Gerçek şu ki, bugün medeniyet ve kültürden dem vuran sözde ileri milletler, Müslümanların çöküş devrelerinde bile gösterdikleri üstün ahlâki meziyetlerin en ufak örneğini bile sunamazlar. Avrupalı ulusların, Afrika, Amerika, Asya ve bizzat Avrupa'da yenik düşen milletlere yaptıkları yüz kızartıcı ve insanlıkdışı muamelenin bir misali bütün İslâm tarihinde gösterilemez. Bu da İslâm'ın ve Kur'ân-ı Kerîm’in bir kerametiydi, ki Müslümanlar gâlip geldikten sonra, diğer milletlerin hemen hemen her devirde ve bugün de gösterdikleri vahşet ve mezâlimi göstermeyecek kadar insancıl bir hâle gelmişlerdi. Gözleri olanlar Endülüs veya Ispanya'da asırlarca süren Müslüman hakimiyeti sırasında Müslümanların Hristiyan tebaasına yaptığı ve Hristiyanların Müslümanlara galip geldikten sonra onlara yaptığı muameleyi görebilirler. Görmek isteyenler, Hindistan'da Müslümanların hüküm sürdüğü 800 yılda hindulara ve diğer azınlıklara ne gibi muamele yaptıklarını ve bugün Hindistan'da hinduların hakimiyeti varken Müslüman azınlığın neler çektiğini görebilirler. Aynı şekilde, merak edenler, Müslümanların geçen 1300 yıldan beri Yahudilere nasıl davrandığını ve bugün Yahudilerin Müslüman Filistinlilere neler yaptıklarını görebilirler.
Sayfa 301Kitabı okudu
Ne O'na, ne O'ndan gidebiliyordum.
İşte o an İstanbul Leyla'm oldu benim. Ve sanki o, Boğaz'ın diğer yakasında ben öteki yakasındaydım. Görüyordum, ama ulaşamıyordum. Seviyordum, hem de çok seviyordum. Lakin yalnızca bir bakıştı beni âşık eden; ne ona gidebiliyordum, ne ondan gidebiliyordum. Ne çok istiyordum oysa; ne çok istiyordum Doğuluların hep anlattığı o aşk hikayesinde Dicle Nehri'ne hiç düşünmeden aşkı uğruna atlayıveren o âşık gibi bedenimi suyun sükûnetine atıvermeyi. Gücüm yetmiyordu buna, yalnızca hayal ediyordum.
Sayfa 52
Reklam
Müthiş Çocuklardı Be
Onlar ki henüz şiire, romana, hikayeye, musikiye, resime, sinemaya, hasılı muhayyile sancısının o şahane dikkatine takılmadan gençliklerini tüketip sinn-i kemalin gıcırdayan basamaklarına terfi ettiler.Belî, artık genç değiller, kırışmış alın çizgileri, ağaran şakakları, dökülen saçları.Aslında hiç genç olmamışlardı, "gençlik" hallerinden ancak bir pir-i faniye yaraşan feragat ve istiğna hissiyle vazgeçmiş, taşıyabileceklerini bir an bile düşünmeksizin ellerini değil yüreklerini "taş" ın altına koymuşlardı. ; çoğu o yükün altında ezildi, coğu mecruh, coğu mahpus kaldı ama hiç mahkum olmadılar.Öğretilmemiş, tevarüs edilmiş bir asaletin emriyle, găhi keder, găhi sabır, găhi ecel şerbeti içtiler de bir dem olsun kan tükürmediler. MÜTHİŞ ÇOCUKLARDI BE! 103
Sayfa 104 - Ötüken Yayınları 1.baskı
Ben zaten öyle manken gibi ortalığa çıkmayı pek sevmem. Bütün dikkatler sizin üzerinizde oluyor, insanlar baştan aşağı, dikkatle süzüyorlar gelinle damadı. Gerçi damattan çok geline bakıyorlar Allah’tan. Bilge bütün bunlardan hiç şikâyetçi olmadı. Kızlar gösteri yapmayı seviyorlar. Bir de gelinlik vardı ki üzerin­de, bütün gece o
O erler ki, gönül fezasındalar, Toprakta sürünme ezasındalar. Yıldızları tesbih tesbih çeker de, Namazda arka saf hizasındalar. İçine nefs sızan ibadetlerin, Birbiri ardınca kazasındalar. Günü her dem dolup her dem başlayan, Ezel senedinin imzasındalar. Bir ân yabancıya kaysa gözleri, Bir ömür gözyaşı cezasındalar. Her rengi silici aşk ötesinde renk; O rengin kavuran beyzasındalar. Ne Cennet tasası ve ne cehennem; Sadece ALLAH'ın Rızasındalar.
"Zewac mîna otostopê ye!" Ez di mehên pêşîn de, di salên pêşîn ên zewaca xwe de fikirîm. Hûn ji bo kesek disekinin, lê 50 kes ereba we tijî dikin. Hîjdeh sal şûnda min fahm kir ku yek ji van otostopîstan naxwaze biçe deverek, lê ew pir GIRT toN in ku li pişta tirombêlê bibin. Her çend hûn bi aramî tevbigerin da ku hûn li hevûdu baş bibin jî, hûn ê xwe bibînin ku piştî salan di kursiya paşîn de asê maye. Derî dikare li her demê vebe û hûn dikarin ji wesayîtê bikevin... "Evlilik otostopa benziyor!" diye düşünmüştüm ilk aylarında, ilk yıllarında evliliğimin. Bir kişi için duruyorsun, ama arabana 50 kişi doluyor. On sekiz yıl sonra anladım ki bu otostopçulardan hiçbiri bir yere gitmek istemiyor, ama direksiyona geçmeye ÇOK HEVESLİLER. Hatta güzel geçinelim diye sakin uyumlu davranırsanız, yıllar sonra kendinizi arka koltukta sıkışmış buluyorsunuz. Her an kapı açılabilir ve düşebilirsiniz araçtan.
Reklam
219 öğeden 171 ile 180 arasındakiler gösteriliyor.