Selimşah, yahut daha çok yayılan adıyla Yavuz Selim’in kişiliğinde Yıldırım Bayezid ve Fatih Mehmet’in atılgan cihangirliği canlanıyordu. Son derece tehlikeli koşullar içinde tahta çıkan Selim, imparatorluğu demir bir pençe ile tutmuş bir pâdişahtı. Tumanbay’a gönderdiği mektupta, kendisinin Büyük İskender gibi “şarkın ve garbın hakimi” olacağını yazmıştır.