Sen nesin, ne kadarsın? Ey nesim!
Neyine güvenip de bu kadar günaha daldın? Gaflet uykusundan uyanmak nedir bilmedin. Yoksa!
Kış uykusundaki ayıya mı özendin?
Ne kadarlıksın sen, ey nefsim? Çok mu heybetlisin? Tabuta, sığdıramazlar mı seni, kefene saramazlar mı seni, Kara katran yerde yatıramazlar mı seni, kabirde sorguya çekemezler mi seni, kor ateşler de yakamazlar mı seni? Sahi ne sandın sen kendini? Ya deli cesareti var sende ya da çok aklısın. Yoksa torpilin mi var? Kendini uyanık sanan, aptal nefsim!
Gençliğine güveniyorsan şayet gafletin ta kendisisin. Yaşlıları, ölenleri görmez misin? Sen körden de körmüşsün ey nankör nefsim!
Selaları, ezanları duymaz mısın? sağır sultandan da sağırmışsın. Hem münafık hem cahilsin. Ölüleri görür Fatiha okursun. Ölüden ders almazsın. Gaflet içinde oyalanıp durursun. Bir gün senin de selan okunacak, tenşirde üryan kalınca, musalla da 1.80 uzanınca, amel defterin ebediyen kapnınca... Anlarsın anlamasına, lakin o gün ah û zar etmek, nafile. Hem kendini hem de haddini bilmez nefsim. Meğer sen kendinden de bihabersin Ve'l hasıl kelam!
Sonu yok bu günah deryasının. Allah aşkına uyan gaflet uykusundan. Hesaba çekildiğim gün bahenlerin ardına atma beni. Bahanesi yok bu hesabın şayet delili çok. kurtarmasın, bu azabatan beni. Bırak beni, peygamber kızı olsan ne yazar hesabı adil ve çetin olduktan sonra. Ey Rabbim! Nefsimin gaflet uykusu çok ağır. Ben uyandıramadım bu lanetli uykudan, zalim nefsimi. Ey masivanın Rabbi! İzzeti nefsi elinde bulunduran Rabbim. Azrail kapıma gelmeden. Uyandır hakikate, şu aciz, düşkün nefsimi, nefsimizi . Elfü elfi amin!
#MÜZEYYEN BOZKOYUN #