vicdandır. -Doğan Cüceloğlu / İletişim Donanımları -
352 syf.
10/10 puan verdi
"Kendini sevmeyen kimseyi sevemez" "Ancak farkında olan insan kendini keşfetme yolculuğuna çıkabilir." Kendinin ve içinde yaşadığı toplumun anlam verme, tanımlama ve değerlendirme sistemlerinin farkında olan bireyin, kendine bakışını ve bireylerin kendilerine bakışlarının topluma nasıl yön ve şekil verdiğini anlatan, okuyucuyu toplumumuzun değerli ve öncü insanları ile tanıştırarak onların eylem ve tecrübelerine tanıklık etmesine imkan veren, coşkulu ve başucu kitabı olmaya değer tekrar tekrar okunası bir kitap.
Gerçek Özgürlük
Gerçek ÖzgürlükDoğan Cüceloğlu · Remzi Kitabevi · 20214,358 okunma
600 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
10 puanı daima klasiklerin hak ettiği inancım olmasa kesinlikle Fi'ye de bu puanı verirdim.İnanılmazdı!..(Bu noktada o denli duraksadım ki.Halbuki yazacağım yorumu an be an planlamıştım.)Bu bir aşk romanı değil. Bu bir kişisel gelişim romanı da değil. Belki bir macera romanı diyebilirim okuyanı kendi içinde ve yaşadığı çevrede, canını acıtacak
Fi
FiAkilah Azra Kohen · Destek Yayınları · 201419,1bin okunma
Reklam
705 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Roman 19. yüzyılın ikinci yarısında kaleme alınıp, hikayesi de aynı dönemin Rusya’sında geçmektedir. Dostoyevski, roman kahramanı “Raskolnikov” üzerinden toplumdaki yozlaşmanın, Yoksulluğun, sınıflar arasındaki eşitsizliğin ve suç kavramının kime göre suç, ve niye suç? sorularını felsefi ve psikolojik açıdan incelediği muhteşem bir başyapıttır. Not: Roman 2 ciltten oluşmaktadır. Rusçadan Türkçeye çeviren kişinin, Dostoyevski’yi tanıtan ve romanı değerlendirdiği bölümüyle yazı başlamaktadır. Benim size tavsiyem, çeviren kişinin Dostoyevski’yi tanıttığı bölümü okumanız, kitapla ilgili değerlendirmesini yaptığı bölümü ise, romanı bitirdikten sonra okumanızdır. Çünkü çeviren kişi değerlendirme bölümünde, romanı okurken sonunu merak edebileceğimiz yerlerle ilgili bilgi vermektedir.
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022158,6bin okunma
çok okuyanlar listesinde yer almıyormuşum- en az 55 - kitaba yorum yapmalıymışım,bu kriter keşke baştan konsaydı,60-70 kitaba yorum yapasıya bir o kadar kitap okurum,çünkü burada okuduğum kitapların neredeyse yarıdan fazlası geçmiş yıllarda okuduğum kitaplar,bundan sonra okunan kitapların yorumuna göre olsaydı değerlendirme ,tamam dı ama sil baştan bir uygulama tuhaf olmuş bence,
608 syf.
·
Puan vermedi
araf ve cenehennemden sonra illa yazmış olmak için yazıldığını düşünüyorum..ilk iki kitap ne kadar akıcıysa son kitap alabildiğine ıkınma dolu..bazen oflayıp elinizden fırlatıp atmak isteyebilirsiniz..ama genel bir değerlendirme yapmak gerekirse dante yi merak edip dante okumaya başlayabilirsiniz..
Gabriel'in Cenneti
Gabriel'in CennetiSylvain Reynard · Optimum Kitap · 2016269 okunma
''Bazen yaşam aniden hızlanır. Hızlanmanın nedeni bellidir aslında, ama geçen dakikaların, saatlerin, günlerin içinde genellikle farkına varmayız bunun. Ancak, hızdan başımız dönüp de şöyle bir sendeleyince, neler oluyor, buraya nasıl geldik, diye durup geriye bakmaya çalışır, olayları yeniden değerlendirme gereği hissederiz...''
Sayfa 336
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.