Bir delide belirli bir masumiyet de bulursun. Çocuk gibidir. Kurnaz değildir, olamaz. Aslında, kurnaz olamadığı için delirmek zorundaydı. Kurnaz bir dünyayla başedemedi. Bir delide belirli bir basitlik, saflık bulursun.
Bu yığına mı ait olmak istiyorum, diye düşünüyorum. Yalnızlığı sevmiyorsam, evet, bu yığına ait olmalıyım. Gidip içlerinden birine merhaba falan demeliyim. Yapamam ki...Kendimle bile konuşamıyorum, delirmek büyük bir lüks.
Çünkü bütün hayatı boyunca bir imparatorluğun tahtına oturmayı bekleyerek yaşayan herhangi biri delirmeye mahkûmdu zaten; çünkü aynı düşlerle bekleyen ağabeylerinin delirdiğini gören herhangi biri, zaten delirmek- delirmemek açmazına sıkışacağı için delirmek zorundaydı; çünkü insan delirmek istediği için değil delirmek istemediği ve bunu sorun
Her zaman ne olduğunu bileceksin. Kim olduğunu bileceksin. Kim olduğunu hatırlaman için adını duymaya ihtiyacın olmayacak. Sadece akılsız insanların kim olduklarını hatırlamak için isimlere ihtiyacım vardır. Oysa kedilerin ismi olmaz. Çünkü onlar her zaman kim olduklarını bilirler. Bu yüzden kedilere taktığın isimler ile seslendiğinde seni ciddiye bile almazlar. Akıllı yaratıklar öyle yapar çünkü. Aptalların ise bilmek için kelimelere ihtiyacı vardır. Kendilerini iyi hissetmek için övgülere... Geliştirmek için yergilere... İnanmak için delillere... Delirmek için delilere...