HAYAL KIRIKLIKLARI
Genç Werther’i okuyanların intihar ederek öldüğüne şahit olan bu dünya, Huzursuzluğun Kitabı’nı okuduktan sonra intihar edenlerle karşılaşmamışsa, bu işte bir terslik var demektir.
Şimdinin taş kesilmiş saydam duvarının içinden geçen ellerimiz, geçmişe kök salmış bir ağaç gibi sızlarken, ‘’Asla bir geleceğe sahip olmamış
Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Dili oldukça yalın ve anlaşılırdı. Kitap yazarın Nazi soykırımı sebebiyle Polonya’daki Auschwitz kampına gönderilmesiyle başlıyor. Eğer bu kitabı daha farklı bir meslekten biri yazmış olsaydı muhtemelen bolca duygusal içerik görecektik. Psikolog olarak oraya gitmiş olması acıların yaşanması noktasında kötü olsa da
Seks eğlenceli olsa da, açlığını çektiğim seks değildi. Onaylanmaktı. İstendiğimin, sevildiğimin, hatırlayabildiğim kadarıyla ilk kez "değerli" olduğumun onaylanması.
Ben Yaşar Kemal ile 2019'da tanıştım. Yaşar Kemal'i kaybettiğimizde henüz 11 yaşında olmamdan dolayı yaşarken onu okuma fırsatı elde edememiştim.
Hatta anlatmadan geçemeyeceğim. Bu kitabı okurken de aklıma geldi. Henüz hiç Yaşar Kemal okumadığım zamanlardaydı. Bir hocamız Yaşar Kemal'den bahsediyordu ve okuyup okumadığımızı
Efendim hikayemizin özeti şöyle: Hikaye aslında basit gibi duruyor. Ama içinde ciddi izler bırakıyor. Bu arada yazarın da kısa hayatına bakarsanız, 1942 yılında Brezilya’da eşiyle birlikte intihar etmeyi seçerek hayatına eşiyle beraber son vermiş bir adam. Dolayısıyla normal bir insan tipinden bahsetmiyoruz. Ve bunu da edebiyatın kaçınılmaz sonu
"Öyleyse özgüven duygusunu nasıl geliştirebilirim?" diye sorabilirsiniz. Yanıt şu; bunu yapmak zorunda değilsiniz! Özgüven yaratmak ya da hak etmek için özellikle değerli bir şey yapmak durumunda değilsiniz; tüm yapmanız gereken şey o eleştirel, nutuk çeken içsel sesi kapat manızdır. Niye? Çünkü o eleştirel içsel ses yanlış! İçsel olarak kendinizi istismar edişiniz mantıksız, çarpıtılmış düşünceleriniz sonucunda olur. Değersizlik duygunuz gerçeğe dayanmıyor, bu sadece depresif hastalığın merkezinde yer alan bir çıban.
Bu yüzden üzgün olduğunuzda üç önemli adımı hatırlayın:
1. Olumsuz otomatik düşünceleri hedefleyin ve yazın. Bu düşüncelerin kafanızda bir iş yapıyormuş gibi ortada dolaşmalarına izin vermeyin; onları kağıt üzerinde tuzağa düşürün.
2. On bilişsel çarpıtmanın listesini yeniden okuyun. Özellikle olanları nasıl çarpıttığınızı ve haddinden fazla abarttığınızı öğrenin.
3· Kendinizi horgörmenizi sağlayan düşüncenin yerine daha nesnel bir düşünce yerleştirin. Bunu yaptıkça, daha iyi hisset meye başlayacaksınız. Özgüveninizi arttıracaksınız ve değersizlik duygunuz (ve tabi ki depresyonunuz) kaybolacak.