Sözünü ağzına tıkadım. "Sen aslinda mahkemeyi çoktan kurmuş, hükmü kesmişsin. Olmadık bahanelerle, kararına uygun bir kanun maddesi arıyorsun. Ara bakalım. Hammurabi'den beri bütün kanun kitaplarını karıştır, bul, bulmaya gücün yetiyorsa Hüküm ortada. Beni yiyeceksin belli ki. Dişlerini bilemişsin etime. Gözünü yola dikmişsin. Gideceksin. Dur demek boşuna. Açıkça söyle. Lafi, ortada siçan oynar gibi oraya buraya yuvarlamanın alemi ne? Lüzumsuz bahane cümleleri kurup kelimeleri niye incitiyorsun? Ne diyeyim, gidersen git. Sana oluyorsa, bana bol gelir. Uğurlar ola!" Vedalaşmadık bile. Sırtını döndü ve gitti.