Büyük dağlar gibi büyük yapılar da yüzyılların eseridir. Sıklıkla inşaat bitmeden sanat değişir. Pendent opera interrupta.* Mimari yapılar da değişen sanata uyum sağlayıp sakince yollarına devam ederler. Yeni gelen sanat akımı yapıyı bulduğu yerden alıp, kendini dayatır, yapıyı kendisine uydurur. Kendi fikrine uygun şekilde geliştirir. Eğer yapabilirse tamamlar. Yapı bozulmadan tamamına erer. Çabalamaz, tepki vermez, huzurlu bir doğa yasasını takip eder. Aşılama gerçekleşir, özsuyu dolaşır, bitki örtüsü yeşerir yeniden. Şurası kesinlikle böyle üst üste kaynamış birden fazla sanat akımı, farklı boyutlarda aynı yapıtta birleştiğinde, kalın bir kitabın konusunu oluşturacak kadar malzeme birikmiştir ve sıklıkla insanoğlunun evrensel tarihinin kalıntılarına rastlanır. İnsan, sanatçı, birey bu mimarının adı belirsiz devasa hacimli yapıtlarında silinir. Orada özetlenen toplamda insanoğlunu zekâsıdır. Zaman mimar, halklar da duvar ustasıdır.