Hiç şiir okumadan, şiir yazmadan birilerini deli gibi sevenler var, hayat onlara güzel.
düştüğünüzde çok şeyden ırak bir daha yaşayamayacaksınız çok şeyi tutamayacaksınız kolundan kısa pantolonlu bilya çağında bir çocuğu coşamayacaksınız bir kızın eteklerinde oyun rüzgârı uçurmasından bir daha hiç kalkamayacaksınız belki demir kaşıklı beyaz bir sofradan ve kanınız kaynasa da deli yalnız düşlerinizde tadacaksınız sevişmeyi ama dışarı baksanız da bakmasanız da avaz avaz sıçrayacaksınız camdan ne zaman bir yaşıtınız düşse delik deşik süngü ucundan
Nevzat Çelik
Nevzat Çelik
AŞKIN BİR EVRESİNDE Kİ
Telaşlanma gönül, Buda gelir buda gider. Aşk çılgınlaştı ya ömür, Yari özler, aşksız yarım kalır insan. Çıldırma gözlerim, Ağlayan gözlere boğulur satırlar. Sokaklarda kandiller yandı,
Taştın Yine Deli Gönül
Taştın yine deli gönül Sular gibi çağlıyorsun Gözden kanlı yaş akıtıp Yollarımı bağlıyorsun
Gün olur, başıma kadar mavi; Gün olur, başıma kadar güneş; Gün olur, deli gibi... Orhan Veli Kanık
GİDİŞİN
Gidişin ölümüydü umutlarımın, Güllerin yüreğimde canverişiydi, Ufkumda her akşam hüzünlü ve dalgın, Seninle batan ömrümün güneşiydi. Ardında bir İstanbul bıraktın öksüz, İçimde yokluğun ateşini yaktın, Karanlıklar ortasında güpegündüz, Yıkılmış, dağılmış bir adam bıraktın. Gün, gün yaklaşan bir şey var; ölüm mü, ne? Değilse içimde bu ürperti neden? Dolaşan kim benimle deli divane? Güzel olan herşeydi seninle giden. Şimdi bütün hayallerim yoksul kaldı, Gittin, bana bu rezil İstanbul kaldı... Ümit Yaşar Oğuzcan ( 1926 - 1984 )
"yorgun ve üzgün gidiyorum harap evime yemin ederim deli yüreğimi senin şehrinden alacağım..."
Yorgun ve üzgün gidiyorum harap evime Yemin ederim deli yüreğimi senin şehrinden alacağım...
Furuğ Ferruhzad
Furuğ Ferruhzad
•Visal
Beni zaman kuşatmış, mekan kelepçelemiş; Ne sanattır ki, her şey, her şeyi peçelemiş... Perde perde veralar, ışık başka, nur başka; Bir anlık visal başka, kesiksiz huzur başka. Renk, koku, ses ve şekil, ötelerden haberci; Hayat mı bu sürdüğün, kabuğundan, ezberci? Yoksa göz, görüyorum sanmanın öksesi mi? Fezada dipsiz sükut, duyulmazın sesi mi? Rabbim, Rabbim, Yüce Rab, âlemlerin Rabbi, sen! Sana yönelsin diye icad eden kalbi, sen! Senden uzaklık ateş, sana yakınlık ateş! Azap var mı alemde fikir çilesine eş? Yaşamak zor, ölmek zor, erişmekse zor mu zor? Çilesiz suratlara tüküresim geliyor! Evet, ben, bir kapalı hududu aşıyorum; Ölen ölüyor, bense ölümü yaşıyorum! Sonsuzu nasıl bulsun, pösteki sayan deli? Kendini kaybetmek mi, visalin son bedeli? Mahrem çizgilerine baktıkça örtünen sır; Belki de benliğinden kaçabilene hazır. Hatıra küpü, devril, sen de ey hayal, gömül! Sonu gelmez visalin gayrından vazgeç, gönül! O visal, can sendeyken canını etmek feda; Elveda toprak, güneş, anne ve yâr elveda!
Necip Fazıl Kısakürek
Necip Fazıl Kısakürek
Yokluğun beni şair, Kalbimi deli yaptı. Şu yokluktan kurtulaydı kalbim, Rahata kavuşacaktı.
Gir hayatıma, her zerreme karış Gir hayatıma; deli gibi hissettir ve düşünmeden duramayayım, gir hayatıma düş gibi kalma. Gir hayatıma, nefes ve ruh gibi muhtacım sana bir sen varsın dünya da, bir de ben gir hayatıma bu yalan dünyada…
Deli olduğumu söylüyorlar. Ama aynaya baktığımda ne görüyorum? Bana bakan adam pek çok şeye benziyor ama bir deli değil. Bazen bir ozan görüyorum. Bir de felsefe görüyorum. Bilgiyi elde etmek, kullanmak ve onu gerçeğe uygulamak. Bir girişimci mutlaka vardır. Yaratıcı bir şekilde yaratıcı çözümler bulmak ve bunları takip etme isteğine sahip olmak. Belki tarhana gibiyim. Benzersiz bir şekilde dizilmiş malzemelerin karışımı, Yine de bir arada mükemmel bir karışım.
Resim