Bu şehir yüzyıllardır erkektir ve kadınları sevmeyi bilmez. İşte bu yüzden, bu şehirde ben her gün kendimi defalarca öldürürüm. Bomba olur patlarım; kulesinden, köprüsünden aşağı atlarım. Elimde bir bıçak her yerime saplarım. Tavandaki bütün ipler kendimi asmam için sallanır. Arabalar önlerine atlamam için yol alır. Denizinde, lağımında, çöpünde kimliksiz cesedim. Kimsesizler mezarlığında daracık çukurlara sığar dev cesaretim.
Sakın bana ismimi sormayın. Sakın gözlerimin tam içine bakmayın. Yanımdan geçerken bana dokunmayın. Varsayın ki burada değil, oradayım. Oraya siz gelemezsiniz. Köprüleri yıktılar, gemileri yaktılar, yollar kayboldu? Ben başkayım. Ben uçurumlar kadar tehlikeli Dereler kadar tekinsiz. Rüzgârlar kadar esriğim.?
Reklam
176 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Öykülerle iç içe içe ama Mine Söğüt’ün öyküleri de tıpkı kitaptaki resimler gibi hem göz alıcı hem de rahatsızlık verici nitelikte.. Öyle bir çırpıda okunan kitaplardan biri değil. Durmak, sindirmek, düşünmek ihtiyacı hissediyorsunuz. Kadınların hikayelerini okumak zaten zor bir konu, bir de deli kadınların hikayelerini okumak iki katı emek, iki katı zor. Dengeyi kuramamış, dengesi bozulmuş, dengesini bozmuş bir sürü kadının hikayesini okuyorsunuz, dengenizi bozmadan okumak için çaba sarfetmeniz gerekiyor. Depresif kelimeler, depresif cümlelere doğurmuş. İnsanı insan olmaktan utandıracak, insanlığını sorgulatacak türden öyküler, çarpıcı, tokat gibi. Mine Söğüt’ün kalemi artık benim için özel bir yerde, onu okumaya devam edeceğim…
Deli Kadın Hikayeleri
Deli Kadın HikayeleriMine Söğüt · Yapı Kredi Yayınları · 20198.9k okunma
" Girdiği kabın şeklini alan su, geçtiği yolların rengini de çalarmış."
"Tanrı bizi, duyduğu sesleri doğru anlamlandıramayan kullarından korusun. Amin."
''İçlerine açılan kapıların arkasına saklanmış kadınların, delirerek bedenlerinden dışarı açtıkları pencerelerden bakacağım.''
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.