·
Puan vermedi
Koskocaman bir para israfı, hayal kırıklığı ve zaman kaybı. Kendime o kadar çok kızıyorum ki bu kitabı almak için para harcadığım, okumak için zaman harcadığım için. Okumaya değmez.
Icebreaker
IcebreakerHannah Grace · Olimpos Yayınları · 20231,415 okunma
512 syf.
·
Puan vermedi
Çok güzeldi
2 farklı kitaptan oluşuyor aslında. Alperen Manisalıgil’in yazdığı kısım çok tanıdıktı belki ondan okurken sıkıldım biraz.tekrara düştüğünü düşünüyorum Ama Kemal Sayar’ın yazdığı kısım harikaydı. Asla tekrara düşmüyor. O kadar güzel ve farklı açılardan ele alıyor ki merhameti hayran kalmamak elde değil. Modern insanların ölümlü yüzleşememesinde bahsediyor. Başkalarının günahları bizi aziz kılmaz diyor Kemal Sayar. Ben kime boyun eğiyorum sorunusu insan kendisine sormalı diyor. Teknolojiyi doğru kullanamadığıma değiniyor. İnsanların teknoloji konusunda çok acımasız olduğuna değiniyor. Aristo incelenmeyen hayat yaşanmaya değmez. Diyor. Ama biz kaydedilmeyen hayat yaşanmaya değmez der gibiyiz. Televizyonları baş köşede oluşundan bahsediyor. Televizyon sesini duyan çocuklar anne- baba seslerini duyamazmış… Bazı tiyolar veriyor…. Çocuklarımıza merhamet etmemizi istiyor ve onlara eski oyunlarımızı öğretmemizi tavsiye ediyor. Piknik yapmalı, maç oynamalı… Yeryüzüne merhamet etmemiz gere
Merhamet Devrimi
Merhamet DevrimiKemal Sayar · Timaş Yayınları · 2015138 okunma
68 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Diriliş #Nesil #Amentü
Maalesef Sezai Karakoc 'tan ilk kitabım. Ne zaman kitaplarını görsem beni çekerdi elime alır uzun uzun bakardım kitaplara. Bir bağ vardı kitaplarla aramızda ama bir türlü okumak nasip olmamıştı şuana denk. MTO nun ne olduğunu öğrenip, okumaya başlayınca tanıştım eserle. Diriliş Neslinin Amentüsü... İncecik kitap yani, çabucak biter diye okumaya başlamıştım. Fakat her cümlesi üzerine düşünülmesi gereken, aslında marifet bitirmek değil anlamak olduğunu hatırlatan bir eser oldu benim için. O kadar derin anlamlar yüklü ki satırlarda, yazar öyle öze indirmiş ki Neslin Amentüsü'nü.. Daha önce okumayı isterdim demiyorum çünkü zamanı şimdi imiş bu süreçte karşılaşmam gerekiyormuş demekki bu muazzam eserle. Her cümlesi ayrı bir muhteva barındırıyor. Okunmalı, okutulmalı ve en önemlisi düşünülmeli. Yazarın şu sözlerine yer vermek istiyorum. "Ben insanın bir ruh, ruhun da bir tapınak olduğuna inanıyorum. Bir başka deyişle, insan ruhunda bir tapınak, insan ruhunun bir tapınak olduğuna inanıyorum... insan orada kendi içine eğilir; o dupduru suda bulanıklığa ait ne varsa temizlenmeli ve o mermerimsi geometride tek ışık ve tek aydınlık yansımalıdır: Allah'a inanma ışığı ve O'na inanma aydınlığı. Sesimi yükseltirsem bunun için yükseltirim. Yoksa bunun dışında dünyada hiçbir şey ses yükseltmeye değmez.!" Bu paragrafı bile özetliyor aslında her şeyi..
Diriliş Neslinin Amentüsü
Diriliş Neslinin AmentüsüSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 202218,6bin okunma
272 syf.
