Anna Karenina'nın başında "Mutlu Aileler birbirine benzer, ama her mutsuz ailenin mutsuzluğu kendine göredir" der Tolstoy. Ama mutlu bir ailenin içindeki mutsuz bir bireyi anlayamaz Tolstoy hiç. Gerçi kendisi ilerleyen yaşında mutsuz bir aile oluşumuna katkıda bulunmuşsa da kendi tarzında, o ölünce ailesindeki herkes mutlu olmuştur
Kast sisteminin anavatanında yaşıyoruz;(
"İlk defa İsveç'te bir kızla date'e çıktık. Muhabbet ediyoruz, kız sevdiğim filmleri soruyor, okuduğum kitapları soruyor, gezdiğim ülkeleri soruyor. Ama işimi sormuyor. Ben alışmışım Türklere, adın nedirden sonra ikinci soru işin nedir. Yok abi döndük dolaştık sevdiğimiz yemeklere falan geldik hala sen ne iş yaparsın demiyor kız bir türlü. En son ben sordum, dedim ki ya her şeyi sordun da, sen ne iş yaparsın diye sormadın. Dedi ki kız, ne iş yaptığını sorarsam dolaylı olarak sosyal statünü, kaç para kazandığını da sormuş olurum. Ayıptır. Ben paranı, statünü merak ettiğim için değil seni merak ettiğim için buradayım. O gün anladım ki bizde kast sistemi var. Atasözümüz var davul bile dengi dengine diye. Meğerse her davul denkmiş. Başka gün yüksek mühendis bir amcayla tanıştım. Ne projeler yapmış. Tüneller, köprüler, havaalanları vs... Senin yaşında oğlum var dedi. O da mühendis mi dedim. Hayır işçi, duvar ustası dedi. Dedim o nasıl oldu, mühendisin oğlu işçi olur mu? Bizde olsa babam döve döve okutur mühendis yapar. Adam kızdı. Niye öyle diyorsun benim oğlum çok iyi bir duvar ustasıdır. Zorla kötü mühendis olacağına, iyi bir duvar ustası olmasının ne kötülüğü var dedi. Adam gurur duyuyor oğluyla. Utandım. Utandım çünkü biz toplum olarak buyuz. Böyle yetiştik, yetiştirildik. Bizde kast sistemi var. Mühendisin oğlu gerekirse zorla kötü bir mühendis yapılır, iyi bir duvar ustası olmasına izin verilmez." Alper Coşar
Reklam
12 İçin 12'ye Kadar
Olduğumuz, olacağımız Bitenler, hayatımız Denemek, çabalamak 12 için uğraşmak 12'ye kadar bırakmak Karşıdan gelen bulutlardan Uçurumlardan Uçurtmaları
Lütfen artık yeter!!! Sabah sabah sinirden ellerim titriyor. Bilmediğiniz konularda yorum yapmayın arkadaşlar rica ediyorum sizlerden. Akış hekresin şikayetçi olduğu bir dönemde. Gösterim peşinde olanlar, beğeni kasanlar. Ya bana ne, umrumda bile değil. Kitabımı okurum, alıntımı, incelememi, bazen de iletimi paylaşırım. Yorum mu yapmıyorum? Onu da yaparım. Bir zamanlar biz de ileti attık, eğlendik, yorumlarda buluştuk. Hatta misafir diye birbirimizin iletilerinde toplanırdık. Ama kimse şikayetçi değildi kimsenin paylaşımlarından. Evet, burası kızına, oğluna, kedisine isim arama, burç yorumlama, profil yorumlama uygulaması değil. Ona bile karşımıyorum artık. Takiplerimden devam ediyorum. Akış akış değil zaten, savaş alanı. Bunları geçtim de, sinirimi bozan bu da değil zaten. Ya paylaşım yaparken dikkat edeceksiniz, ya da eleştiriye açık olacaksınız. Hadi git şimdi bunu da kendine gösterim olsun diye ileti at. İstersen engelle arkamdan salla. Ben engellemiyorum çünkü benim engellediğim 3 okur hesabı var. 1. Sapıklar. 2. Engelleyenler. 3. Özel nedenler. İleti atıyorsunuz, "Akış çorba olmuş" diye, gayet normal yorum yazılıyor. Alaya vuruyorsunuz. Nerde okuduğunuz onca kitabın size kazandırdığı üslub? Sonra akabinde ileti paylaşıyorsunuz, bir de yoruma "kudurt, böyle devam et" yazanlar. Ya ayıp ayıp. Üslubunuza dikkat etmeyecekseniz okuduğunuz kitabın anlamı mı kalır? İstediğini paylaş. İstersen bütün gün ileti at. Ama kimseden de şikayetçi olma o zaman. Eğlenecek başka bir şey bulmazsanız bunu da kendinize eğelnece edebilirsiniz. Hediyem olsun. Sonuçta mutlu olacaksınız ya, sevaptır.
Filistin ve Biz
Filistin için yürüyün. Büyük yürüyün, mega yürüyün, hatta koşun be. İsrail'i kınayın. Hiddetle, şiddetle kınayın, tel'in bile edin be. Maçanız yiyorsa püskevit gönderin, battaniye, hatta su tabancası gönderin be. Her vakayı bir başka merciye havale konusunda uzman olan bizler, bilmemkaç defa falan sureyi, esmayı okumayla, evliya
Sizin yüzünüzden, hep yanlış seçimler yaptım. Yanlış arkadaşlar, yanlış insanlar aldım hayatıma. Sizden kaçmak istedikçe yanlış yollara sürüklendim. Çünkü hiçbir şey anlatamadım ben size. Anne-kız olupta oturup konuşamadım. Derdim olsa kendime anlattım, mutlu olsam kendime, üzgün olsam kendime, ağlasam kendime.. Hep her duyguyu kendime anlattım.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.