Böyle bir kitabı okuduktan sonra düşüncelerim, yorumlarım ve buraya yaptığım incelemelerimde kullandığım kelimeler bir film şeridi gibi âdeta hızlandırılmış özet şeklinde geçti ve ve yakalayabildiğim hatalarımı bir daha en azından bilinçli yapmama farkındalığı ile hayatımın geri kalanına devam edeceğimi buradan kelimelerimle duyurmayı bir borç
Başınızı dik tutun, yumruklarınızı da indirin. Kim size ne derse desin, sinirlerinize hakim olun. Değişiklik olsun diye, kafanızla mücadele edin... öğrenmeye dirense de kafa denen şey iyi bir şeydir.
Bana marstan mısın?Havalar nasıl? diye sorup dalga geçenler oldu .Ama eminim ki son giden astronot bile kafa dinledi geldi .Değişiklik iyidir 🤔😊Daha öyle bir şerefe nail olamadık 😊
Eski Türk hukûkunda kadın çok yüksek bir mevkiye ve bazı siyasî haklara sahipti. Gök-Türk kitâbeleri: "𝐓𝐮̈𝐫𝐤 𝐓𝐚𝐧𝐫ı𝐬ı 𝐓𝐮̈𝐫𝐤 𝐦𝐢𝐥𝐥𝐞𝐭𝐢 𝐲𝐨𝐤 𝐨𝐥𝐦𝐚𝐬ı𝐧 𝐝𝐢𝐲𝐞 𝐛𝐚𝐛𝐚𝐦 𝐈̇𝐥-𝐭𝐞𝐫𝐢𝐬̧ 𝐊𝐚𝐠̆𝐚𝐧 𝐢𝐥𝐞 𝐚𝐧𝐚𝐦 𝐈̇𝐥- 𝐁𝐢𝐥𝐠𝐞 𝐇𝐚𝐭𝐮𝐧'𝐮 𝐠𝐨̈𝐧𝐝𝐞𝐫𝐝𝐢." İfadesiyle kadının yüksek mevkiini meydana koyar. İslamiyetin kabûlüne, Karahanlı ve Selçuklu hükümdarlarının imanlı müslüman olmalarına rağmen kadın hukûkunda hiçbir değişiklik olmamış; kadınların siyasî rolleri içtimaî ve hukukî mevkileri asırlarca devam etmiştir.
Kim bilir ne gibi sebeplerle tesadüf bizi birleştirdi. Sen beni sevdiğini söyledin, ben buna inandım. Ben de seni seviyordum. Hem de nasıl seviyordum... Hislerimde bugün de bir değişiklik yok. Fakat niçin seviyordum işte bunu bulamadım ve beni düşündüren, seninle olan hayatımızın devamından şüphe ettiren bu oldu. Seni niçin sevdiğimi bir türlü bilmiyordum.