9/10 puan verdi
Gezmek lazım görmek lazım en önemlisi seni mutlu edecek eşi bulmak lazım :))
Seksen günde devri alem ile Jules Verne”nin 3. Kitabını bitirmiş oldum. 100 yıl önce 80 günde dünyanın etrafında bir tam tur atmak akıl almaz bir iddia gibi görünürken günümüzde ise teknolojinin gelişmesiyle çok basit bir durum… belki 100 yıl sonra ise gezegenler arası yolculuklar gerçekleşecek ve bizim neslimiz bunları kısıtlı insan ömrü sebebiyle göremeyecek… 22. Yüzyılı görmek isterdim sırf bu yüzden… “Ne kazanmıştı bu yolculuktan ? Hiç hiçbir şey mi diyeceksiniz, evet güzel bir eşin dışında hiçbir şey getirmedi gerçekten ama bu kadın belki inanmayacaksınız onu dünyanın en mutlu insanı kıldı aslında bundan daha azı için bile dünya gezisine çıkmaya değmez mi !!!” Açıkçası gerekirse dünyanın etrafını 5 kere turlayın sizi mutlu edecek sizinle turlayabilecek bir eş seçin
Seksen Günde Dünya Gezisi
Seksen Günde Dünya GezisiJules Verne · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202119,5bin okunma
256 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
İlk inceleme yazımı bu eser için yapıyor olmak dahi beni mutlu ediyor öncelikle, bu kitap için söylenecek ilk cümle bir Sebahattin Ali klasiği diyebiliriz. Kürk Mantolu Madonna hatta Kuyucaklı Yusuf kadar popüler olmasa da bana göre yazarın en güzel ve en vurucu eseri olmuş. Öncelikle dili inanılmaz akıcı ve hiçbir zaman artık bitsin gözüyle bakamıyorsunuz. Olay örgüsü birbiriyle bağlantılı ve asla kopukluk hissetmiyorsunuz. Ana karakterlerin gerçekte bazı yazarları temsil ediyor oluşu kitabı daha da ilgi çekici kılıyor. Kitapla alakalı yine en güzel hususlardan biri ise bazen çaresizliğin insana neler yaptırabileceğini, gücümüzün yetmediği konularda yaşadığımız buhranı, iç sorgulamayı, mutsuzluğu ve etrafımızdaki insanların iki yüzlülüğünü çok çarpıcı şekilde ortaya koymuş olmasıdır. Kitabı okurken yer yer kendi iç dünyamı ve geçmişime temas eden kişileri "replay" ediyor olmak oldukça garip hissettirdi. Mamafih okuyun, okutturun efendim. İncelemeyi kitaptan en sevdiğim bir pasaj ile bitirmek istiyorum. "Sana teşekkür borçluyum, bana bu dünyanın hakikaten suratına tükürülmeye bile değmez olduğunu sağlam bir şekilde ispat ettin. Şu kainatta belki iyi bir taraf vardır diyor ve seni düşünüyordum. Bir daha teşekkür ederim, beni bu boş hayallerle avunmaktan kurtardığın için.."
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019170,8bin okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
·
14 günde okudu
Kitapla ilgili yapılan inceleme yazılarının çoğunu okuduktan sonra ben de yazmak istedim.. Yabancı olan Meursault mu yoksa onun gibi olmayan diğer herkes mi? İkiyüzlülükten uzak kalmayı istemek anti-sosyalik midir? Ana odaklanmak, anlamsız üzüntülerin esiri olmamak yaşamı umursamamak mıdır? Hayatın son anında bile tanrıya olan kayıtsızlığını sürdüren Mersault'un sebebi hayata kayıtlı olması değil midir? "Herkesin bildiği gibi, hayat yaşamaya değmez" derken aslında kendi hayatını değerli bulup, başka herkesi de hayatlarına yabancı ilan ediyor olabilir mi? Kitabı okurken bu gibi sorular insanın aklından geçiyor (en azından benim geçti) ve kayıtsızlığın ağırlığını fazlasıyla hissediyorsunuz..
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019111,2bin okunma
288 syf.
5/10 puan verdi
Öfffff öffff aşırı zorlamaydı sonu aşırı. En nefret ettiğim kitap türü. Uykusuz kaldığıma değmez. Yazıklar olsun. Bi kere katil kim romanlarının da bi namusu vardır. Bu namusu çiğneyen yazarlara ifffrit olurum. Yıllar önce bir ahmet ümit romanında yaşamıştım bunu. Polisiye romanlarda -benim için- ince detaylarla katilin kim olduğundan şüphelenmemizi gerektirecek ipuçları olması gerekir, katili bulamasak da tahmin yürütmemiz lazım yani işin eğlencesi burda. Ama bu kitapta okuduğun 300 sayfanın aslında bir çöp bir yalan olduğunu öğreniyorsun, kitabın sonu aşırı saçma bi şekilde kitapta hiçbir şekilde bahsedilmeyen şeyler çıkıyor. Yani deli oluyorum böyle şeylere. Kitabın başında zaten ethanı bağıra bağıra ej zannettirmek istemesi bi garipti ama böyle aşırı salak bi son da beklemiyodum aşırı sinirlendim yarın mesai var ve ben uykusuz kaldım. Evet kitap sürükleyiciydi. Teşekkürler.
