.... Gelin Birazda Düşünelim: KÖLELİK Kölelik en genel tanımıyla, bir başka insanın “metası” olmaktır. Yani kişisel bir özgürlük ya da söz hakkı sadece sahibi tarafından belirlenmesi ve insandan ziyade “makine” olma durumudur. Dünyada uzun yıllar boyunca çeşitli şekillerde uygulanmıştır. İlk olarak yaklaşık 11.000 yıl önce ortaya çıkmıştır.
- sevinçli anların olur mu? - sık sık... mesela geçen kış... geçen kış, hani malum, kar diz boyu, soğuk. işler durdu. yer demir, gök bakır. sobamız zaten yok. kömürü kömürcüden kiloyla alırız, onu bile alamadığımız günler. vay anam vaaay! açlık bir yandan, soğuk bir yandan, çocukların sızlanmaları bir yandan. babaysan bilirsin gel de dayan! sokağa deli gibi fırladım. yağmur bardaklardan boşanıyor adeta. içim kararmış gökyüzü gibi, mosmor. hırsızlık edemem, para için adam boğazlıyamam, kimseye eğri bakamam... derken, sokağın başında tanış bir madam. beni arıyormuş. biliyor musun insanın iyisi iyidir. iyinin gavuru, müslümanı olmaz. bir ahbabının sıvası, badanası varmış, usta lazım olmuş, aklına ben gelmişim. içimdeki morluk bir yırtılış yırtıldı bey, sıkıntı mıkıntı bir uçuş uçtu, sorma. sanki yağmur bardaklardan boşanırmışçasına yağmıyor, soğuk yok. adresi aldım, koştum. onlar da eksik olmasınlar, beni yukarı, apartımanlarının salonuna aldılar. soba gürül gürül yanıyor. "üstünü başını kurut usta" dediler. sevinçten gözlerim yaşardı, hüngür hüngür ağlıyacağım. hele işe mahsuben çıkarıp 50 lira avans da verince, üstümün başımın yaşını, tırnaklarımın morartısını unuttum. aklımda çoluk çocuğum. geç kalmışım gibi semte bir gelirim ki sorma! - sonra? -sonra, daldım kasaba. iki buçuk kilo pirzola, on somun, meyva, filan...
Sayfa 117
Reklam
108 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Ömür İklim Demir, kalbini yalnızlıkla terbiye eden insanları, birbirini ıskalayan hayatları, eskidikçe güzelleşen, güzelleştikçe insanı dibe çeken anıları koyuyor önümüze... "İçler Dışlar Çarpımı”, 37 yaşındaki Melda Hanım’ın on yıllık eşinin vefatından sonra hayatının geri kalanını dolduracak birisiyle tanışmak istediği için gazeteye ilan vermesi, ona cevap olarak İhsan Bey’in yazması, devamında mektuplaşmaları ve buluştukları günü anlatıyor. Yazarın İhsan Bey karakterini çocukluğundan şimdiki yaşına kadar seçtiği anlatım biçimi mektup. İhsan Bey’in mektuplarına kadar olan kısımda Melda Hanım’ın şimdiki hayatıyla ilgili fikir edinirken İhsan Bey’in mektuplarıyla birlikte bir biyografi öyküye yer veriliyor...İhsan Bey’in sağ-sol çatışmalarında çektiği çilelerle ve kayıpların ayrıntısıyla yeni bir üretime geçiliyor. “Vasati 40 Yaş” adlı ikinci öykü birinci öyküyle kesişmektedir. Bu öykü bir bankada çalışan Taner’in iş çıkışı İstiklal Caddesi’nde yürümesi ve gördükleri üzerinedir. Yine ilk öyküdeki gibi sürpriz sonlu olan bu öyküde Taner birinci şahıs anlatıcı olarak biraz aylak adamlığını, biraz ıssız adamlığını, biraz kaybedenler kulübünden fırlamışlığını anlatır. İs bağlamış sokakları, naftalin kokan paltoları, dördüncü ayakta yatan kuponları, hizada bekleyen bıyıklı tuzlukları, intihara meyilli tahta mandalları, hikâyesi hiç bitmeyen sokak bilgelerini, mesai mesai deliren beyaz yakalıları ve günlük yaşamın lime lime ettiği bütün evhamlı ruhları anlatıyor.
