Daha önceleri, bir takım zenginler ölmeden önce servetlerini kiliselere bağışlarlardı. Halk Üniversitelerinin şöhreti bütün ülkeyi sardıktan sonra, bu eğitim seferberliği için vakıflar kuruldu. Ülkenin çeşitli yerlerinde yaşayan soylu zenginler, evlerini ve kütüphanelerini, halka açık konferans salonu ve dershane yapılmak üzere bu vakıfların hizmetine vermeye başladılar.