Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Oğuz ittihadında Boz - Oklar Sağ Kol'u, Üç - Oklar Sol Kol’u teşkil ettiler. İki yoldan böylece birleşerek İl’i vücude getirirken, bunların ilâhları da ittihat ederek Yedi Kuday’ı vücude getirdiler. Bu ittihat şu veçhile oluyor; Sol Kol'u teşkil eden aşîret, eski dinî teşkilâtını muhafaza ederek İl’e. Sol Kol oluyor. Biliyoruz ki, eski budunun dört Yer Su'yu vardı. Bunlardan yalnız Demir Han ile Su Han kalıyor. Fakat, bunlar da Oğuzlarda isimlerini değiştirerek Dağ Han ve Deniz Han oluyorlar.
Ama sen bu han adı verilmiş binanın büyük dairesinde kalsaydın; ilgilerini dışa, toplumdaki çalkantılara kapasaydın... Her zaman öyle düşündün: Çok daha mutlu olacaktı yaşam.
Reklam
Hunların Batı Bölgelerinde Kontrolü Kaybetmesinin Sonuçları
Batı Bölgelerinin kaybedilmesi sonucu Hunlar büyük ekonomik kayıplara da uğradılar. Buna karşı Çinliler ele geçirdikleri topraklarda tarım kolonileri (tun-t'ien) kuruyorlardı. Her bir tun-t'ien'de beş yüz asker-çiftçi vardı. Yerleşmelerinin amacı Çin askeri ve memurları için yeterli derecede yiyecek üretmekti. Kuca (Ch'ü-shih) stratejik rol oynuyordu. Daha önce Hunların pirinç arnbarı olan bölge Hun-Han mücadelesinin odak noktasıydı. İmparator Chao döneminde (MÖ 86-74) Hunlar Kuca'da tam bir hakimiyete sahip idiler. MÖ 67'den sonra Hanlar burayı ele geçirdiler. Aynı tarihten sonra bölgeye Hun saldırıları başladı. MÖ 64'te Çinliler bölgeyi boşaltmak zorunda kaldı. Ancak, Çinliler bölgede yaşayan halkı Kurla (Ch'ü-li) 'ya göç ettirdiler. Böylece toprağı işleyenlerden yoksun kalan Hunlar, MÖ 48'de hükümdarları Hou-han-ye, Çin' e bağlanınca Kuca tamamen yeniden Çinlilerin kontrolüne geçti. Tun-t'ien (tarım garnizonları) sistemi yeniden kuruldu. Bölgeye Wu-chi valisi olarak yeni bir ad verildi. Kuca'dan ekonomik (tarım ürünleri) açıdan faydalanıyorlar; Hunlar, demir silahlar başta olmak üzere kendilerine savaş malzemesi sağlıyorlardı. Ayrıca insan gücü elde ediyorlar ve vergi topluyorlardı.
Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı, Bir dakika araba yerinde durakladı. Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar, Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar... Gidiyordum, gurbeti gönlümle duya duya, Ulukışla yolundan Orta Anadolu'ya. İlk sevgiye benzeyen ilk acı, ilk ayrılık! Yüreğimin yaktığı ateşle hava ılık, Gök sarı, toprak sarı, çıplak ağaçlar sarı... Arkada zincirlenen yüksek Toros Dağları, Önde uzun bir kışın soldurduğu etekler, Sonra dönen, dönerken inleyen tekerlekler...
En eski insan topluluklarından biri olan Türkler, şerefli insanlar olmak dolayısıyla, manevî değerleri büyük ölçüde yer vermişler, bir millî mukaddesat sistemi yaratmışlardır. Anayurdumuzun bel kemiği olan Tanrı Dağlarının en yüksek tepesi, yani “Han Tengri” mukaddes bir tepe, aslî şekli “Izık Köl = Iduk Köl” (Yani mukaddes göl) demek olan “Isık Göl” mukaddes bir göldü. Ötüken mukaddes bir ülke, yedi ve dokuz mukaddes sayılar, doğu mukaddes taraf, demir mukaddes maden, kılıç mukaddes silah,Bozkurt mukaddes hayvandı. Al Er Tunga ve Oğuz Han, milli kahramanların destanlaşmış mukaddes şahsiyetleriydi. Herhalde Yabandan gelen zehirli fikirlerle şerefsizliğin müdafaa olunmaya başladığı 20-30 yıl öncesine kadar hiçbir Müslüman Türk’ün çıkıp da Şamani Oğuz Han’a sövdüğü görülmüş değildir. Türkler milli mukaddesa o kadar saygı gösteriyorlardı ki, Safevilerin tarihini yazan Türkmen İskender, İran Türklerinden olduğu ve Osmanlılarla Sefevilerin birbirinin can düşmanı bulunduğu halde Kanuni Sultan Süleyman’ın ölümünü rahmetle almış, bu suretle Türk seciyesinin büyüklüğünü göstermiştir.