Muhtelif Evhamlar Kitabı
Muhtelif Evhamlar KitabıÖmür İklim Demir · Yapı Kredi Yayınları · 20197,1bin okunma
HAKSIZ YERE BİTEN HAYATLAR
Yasin Bey’in sağ kolundan tutan bir asker, sol kolundan tutan diğer askerle birlikte rutubet dolu, dar, karanlık koridorda ilerliyorlardı. Yasin Bey etrafı detaylıca inceliyordu. Nasıl olsa ömrünün geri kalanını burada geçirecekti. Dar uzun koridordan bir süre daha ilerledikten sonra sağ koluna girili olan asker Yasin Bey’in kolunu bırakıp
176 syf.
1/10 puan verdi
"Deli,"diyordu turşucu "aklı yerinde değil Madam Anjel'in.Kocasi Faruk Bey idare ediyormuş onu.o şuh kahkalar,uzun uzun gülmeler,sarı şifon ve tül karışımı enfes tuvaletler, elinde incecik saplı şampanya bardağı. MadamAnjel..." Madam Anjel ...Gece Frej Apartmanının üst kat penceresinden duyulan Arjantin tangoları. Hans Feretti sandığın kapağını kapatmış ordan uzaklaşmıştı Elinde bir kadeh içki karısıyla konuşurken gördüm onu... Sidik rengi duvarda eski demir borular bacak varisleri gibi sanki bir yerlere doğru yol alıyorlar... Ilk 26 sayfadan yaptığım alıntılar,sadece ilk 26 sayfa ve bu bir çocuk kitabı Tavsiye edilir mi sizce?!
Frej Apartmanı'nın Esrarı
Frej Apartmanı'nın EsrarıNazlı Eray · Doğan ve Egmont Yayıncılık · 200944 okunma
656 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Devlet Ana
Kemal Tahir
Kemal Tahir
Kemal Tahir (İsmail Kemalettin Demir) 1910-1973 yılları arasında yaşamış, 63 yaşında kalp krizi nedeniyle İstanbul'da vefat etmiştir. Edebiyat dünyamızın en üretken yazarlarından biridir. "Askeri isyana tahrik ve teşvik” suçlaması ile 13 Haziran 1938’de tutuklandı. “Donanma Davası” veya “Bahriye Olayı” diye adlandırılan bu dava nedeniyle askerî mahkemede yargılandı, 15 yıl ağır hapis cezasına çarptırıldı ve 12 yıl hapis yattı. Devlet Ana 1967 yılında yazılmış ve Türk Dil Kurumu Ödülü'nü kazanmıştır. Osmanlı İmparatorluğunun kuruluşunun ilk dönemine gideriz, Osman Bey, Şey Edebali, Orhan Bey'in kuruluşta gerçekleştirdikleri kurgusal bir roman olarak betimlenmiştir. Özellikle dönemin aksanı da dahil olmak üzere yazar ustalığını konuşturmuştur. Tavsiye ederim.
