Bir ârifin duası;
"Allah'ım iyiliklerim senin katında çok bile olsa onları benim gözümde az eyle, kötülüklerim senin nazarında az bile olsa onları benim gözümde çok eyle." Muhteşem! İyiliğimi bana az göster ki çoğaltmak için gayret edeyim, hatalarımı
bana çok göster ki azaltabilmek için çabam artsın.
Gökyüzüne bak ve denize, dağlara bir de. Yavaşla biraz. Bulutları dinle, yapraklara anlat, dalgalarla dertleş. Yağmur yağarken ellerini iki yana aç ,başını göğe tut, bir şiir oku.
Cânân için cân taşıyanların her şeyleri cânândır. Onları sevgiliye kavuşmak teselli etmez; sevgili olmak paklar ancak. Biri yâre kavuşmak ister; diğeri yâr olmak.
Kul olmak, emredilen ibadetleri harfiyen yerine getirmekle başlar ama bitmez. Ibadetlerden geri kalan zamanlarda yaptığımız her bir işi bir ibadet şuuruna boyamak ve nihayet günün tamamını secdede geçen anların idrakine
bezemek, kulluk budur.
İbadetlerimizi bile hiç bitmeyen ve hep çok önemli işlerimizden arta kalan zamanlarda aradan çıkarıvermeyi alışkanlık eden bizler, sâir zamanlarımızı ne yapıp, nasıl edip de ibadet kıvamında yaşayacağız?
Soru güzel, dert büyük, Allah Kerim.
Her şey benim için yaratıldı oysa. Ben de O'nu zikretmek için yaratıldım. Benim için yaratılan her şey O'nu zikrederken, O’nun için yaratılan ben, her şeye o kadar dalmışım ki O’ndan gâfilim. Var mı bundan büyük ıstırap?
Aklıma düştü gözlerin
Boynumu büktüm ağladım
Elveda dedigin yerin
Yanına çöktüm ağladım
Oturduk sanki göz göze
Hayalinle ben diz dize
İki çay söyledim bize
Bir tütün yaktım ağladım
Bir başkasının kendisi için ne düşündüğünü umursamamak delilerin, Bir Olan'dan başkasının kendisi için ne düşündüğünü dert etmemek velîlerin harcı. Ne başkalarının kanaatlerine kulak tıkayabilecek kadar deli olabildik yalan dünyada, ne de Bir Olan'dan başkasının ne dediğini umursamayacak kadar velî…