Hemen hemen her eseri dünya klasiklerine girmiş Dostoyevskinin Rus Habercisi ismindeki edebiyat dergisinde, bir yıl boyunca yayımlanmış romandır.
Romanda idealist bir hukuk talebesi olan Raskolnikov ağır bir şekilde fakirlik çekmektedir. Meşhur tefeci Alena İvanovna'yı öldürüp parasını ve eşyalarını alıp fakirlere dağıtmayı planlar . Sonra bir baltayla kadını öldürür ama hesap dışı gelişen birşey olmuştur. tefeci kadının kardeşi Lizaveta İvanovna da gelmiştir. Delil bırakmamak adına onu da öldürür.
Kitabın devamında ise olaylar üzerine tahliller yapılıyor. Birine iyilik yapmak için kötü biri de olsa başka biri öldürülür mü? Yada bu cinayet kendi fakirliğinden kurtulmak için mi yapıldı yoksa diğer insanları kurtarmak için mi?
Keyifli okumalar diler, böyle güzel bir mecrayı bizlere sunduğu için 1K ekibine teşekkür ederim.
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022158,9bin okunma
HATIRLATMA!
Akp ve Mhp oylarıyla mecliste kabul edilen 4. yargı paketiyle, ''cinsel istismar davalarında somut delil olmadığı takdirde şüpheli tutuklanmayacak.'' maddesini uygulayan mahkemenin öncesinde eleştireceğiniz farklı merciler bulunmaktadır.
Daha önceki çocuk istismarı konularında "Bir kereden bir şey olmaz." diyebilen bakanların bile çıktığı bir zümrenin kabul ettiği bu maddeler yanlışlıkla kabul edilen maddeler değildir.
Yazıklar olsun!
Acaba ben ne yaptım, ne okudum? Tüm delilleri okuyucuya veren, verdikleri deliller ile beraber cinayetleri okuyucunun da çözmesini isteyen gerçek bir polisiye mi okudum, bir Orta Çağ gerilim romanı mı okudum, dinler arası, mezhepler arası, tarikatların ve rahiplerin başrolde olduğu bir roman mı okudum, gerçek kişi ve toplulukların hâkim olduğu
Böyle bir insan her şeyi konuşur.Herkesle konuşur.Her konuştuğu,konuştuğu yerde kalır.Hiçbiri kendisini bağlamaz.Tek derdi konuşmaktır.İster ki hep kendisi konuşsun ve kendisinden konuşulsun.Dinlemeye tahammülü yoktur, dinlemeye aldırdığı da.Dinlenilmese de konuşan hep kendisi olsun ister.Yeter ki kendisi konuşsun ve kendisinden konuşulsun.Her göze görünür olmak için her kılığa bürünür, konuşulmak için her şeyi göze alır.O derece varla yok arası bir yerdedir ki sürekli varlığına delil ve tanık arar..
Nazım Hikmet'in Aziz Hatırasına
Dünya tarihinin belki de en kanlı yüzyılının başında doğdu. Dönemin koşullarına göre oldukça varlıklı ve eğitimli sayılabilecek bir aileden geldi.
“Üç yaşımda Halep’te paşa torunluğu ettim” der Otobiyagrafisinde.
Paşazadeydi aslında burjuva karşıtı olmasına rağmen. Ancak çok kızardı kendisine “Paşazade” diye
Allah'ım hayallerime bile sığdıramayacağım böyle bir güzelliğin yeryüzünde işi ne? Belli ki varlığına delil olarak göndermişsin tamam da, bizim evde işi ne?
Burada sizlere hem kitap hakkında, hem o zamana ait, hem sonrasında yaşananlar için az biraz bilgi vereceğim. Umarım konu ile ilgili sizleri çok sık boğaz etmemişimdir? Evet, az uzun oldu ama böylesi bir eser de ancak böyle anlatılabilirdi diye düşünüyorum.
1925 yılında, hiperenflasyonun bitiminden kısa bir süre sonra Almanya'da, o günlerde sağcı
Es-Selam..
Kitabı okudum ve özellikle hadis bölümüne geldiğimde en büyük eksikliğin sahih olup olmama noktasında ''Tahrîc'' yapılması gereğini hissettim.
İncelemelere baktığımda da arkadaşlarımız teknik bakımından gerekli bilgileri vermişler, bu yüzden içeriğe hiç dokunmadım.
Şu şekilde bir yöntem izledim;
Önce hadisleri klasik kaynaklarda tarama