"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
1000kitap'ta 3 yılım geçti, dile kolay. Çeşit çeşit insan tanıdım, tanıyabileceğim bazı en garip insanları da bu sitede tanıdım ama her şeye rağmen burada bulunması o kadar keyifli ki.
Bu 3 yıl bana pek çok konuda fayda sağladı. Pek çok değerli insan edinip, çok değerli kitap buluşmalarına katıldım. Şimdi ise amaçladığım şey aslında
“Anılar defterinde gül yaprağı
Gibi unutuldum kurudum
Başıma düşmüş sevda ağı
Bir başıma tenhalarda kahroldum
Sen kimbilir, rüzgârlı eteklerinle
kimbilir hangi iklimdesin, Ben
Sensiz bu sessizlikle
Deli gibiyim sensiz
Bu sessizlikle
Ayrılıkla başım belada
Gözlerini çevir gözlerime
Yoksa sensiz bu sessizlikle
Deliler gibiyim
Sensiz bu sessizlikle”
Eyyy film severler :) Siz de benim gibi bir film izlemek için bir film süresini hangi filmi izlesem diye zaman geçirerek mi tüketiyorsunuz? İşte dev olmasa da bir arpa yolu boyunda hizmet :)
Linkleri de koyayım anında yararlanın:)
Uzun zamandır izlediğim filmleri bir köşeye not ediyorum, her güne bir film izleme projem kapsamında dedim bunları
Numan Arıman'ın yazmış olduğu Vera Benim adlı şiiri sizler için seslendirdim. Dinlemek için linkten ulaşabilirsiniz.
youtu.be/WZRMxiQp2uA
VERA
hiç söylenmemiş sözler söylemeliyim,
el değmemiş, duru sözler sevdiğim için
sevdiğim! şehir giysilerini kıskanır
ve bu yüzden bürünür geceyi
güneş gözlerinden beslenir
ve saçlarını kollar
Suçtur kadın olmak.
Çünkü herkesin sahip olmak istediği bir bedenin vardır.
Korumak zorunda olduğun bir namusun ve sevmeye yasaklı törelerin.
Adam gibi adam derler de, kadın gibi kadın demezler mesela..
Taş gibi derler. Soğuk olmak zorundadır, hissetmemesi gerekir, iyi gözükmelidir.. Ama öyle çok iddialı da olmaması gerekir. Erkeğin yanında yerini bilmelidir. Kadın olmak suçtur bu hayatta. Seversin deli derler, sevmezsin kötü derler.
Elde ederler basit olursun, elde edemediklerinde konuşmalara meze olursun.
Susarsın bir şey bilmiyor derler, susmazsın dili uzun derler.
Erkek olmak doğuştan bir güçtür, kadın olmak eksikliktir, güçsüzlüktür.
Eksik etektir kadın..
Aklı ermez, gözü açılmamalı, sırtından sopa karnından sıpa eksik olmamalıdır.
Kadın, şeytana açılan kapıdır çünkü.
O kapıyı, kadına açtırtmamalı.
Oysa erkektir kadını eksik hale getiren, namusunu alıp etek altına iten, inançlarını yok eden.
Erkektir bir melekten şeytan yaratmasını bilen.
Kadın olmak eteğini uzun tutmaktır, başkalarının günahlarının bedelini kendisinin ödemesidir.
Kadın yüzeyseldir görünürde ve karmaşıktır erkekten istediği şeylerde.
Oysa kadın derindir ve derine dalmasını bilen vurgun yeme ihtimalini de göze alabilmelidir.
Cesurdur kadın, erkek gibi tartıp biçmez.
Seviyorsa bodoslama atlar, sevdiği için tüm engelleri aşar.
Oysa erkek korkaktır. Ne kadının ilgisini kaybetmek ister ne de ona bir gelecek vaad eder.
Daha iyisini bulamazsa, elinin altındaki ile idare eder.
Kadın karmaşık gibi gözükür ama istediği üç şey; sevgi, sadakat, dürüstlüktür..
~ Nâzım Hikmet ~
Haksızlık nerede olursa olsun
Zulüm nereden gelirse gelsin
Barışla sevgiyle olmayacaksa
Ey gerçek sesimiz, ey büyük kavga
Yankılan dağdan dağlara
Yankılan dağdan dağlara
Kovit sevdiklerimizi, yakınlarımızı bir bir bizden alırken, hayatımıza kaldığımız yerden devam etmek ne acı değil mi? Ama hayat devam ediyor. Ölenle ölünmez diye bir söz vardır. Biz geride kalanlar da bu söze uymak zorunda kalıyoruz. Evet zor da olsa insanlar hayatlarına kaldığı yerden devam ediyor. Neden böyle bir giriş yaptım ben de bilmiyorum.
Oblomov kitabını okuyarak bir Rus edebiyatı okuma ayı yapıyoruz! Kitap okuma grubuma katılmak isterseniz bana mesaj atabilirsiniz. 🤓
Uzun zamandır düşündüğüm bir konu olan sanal okuma grubumu 4 yıldır devam ettiriyorum. Şu an farklı meslek gruplarından pek çok okur arkadaşımız gruba üye olmuş durumda. Peki, bu
"Ve güldün rengârenk yağmurlar yağdı
İnsanı ağlatan yağmurlar yağdı
Yaralı bir ceylan gözleri kadar sıcak
Yaralı bir ceylan kalbi gibi içli bir sesin vardı
Sen geldin benim deli köşemde durdun
Bulutlar geldi üstünde durdu
Merhametin ta kendisiydi gözlerin."
Sezai Karakoç