Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Deneyerek yok olmak, sonsuza dek pislik içinde debelenmekten iyidir, ha ne dersin?
Zaten duvar, aynı zamanda eşsiz bilgelik anlamına gelmiyor muydu? İdamlara, acımasız cinayetlere, en hayvanca tecavüzlere, şehvetli sevişmelere, doğumlara, ölümlere tanıklık etmemiş miydi duvarlar asırlardır?
Reklam
Bir de kendi kendine konuşma peydahlanmıştı son zamanlarda. İnsan düşündüklerini dillendirdikçe daha çok ikna oluyordu galiba yaşadığına.
Işık kendisine giysi olarak siyahı seçmişse bırak da evren karanlık kalsın...
Hayatlar karmaşıklaşırdı, ne kadar çözülmeye çalışılırsa o kadar birbirine giren yün yumakları gibi.
Sayfa 118Kitabı okudu
Değersizler !
Yaşam, yönü belli olmayan bir lokomotif gibi giderek hızlanıyor; akıl, vicdan, sağduyu gibi kavramlar yerlerini, piyasa, fiyat, ihale gibi başka bir dünyaya ait mekanik sözcüklere bırakıyordu.
Reklam
“Bizi bir yerlerde sürükleyen şey sadece seçimlerimiz değildi belki de. Yaşadıklarımız,zihnimizdeki izdüşümlerinin biz de yarattığı iradenin bir sonucuydu aslında ,bilinçli ya da bilinçsiz yolculuklarımız... “
Sayfa 134 - Cenova yayınlarıKitabı okudu
“Of,kahretsin ,yeryüzündeki her şey nasıl da ,görünmez ama fark edildiği anda da kaçmayı olanaksız kılan şey ,ısrarlı ,saydam,elastiki neden sonuç ilişkileriyle bağlıydı birbirine. “
Sayfa 154 - Cenova yayınlarıKitabı okudu
“Bu duvarlar çok şey biliyordu. Şimdi böylesine sessiz durmalarına bakmamak gerekir. “
Sayfa 87 - Cenova yayınlarıKitabı okudu
Değersizler !
" Bir insan, bedeninden nereye kadar uzaklaşabilir? Zihni tamamen boşa düşüren, onu, kendini dahi sınırsızlıkla tanımlamaya zorlayacak bir reddedişle karşı karşıya bırakmak neye mal olur? Hele bir de bu uçarı ve hoyrat vageçişin önünde, içi korkular, anlaşmazlıklar, belirsizlikler ve belleği yok sayan unutuşlarla dolu yüzlerce karakutu duruyorsa. Nereye kadar eksilebilir insan?
58 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.