Açıkcası bu şey ne bilemiyorum.Hedefiniz biraz bulanık. Siz ne bir politik parti ne de bir derneksiniz. Birbirinize olan sorumluluklarını dışında sizi bağlayan bir şey yok. Ama sistemi eleştiriyor, beğenmediğiniz kamu personelinin ipliğini pazara çıkarıyorsunuz. Bir şeyleri etkilemek ve değiştirmek istiyorsunuz. Sinik ve nihilistlermiş gibi görünseniz de, bu dergiyi yalnızca ahlakınıza dayanarak yönetiyorsunuz, birkaç fırsatta çok özel bir ahlak anlayışınızın olduğunu gördüm. Nasıl ifade edeceğimi bilemiyorum ama MİLLENNİUM'un bir ruhu var. Kısaca katılmaktan gurur duyduğum tek yönetim toplantısı burası.
Sayfa 117
"En önemli şeyin bir tür değişiklik yapmak olduğunu sanıyorum" dedi genç kız. "Bilirsin bir şeyleri gerçekten değiştirmek." "Nasıl yani, dünyayı değiştirmek gibi mi?" "Bütün dünyayı değil. Sadece kendi etrafını."
Reklam
Zinaya "aşk" ve adam öldürmeye de "şeref kurtarma" süsü verilirse, karıncayı incitmekten kaçınan bir kimse on tane adam öldürür de yine kendisini marifet sahibiymiş gibi haklı görür. Bilmez ki bir şeyin adını değiştirmek onun mahiyetini değiştirmek değildir; kötü yine kötü, katil yine katildir.
"Birbirimizi yeniden görene değin aradan çok uzun zaman geçebilir. Ama Alaska'dan tek parça dönebilirsem, benden haber alacağına emin olabilirsin. Sana önerdiğim şeyi tekrarlamak istiyorum; yaşam tarzında köklü bir değişiklik yapmalı, daha önce hiç duymadığın ya da yapmakta kararsız kaldığın türden şeylerin tamamını yapmaya başlamalısın. Çoğu insan kendilerini mutsuz eden koşullarda yaşıyor ve gene de bunun değiştirmek için hiçbir şey yapmıyorlar. Çünkü güvenli, rahat, rutin bir hayata koşullanmış durumdalar. Huzur veriyor gibi görünse de, insanın içindeki maceracı ruh için kesin olarak belirlemiş bir gelecekten daha yıkıcı bir şey düşünemiyorum. İnsan yaşama arzusunun özünde macera tutkusu yer alır. Yaşamın keyfi yeni deneyimlerdedir. Bu yüzden sürekli değişen bir ufuktan daha büyük keyif olamaz, her yeni gün yepyeni bir güneşin altında doğabilir."
"İnsan buraya dek hayatta kaldı çünkü arzularını gerçekleştirebilmek için fazla bilgisizdi. Şimdi gerçekleştirebiliyorken onları değiştirmek zorunda, yoksa ölüp gidecek." William Carlos Williams
"Ellacığımızın tüm yaşamı, kocası ve çocuklarından ibaretti. Kaderin türlü zorluklarına tek başına kafa tutacak ne bilgisi vardı ne tecrübesi. Hiçbir zaman risk almayı bilmezdi. Tedbiri elden bırakmazdı. İçtiği kahvenin markasını değiştirmek için bile uzun uzun düşünmesi gerekirdi. O kadar utangaç, öylesine munis ve ürkekti; tabiri caizse, pısırığın tekiydi. İşte tüm bu malum sebeplerden dolayı, kendisi de dâhil olmak üzere hiç kimse anlayamadı, tam yirmi yıllık evlilikten sonra Ella Rubinstein'ın nasıl olup da bir sabah kocasına boşanma davası açtığını ve kendini evliliğinden azat edip, tek başına sonu belirsiz bir yolculuğa çıktığını...
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.