Türk tarihinde sayısız başarılı olmuş lider vardır. Askeri ve siyasi etkisinin yanı sıra bilgeliği ile yer edinmiş kişilerden birisi de Mete'dir. Babası ve üvey annesinin entrikalarına rağmen kendisine kurulan tuzaklardan kurtulan Mo-tu (Mete/Bahadır), MÖ 209'da Hun tahtına çıkmış ve 35 sene hüküm sürmüştür. Çin kaynaklarına göre üvey
Sayfa 25 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
Reklam
Esrarın Demir Çağında Batı Avrupa’dan Çin’e kadar kullanıldığını biliyoruz. Hochdorf Hallstatt D’de araba şeklindeki mezarda (Almanya’da Eberdingen yakını Stuttgart yakını, Milat’tan önce 450) bol miktarda esrar bulunmuştur ve hem Herodotos tarihinde hem de Han tıbbi metinlerinde esrara değinilir. Esrar, doğu Avrupa’da 3. binyıldan itibaren kullanılmıştır; bir keresinde, kömürleşmiş kenevir tohumlarını içeren bir pipo fincanı keşfedilmiştir. İlk önceleri uyuşturucu maddeler, muhtemelen bir arınma ayini ya da toplu ibadet çerçevesinde tohumların yakılması şeklinde nefesle çekiliyordu.
Sayfa 218 - SAYKitabı okudu
Bir Öğretmene En Büyük Hediye
"Zannedersem aradığımız canlı rabıtayı bulduk. Mektepten diploma alarak, emele bütün hayatı müddetince hizmet görmeye niyet ve yemin eden her talebe, çıkacağı gün kendi ismine hocamız Ay Demir Han'ın mukaddes ismini ilave edebilecek... Ben Aydemir Mehmet olacağım, arkadaşım Kazım: Aydemir Kazım..."
Sayfa 102 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
TEMİR HAN: Demir Tanrısı. Eşdeğer: TEMÜR (TİMÜR) HAN Moğolca: TÖMÜR HAN Akacak kanı yok, çıkacak canı yok diye anlatılır. Yuvarlak saç örgüsü vardır. Yağrını (kürek kemiği) demirdendir. Demir madenlerini, demirci ocaklarını ve demircileri korur. Pek çok boyların halkı and içtiklerinde, demiri ululamak için kılıcı çıkararak yanlamasına öne korlar. "Bu gök girsin kızıl çıksın" derler ki "sözünde durmasan kılı kanına bulansın, demir senden öcünü alsın" demektir.
OSMANLI ARŞİVLERİNDE ORTAYA ÇIKARILAN BELGE SİYONİZMİN KURUCUSU THEODOR HERZL'İN 1902 HAMİDİYE-HİCAZ DEMİR YOLU İNŞAATINA YARDIM ETMEK İSTEDİĞİNİ, ANCAK BU TALEBİNİN SULTAN İKİNCİ ABDÜLHAMİD HAN TARAFINDAN REDDEDİLDİĞİNİ ORTAYA KOYUYOR. BU ASİL TAVIR, BOYKOTUN GEÇMİŞİNİN ASIRLAR ÖNCESİNE UZANDIĞINI GÖSTERİYOR.
Reklam
BADIŞ HAN: Felaket Tanrısı. Yeryüzünde felaketlere neden olur. Kıranlar ve afetler, salgınlar onun elinden gelir. İnsanların başına zorluklar getirir. Erlik Han’ın oğludur. Bastığında toprak yerinden oynar, değirmen taşlarını yutar. Demir kaşağılı olarak söylenir. Çolok (tek kollu) olarak anılır. Ancak bu tek kolunda dokuz insanın kollarının gücü vardır. Çolak sözcüğü günümüzde de Anadoluda tek kollu kimseler için kullanılan bir tanımlamadır.
XIII. yüzyılda Cengiz Han büyük Moğol İmparatorluğu'nu kurduğunda, Moğolların büyük çoğunluğu klasik Şaman inancının biraz daha gelişmiş bir haline inanıyorlardı. Şaman kelimesi XIII. yüzyıldan sonra Avrupa'da kullanılan bir tanımdı. Eski Türklerde yaygın kullanım şekli kam'dı. Kırgızlar, Özbekler ve Kazaklar bakşi ya da bahşı,
Han Duvarları
Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı, Bir dakika araba yerinde durakladı. Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar, Gözlerimin önünde geçti kervansaraylar... Gönlümü çekse de yârin hayali Aşmaya kudretim yetmez cibali Yolcuyum bir kuru yaprak misali Rüzğarın önüne katılmışım ben. Garibim, namıma Kerem diyorlar Aslı'mı el almış, harem diyorlar Hastayım , derdime verem diyorlar Maraşlı Şeyhoğlu Satılmış'ım ben.
Sayfa 19 - YKYKitabı okudu
Hanlar Hanı Selim Han
Selimşah, yahut daha çok yayılan adıyla Yavuz Selim’in kişiliğinde Yıldırım Bayezid ve Fatih Mehmet’in atılgan cihangirliği canlanıyordu. Son derece tehlikeli koşullar içinde tahta çıkan Selim, imparatorluğu demir bir pençe ile tutmuş bir pâdişahtı. Tumanbay’a gönderdiği mektupta, kendisinin Büyük İskender gibi “şarkın ve garbın hakimi” olacağını yazmıştır.
661 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.