Akış
Ara
Mesajlar
Bildirimler
3
Kaydedilenler
Ne Okusam?
Profil
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.17
gerçekten seven gönüller arasına hiçbir engel giremez bence.
değişen her duruma uyup da kendi de değişen aşka aşk demem ben asla,
ya da ötekini yüz çevirir görünce kendisi de yüz çevirmeye kalkan aşka.
o hiç yerinden oynamayan bir işarettir,
fırtınalara göğüs gerer, sarsılma nedir bilmez.
yolunu şaşırmış her teknenin kılavuz yıldızıdır.
William Shakespeare
Ben Gri
2022 / 1 sezon, 8 bölüm / Eylül 2023 de izledim
FİNAL
Kanal / Nerden izlerim : Disney+ / İnternet
Puan IMDb : 6.4 / Benim : 8
Tür: Psikolojik Dram / +16
KONU : Ben Gri, kızının başına gelen bir olay sonrası hayatı değişen saygın bir avukat olan Fuat'ın hikayesini konu ediyor. Kızının yaşadığı olayın intikamını almak isteyen Fuat, bu sırada esrarengiz bir mesaj alır. Bu mesaj Fuat'ın kendi içindeki karanlıkla yüzleşmesine neden olur.
YORUM : OGM Pictures yapımı, yönetmenliğini Taylan Biraderlerin yaptığı dizinin başrollerinde Timuçin Esen ve Ebru Özkan yer alıyor. Dizi tam anlamıyla psikolojik dram hatta gerilim. Bir baba kızı için ne yapar, sınırları nedir? Sınırları var mıdır? Bana biraz Your Honor tarzında geldi. Onun çakması gibi sanki. Ama gerek oyunculuklar gerekse sosyal yaşantının hayatımıza etkileri konusundaki keskin tespitleri açısından seyri keyifli güzel bir diziydi. Zaten Timuçin Esen varsa ne kadar kötü olabilir ki ☺️
Siz izlediniz mi? İzleyenler varsa yorumlara bekliyorum
Herkese keyifli seyirler
"Dünyanın pisliğiyle sıvanmış gözlerimizle bakınca, bir tünelde kaza geçirmiş tren yolcularına benziyoruz: Kazaya uğradığımız noktadan tünelin ucundaki ışık seçilemiyor, o ışık öylesine küçük ki, seçebilmek için bir an ara vermeden bakmanın sürdürülmesi gerek, üstelik tünelin ucunun varlığı da kesin değil. Duyularımızın karmaşıklaştığı ya da aşırı keskinleştiği o anda, çevremizde hilkat garibelerinden gayrısını görmeyiz; her birimiz o andaki ruhsal iklimine, kazada aldığı yaranın derinliğine göre değişen, hayranlığa ya da bezginliğe sürükleyen çiçek dürbünlerinden bakarız. "Yapmam gereken nedir?" ya da "Bunu neden yapmalıyım" gibi sorular böyle anlarda sorulmaması gereken sorulardır."
Franz Kafka/Blue Octova Notebooks
Nedir değişen?
Nedir delirten?
Yoksa ben mi tek bi' başıma hep bi' problem?
Geri gel
Yeniden , yeniden
BEGE - YENİDEN
"Evet Efendim"Ci (Makale)
“Sisi ile asla barışmam!”
“Sisi bir darbecidir!”
“Sisi mi, Binali Yıldırım mı?”
“Sisi bir zalimdir!”
Nedir sosyal nefret ve sosyal linc jargonu?
Eleştiri ve yargılamanın boyutsuz olduğu bir teknolojik devrim, buna karşılık her şeyin çok hızlı yayılıp her türlü şeyin bir anda üretilip tüketildiği fikir çukuru. Evet sanırım teknolojik devrim ve hızla büyüyen nefretten korkuyorum. Bugun birini zirveye çıkarıyor yarın başka bir şey ile yerle bir , peki insanların ahlaki yargı ölçüsü nerede ,bir an da görünenle oluşan fikirler ne kadar doğru? Sürekli biriken değişen nefret sirkülasyonu, nasıl bir algoritma bu. Bu yüzyıl beni ürkütüyor. Makina çağında yaptığımız en iyi şey birbirimizi yok etmek. Birden bire görünmez insanlar klavyede bambaşka olabiliyor, teknoloji devrimi sayesinde kötülüğün artık çelikten bir zırhı var. Bir gün biz de parçası olduğumuz bu sirkülasyonun avı olacağız. Gafil avlanacagiz.
