Bu pencerelerden birinden ölümü bulabilirdik. Bütün binalar muhtemel birer pusuydu. Modern orman olan büyük şehirlerde ki savaş, böyle oluyordu. Her sokak bir vâdi , her bina bir dağdı. Caddeden geçen otomobilleri saymazsanız ilkel insandan bu yana fazla değişmemiştik.
Sayfa 290 - Türkiye iş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
19. yy’da İngiliz egemenliği altındaki Hindistan’da da aynı koşullar geçerliydi.
Milyonlarca Hintli açlıktan ölürken onların emeklerinin ürünlerini gasp eden egemenler, bu fazlayı , şatafatlı törenler ve bir sürü saçma şey için harcamaktaydı.
Sayfa 228 - Türkiye iş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Piskopos;
- Çok büyük bir ders aldım. İnsanın karnını doyurana kadar ruhuna yardım edemezsiniz.
Sayfa 180Kitabı okudu
"Durmadan düşünüyorum, ne çok öldük yaşamak için."
Onat Kutlar
Sayfa 24Kitabı okudu
.. acımak bilmez bir dünyaydı bu. Demirin zorbalığı, kömürün dumanı, bütün bunların ardındaki itici güç olan açgözlülük üzerine kurulmuş bir demir kömür dünyasıydı. Açgözlülük, yalnız açgözlülük, ..
.
YKYKitabı okudu
:D
_
Güzeldir benim sevgilim, dönektir bir o kadar da;
Kumru gibi hoştur ama, ona güvenen yanılır;
Cam gibi parlak olsa da parçalanır bir çırpıda;
Bal mumundan yumuşaktır , demir gibi tez paslanır.
Bir soluk zambak ki önce bezenmiştir pembelikle;
Ondan güzeli de yoktur , ondan ikiyüzlüsü de.
_
Sayfa 153 - TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI (PDF)Kitabı okudu
Biraz istediğim gibi davranmaya başladığımda, götürülüp, demir parmaklıklar gerisine kilitleniyorum.
Sayfa 50 - Yapı Kredi Yayınları - 21. basımKitabı okudu
Öyle dertler... Bir de böyle dertler ve şöyle dertler olmalıydı. Derdin yokluğu bile çeşit çeşitti demek? Jülide öyle dertleri olmadığı için rehavetle gözlerini kapadı; çünkü bu evdeki bütün dertler Ceren'indi. Vişneçürüğü diye bir derdi vardı mesela, varlığı da yokluğu da dertti. Vişne çürüğü bolluk, bereket, sigara dumanı ve huzursuzlukla birlikte gelirdi. Geldi mi de bir türlü gitmezdi.
Cin görünce yapılması gerekenler; :d
- Dur, hepsini anlatacağım. Dinle. Mavili elbise giyme. Uçkurunu kıbleye karşı bağlama. Kapı eşiğine oturma. Kuşağını kördüğüm etme. Yatağını duvar kenarına yapma. Akşamları saç örgülerini
çöz. Gözlerini birbiri üstüne yedi defadan fazla kırpma. Seni korkuttukları vakit ayak başparmaklarının tırnaklarını birbirinin üstüne sürt, iki elinle kulaklarının memelerini tut. Bir demir bulabilirsen üzerine bas. "Emret ey Cin! Hazırım" diye bağır. Gönlünü ferah tut, inancın tam olsun. Bir şey olmaz.
Sayfa 21 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Ben peki, dedi, birini mi arıyorum, yoksa bulunmak mı istiyorum? Aramak kelimesi içini acıttı.
Sayfa 9Kitabı okudu