“Bizi bir yerlerde sürükleyen şey sadece seçimlerimiz değildi belki de. Yaşadıklarımız,zihnimizdeki izdüşümlerinin biz de yarattığı iradenin bir sonucuydu aslında ,bilinçli ya da bilinçsiz yolculuklarımız... “
“Bilmiyorum... Ben hayatım boyunca hep kontrollü yaşadım biliyor musun? Attığım her adımın,aldığım her nefesin farkındayım. Bunun ne kadar korkunç bir şey olduğunu anlatamam sana. “
“Zaman azap verdiği ölçüde uzun,hayat hiç yaşanmamış kadar kısaydı. Sanki her şey birkaç dakika içinde olup bitirivermiştir. Öyleyse çekilen acılar neden bu kadar uzundu ki?”
“Midesi aş görmeye başlayan her cahil gibi toplumun bir kısmı da daha fazlasının peşine düşmüştü bile. Sığ ve hırslı bir avuç tok adam,paranın sağlayacağı nimetleri çoktan keşfetmiş,komşunun cılız tavuğuna şiş hazırlar olmuştu. Herkesin aynı anda aç olduğu o dürüstlük günleri yaşamın çıtırdatarak mazi oluyordu. Gezegenle birlikte ülke de çürüyordu. Yaşam yönü belli olmayan bir lokomotif gibi giderek hızlanıyor;akıl ,vicdan, sağduyu gibi kavramlar yerlerini ,piyasa ,fiyat, ihale gibi başka bir dünyaya ait mekanik sözcüklere bırakıyordu. “