Sakın Yalan Söyleme
Sakın Yalan SöylemeFreida McFadden · Olimpos Yayınları · 2024376 okunma
224 syf.
10/10 puan verdi
·
28 günde okudu
Gogol- Bir delinin anı defteri ve diğer öyküler
Nikolay Gogol
Nikolay Gogol
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve Fayton
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve Fayton
Kitap hakkında çokça bilgi içerir eğer rahatsız oluyorsanız önce kitabı okuyunuz. Kitabın içerisinde 6 farklı öykü bulunmakta. Rus romancıların babası sayılan Gogol birçok şeye öyküleriyle değinmiş. Neva bulvarı: Dünyanın en güzel yerini Neva'yı anlatmış, bütün taşlarında 25 yılı geçirdiğimiz ve öğrendiğimiz bu efsane yeri harika hayallerle bezemiş. Güzel hanım avcıları, iki adamın bambaşka beni ters köşe yapan muhteşem bir kurgusuyla okumaktan her zerresinde zevk aldım, Sen de kesin alırsın. Burun: Burnu göklerde olanları iğneleyici biçimde bize anlatan yazarımız, onların ulaşılmaz egolarının kendilerinden bile kaçışını anlatıyor. Porte: Kitabın en beğendiğim öyküsü olan bu bölüm birkaç kez okunmayı hak ediyor, öyle böyle ( prime Ronaldo gibi ) değil öykündüm çok güzel maşallah bana da nasip olsun. Bir kaliteli genç ressamın acıklı hayatından dünyalar sahibi sanatçıya uzanan bu bölüm bizi şaşırtmaya devam ediyor iyi ki etmiş, iyi okumalar şimdiden. Palto: Herkesin çok övdüğü ama benim çok da beğenmediğim (herkesin sevdiği şeyler genelde kötü olur) bir bölüm bu, beklentimizi yükseltmeden okursak belki daha iyi olur. Bir palto uğruna neler veriliyor maalesef görüyoruz ve hikaye yine gogolun fantastik şeklinde bitirdiği bir kısım. Bir delinin anı defteri: Gerçekten bunu hak ediyor, akılla bağdaşan bir şey yok, çok okumaya değmez yazmış yine bir hikaye ama yine de okuyun. Fayton: Gogol'un ve diğer yazarların sadece yazmak için veya para için yazdıkları eserlerden galiba tercih sizin. Ben puanımı Neva ve Portre için verdim, haberiniz olsun.
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve Fayton
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve FaytonNikolay Gogol · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201955,2bin okunma
88 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Kısa ve fotoroman tarzda olduğu için seriye ara verip kafa dağıtmaya almıştım. Tam seriye dahil olmayan yan kısa bir hikaye. İkiz bedenlerden sonra okudum iyi ki de denk gelmiş Mauranın annesi hakkında bilginiz olduğundan o kısımlarda bir kopukluk olmadı. İndirimde olmadıkça parasına değmez gibi e-kitap olarak okumak daha mantıklı olabilir.
İsimsiz Ceset
İsimsiz CesetTess Gerritsen · Doğan Kitap · 2019605 okunma
517 syf.
·
Puan vermedi
·
15 saatte okudu
Evet pek kıymetli okur/düşünür kardeşlerim; Martin Eden bir erkeğin bir kadın için neler yapabileceğinin en iyi anlatan kitaptır bence; Martin ah Martin bahtsız kardeşim benim; aşık oldun değmez birine.. Onun için neler yaptın; neler yapılabilirmiş, bir Adam bir kadın için, kutsal bir amaç uğruna ne kadar değişebilirmiş, ne güçlüklere katlanarak nerelere gelebilirmiş bunu bize sen öğrettin.. Ben bu mücadeleni gerçekten canı gönülden kutluyorum; “inanç” gerçeğinin ne denli önemli olduğunu bize bir kez daha kanıtladın.. Her şey hayal etmekle başlar; bunun temelinde inanç yatar, inanırsanız başarırsınız.. Çaba takdir edilesi fakat bir noktadan sonra değmediği/değmeyeceği anlaşılsa da insanların inanarak neleri başarabildiğini anlamış olduk sayende.. Keşke sonunda ontolojik bir “zima blue” sendromu yaşamasaydın da, bizi üzmeseydin.. Değerli okur kardeşlerim bu kitap aynı zamanda kitabın yazarı olan Jack London’ın otobiyografisi niteliğinde.. Hülasa; ben tüm okur kardeşlerime insanların inanarak neleri başarabileceklerini daha iyi anlayabilmeleri için bu eseri okumalarını öneriyorum..
