Onlar ki henüz şiire, romana, hikayeye, musikiye, resime, sinemaya, hasılı muhayyile sancısının o şahane dikkatine takılmadan gençliklerini tüketip sinn-i kemalin gıcırdayan basamaklarına terfi ettiler.Belî, artık genç değiller, kırışmış alın çizgileri, ağaran şakakları, dökülen saçları.Aslında hiç genç olmamışlardı, "gençlik" hallerinden ancak bir pir-i faniye yaraşan feragat ve istiğna hissiyle vazgeçmiş, taşıyabileceklerini bir an bile düşünmeksizin ellerini değil yüreklerini "taş" ın altına koymuşlardı. ; çoğu o yükün altında ezildi, coğu mecruh, coğu mahpus kaldı ama hiç mahkum olmadılar.Öğretilmemiş, tevarüs edilmiş bir asaletin emriyle, găhi keder, găhi sabır, găhi ecel şerbeti içtiler de bir dem olsun kan tükürmediler.
MÜTHİŞ ÇOCUKLARDI BE! 103
Sayfa 104 - Ötüken Yayınları 1.baskı