Devlet Ana
Devlet Ana
Devlet Ana
Devlet AnaKemal Tahir · İthaki Yayınları · 20136,9bin okunma
Reklam
O zaman söylesene hiç tanımadığım, hiç bilmediğim ve belki de hiç var olmayan güzel kardeşim, söyle buraya kadar gelmişken memur bey de duysun: Ölsem ne, yaşasam ne, ne anlamı var ki ikisinin de? Anlamı bu işte, bu kadarcık işte, yok -gelişine bam bam bam, yaşa, geç ve öl, hepsi bu; çok da büyütülecek bir mesele değil hani. Annecim, ablacım, ne olur siz de çok büyütmeyin. Hem şurada on yıl, yirmi yıl daha yaşasam ne olacak? Daha çok fatura ödemekten, daha çok yemek yemekten, tuvalete gitmekten ya da daha çok ölüm görmekten başka ne var ki beni bekleyen? Keder. Evet, bir tek o var. Günbegün kıyılarda köşelerde birikecek bir keder... Belki birkaç da mutlu anım olacak, elbet olur, herkesin olur. Ama ferahlatıcı olduğu kadar, uçucu da bir şey aynı zamanda mutluluk; yaz akşamı tül perdeyi havalandıran rüzgardan ya da ateş başında dalgalanan iki silik gölgeden ötesi değil. Ötesi, bir parmak tortu çünkü diplere çöken -çöken ve tekrar kedere dönüşen. Kapkara bir devridaim, fasit bir daire... Yani böyle... Yani sonu yok. O nedenle bana müsaade. Emin olun çok sıkıldım. Bu çan eğrisinin en dibini görmek istemiyorum artık, bence yeter. Annecim, ablacım, canlarım, canlarım, canlarım benim, ne olursunuz üzülmeyin. Ben hatırlanmaya değecek birisi değilim, öyleymişim gibi davranıp kendinizi yok yere harap etmeyin.
Sayfa 115 - YKYKitabı okudu
Eslem~~♡
Soğuk ve mesafeli de olsa, ne güzel bir kahveydi bu gözler. Kirpiklerin arasında saklanan çikolata bahçesi gibiydi. Onu hiç bu mesafeden görmemişti Eslem boğazını temizledi ve kızaran yanaklarına inat, "Duyuyorum, Çikolata Bey,"' dedi.
Sayfa 19 - DokuzyayinlariKitabı okudu
Sarı Fırtına, "Çocukluğumu, gençliğimi, hayatımı Tan'a anlattım" derken Melda kanalı değiştirdi. Tık. "Bazen Büdü bir sayı tut derler bana, ben hep o sayıyı tutarım. En sevdiğim sayı altı!" Murat Bey'in en sevdiği sayı kaçtı acaba? Yirmi iki mi? Tık. Düşünceler de böyle kolay değişseydi keşke. Tık. Hatta unutulsaydı. Tık.
200 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Dikkat spoiler içerir. Cengiz Han öldükten 100 yıl kadar sonra siyasi ve kabile çekişmelerinin olduğu Orta Asya'daki Kes kasabasında Barlas boyu lideri Turagay'ın bir erkek çocuğu olur. Tıpkı Cengiz Han gibi avucunun içinde kanla Doğan bu çocuğa demir anlamındaki Timur adını koyar. Kendisi yapamamış olsa bile Sıçan Yılında doğduğu için
Timur
TimurMustafa Alican · Yeditepe Yayınevi · 2018165 okunma
Reklam
432 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Kırıldığı yerden yeniden yeşermeli insan
İçinde instagramdan Netflix’e dijital dünyaya ait her bir olgunun geçtiği bir olay örgüsünün üzerine eebiyat sosu dökülürse, mesele bir de yüz yıl evvelinin tarihi meseleleri ile örgülenirse..Aman Yarabbi! dedim, ne okudum ben. Alışmışım içinde mektuplar, ahizeli telefonlar geçen romanlara. Hani dumanla haberleşilen zamanları bile okumuşum da
Kum Tefrikaları
Kum TefrikalarıÖmür İklim Demir · Yapı Kredi Yayınları · 20201,658 okunma
Kemal Tahir (1910-1973) İsmail Kemalettin Demir -soyadı olarak Tipi ve Benerci'yi de kullanır-, bugün hepimizin bildiği haliyle Kemal Tahir, 1910 yılında İstanbul'da doğ­ du. Babası Il. Abdülhamit'in yaverlerinden Tahir Bey, annesi Nuriye Hanım; evliliklerinin aracısı da yine Il. Abdülhamit'in kızlarından Naile Sultan'dı.
1.319 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.