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202390,2bin okunma
160 syf.
1/10 puan verdi
·
Beğendi
·
125 günde okudu
Kaybettiğim zamana,kitap için harcanan kağıtlara çok üzüldüm gerçekten. Okuduğum en en en kötü kitaplardan biri. Unutur muyum hiç sanmıyorum ama inşallah unutabilirim. Sinirden kitabı ısıracak dereceye geldim bitene kadar. Elimde süründü durdu o kadar kötü ki,insanı kitap okumaktan soğutuyor. Oysaki ki 14.sayfaya kadar bir konusu var sanmıştım ve elimdeki kitabı bırakacak kadar merak etmiştim. 14.sayfada o konu tamamen bitti. Onun şaşkınlığını atamadan birbiri ardına saçma sapan,alakasız,konusuz,hikaye mi desem deneme mi desem tarzını anlayamadığım bir tarzı var mı ona bile emin olamadığım denemeyse çooookk kötü bir deneme olan kitap. Söyleyecek o kadar çok şey var ama değmez gerçekten keşke içinden bazı yazıların fotoğrafını paylaşabilseydim. Sürekli ikili ilişki anlatımı fakat ya kadın adamı aldatıyor ya da adam kadını. Gereksiz bir anlam yükleme var kadınlığa kadın güçlüdür,kadın şöyledir,böyledir. Evet kadın çok güçlüdür ama bazen kendimizi güçsüz de hissedebiliriz. Yazarın dayatmaları yüzünden kendimi güçsüzken güçlü göstermek ve bunun için mutsuz olmak zorunda değilim. Evli adamlarla evli kadınlarla birlikte olmak NORMAL VE ROMANTİK DEĞİLDİR. Artık bu iğrenç şeyleri hayata normal gibi empoze etmeye çalışmayın ya!
Otuzundan Sonra
Otuzundan SonraTuba Ezici · Olimpos Yayınları · 2018356 okunma
224 syf.
9/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Kamelya çicegi taktığı için kamelyalı kadın olarak kitabın isimnini vermiş yazar. Hasta olan güzellik abidesi bir yosmanın erkeklerle olan iliskilerinin yani sıra ölüme yakın eşyalarının borcuna karşılık icraya gitmesiyle başlayan romanın şeklini cikariyor ortaya. Armond bu kızı margatte'yı deli gibi seviyor ama beraberlerken baska birileriyle daha birlikte oluyor hele biri var Dük ondan para alarak geçimini sağlıyor. Dükte deli gibi seviyor kızı özgür ruhuyla takiliyor haytta kadın, fakat hastanlaniyor ve ölüyor. Sonrasinda armond cenazesine yetişemiyor. Hediye ettiği kitabi ölümü sonradinda açık arttirmadan aldığı kitabin sahibi ile yanisyor ve ondan kalan son aniyla beraber bu kişiye anlattiklariyla roman yaziliyor. Bizde böylece herşeyi öğreniyoruz. Hayat mutlu olmaya değer ama ne yazık ki yine biz insanlar mutsuzluğu cikariyoruz ne kadar pişmanliklar yaşasakta. Değmez iki günlük dünyaya sahiden hic bir dünya derdi. Affedin insanlari,sevin herkesi . İyi okumalar.
Kamelyalı Kadın
Kamelyalı KadınAlexandre Dumas (fils) · Kenta Yayınları · 200017,5bin okunma
224 syf.
10/10 puan verdi
·
17 günde okudu
Dünyanın En Güzel Şiirine...
Vâreden’in adıyla insanlığa inen Nûr Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından Toprağı kirlerinden arındırır bir Yağmur Kutlu bir zaferdir bu ebabil dudağından Rahmet vadilerinden boşanır âb-ı hayat En müstesna doğuşa hâmiledir kâinat Ne güzel bir giriş, dünyaya ne güzel bir geliş... Toprağı kirlerinden arındıran o Yağmur için, rahmet vadilerinin
Yağmur
YağmurNurullah Genç · Timaş Yayınları · 20192,374 okunma
182 syf.
3/10 puan verdi
O kadar abartılan bir kitaptan iyi olmadığını anlamam gerekirdi. Yazarın tarzı konuların kopukluğu gerçekten hikayeye dalamıyorsunuz. Kısa bir kitap olmasına rağmen zama kaybetmeye değmez
Tutku
TutkuJeanette Winterson · Sel Yayıncılık · 2021345 okunma
Resim