Fıkra gibi ama acınası eski Türkiye...
“Sığırlar aynı yerde otluyorlardı”
Daha yedi yaşlarında babamın çiftliğinde Traktörle çift sürüyordum,
Traktör, makine ve ekipmanlarına merakım daha o yaşlarda başlamıştı.
Öğretmen Okuluyla birlikte Çınarlı Meslek Lisesinin Radyo-Elektronik bölümünün gece eğitimini bitirdim.
Öğretmen okulunda öğrenciyken müdürümüz Tevfik Elmas’ın teşvikiyle,
İnsan insan derler insan nedir bilir misin
İstediği şey olmayınca karakteri değişen kişiden, işi bittiğinde yanında olmayandan, aramadığın sürece seni aramayandan kendi iyiliğin için uzak dur!
Genel Kültür, İdealizm, Materyalizm…
_Evrimsel Psikoloji_
_Beynimiz evrimleşiyor. Artık, mağara adamları gibi kadınların başına vurup saçlarından sürüklemek yerine kulaklarına güzel saçmalıklar, boş şeyler fısıldıyoruz. Çağ’a uyum sağlayamayan medeniyetsizler ise doğal seçilimle elenmeye başlıyor.
_Evrimsel psikoloji, insanın sinir sisteminin doğurduğu davranışların evrimsel
Alışmak. Lütfen okuyup paylaşalım.
Alışmak bazen gerekli olabilir. Ancak günaha alışmak, zulme alışmak, haksızlığa alışmak…
Ne kadar kötü!
3 ay oldu.
Gazze’de değişen bir şey yok mesela. İlk günlerdeki tepkimiz ve öfkemiz azaldı.
Çünkü alıştık!
Sohbetlerde bu konuyu anlatmaya çalışırken akılda kalsın ve çarpıcı olsun diye bir örnek veriyorum:
Bize iyi pişirilmiş domuz eti sunulsa ve kafamıza silah dayansa yemek istemeyiz. Bunu ispat eden sosyal deneyler bile var. Güzel bir hassasiyet!
Domuz etini Rabbimiz haram kılmış. Oysa faizi de haram kılan o.
Kul ve kamu hakkını da!
İçkiyi kumarı da. Hatta daha kesin ve keskin ifadelerle.
Peki nedir ilkindeki hassasiyetin ve diğerlerindeki vurdumduymazlığın sebebi?
Cevap belli:
Alışmak!
Kur’an-ı Kerim yanlış ve haramlara karşı kalbimizi aktif hale getirmeye davet eder bizi.
Kendinizi ihmal etmeyin der mesela!
Rabbinizi unutmayın!
“Allah’ı unutan ve bu yüzden Allah’ında kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. (Haşr 19)
Bizi kalbimize dikkat etmeye çağırır. O’nu anmaktan ve vahiyden uzak kalınca kalbimizin katılaşacağını söyler:
“İman edenlerin kalplerinin Allah’ı anmasının ve ( O’nun katından) inen gerçeğe ( Kuran’a) boyun eğmesinin zamanı gelmedi mi? Onlar ( mü’minler), daha önce kendilerine kitap verilenler gibi olmasınlar! Zira üzerinden uzun zaman geçmişti de kalpleri katılaşmıştı. İçlerinden çoğu da yoldan çıkmıştı. (Hadid,16)
Alışmak kasvet sebebidir.
Ve alışmak felakettir…
Kurtulmanın yolu hayatın merkezine vahyi koyarak yaşamaktır.
Burhan İşliyen
Büyümesine büyüdüm ama bu büyümüş halimle ne yapacağımı bilemedim, bilmek de istemedim, benden ne bekleniyor? Sorgulamadım. Erteledim, erteleyip zamanı durdurmayı çalıştım, geleceği bekletmeyi çalıştım, ama geldi usul usul, kurnazca gelip başıma kondu, omuzumu ağrıttı. Nedir asla geçmeyen bu burukluk? Nedir bu tatminsizlik, huzursuzluk? İçimde değişen nedir, duymayı çalışıyorum şimdi de, nefesimi duyuyorum ağır ağır…