57 lider 1 Hâlife etmiyor.
"Müslümanlar etle tırnak gibi midir gerçekten? Sökülüyor tırnaklarımız. Etiniz acımıyor mu?" Resûlullah ﷺ şöyle buyurdu: “Mü’minler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar.” Resûlullah ﷺ şöyle buyurdu: “İmam veya halife bir kalkandır; onun arkasında savaşılır ve onunla korunulur.” Hani dünya 5'ten büyüktü, hani AKP düşerse Kudüs düşerdi, nerde kaldı 'one munite', 130 gün oldu ama Allah görüyor İsrail'e silah, demir, çelik, hububat, bakliyat gönderen, iktisadi hiçbir yaptırım uygulamayan ve Filistin'e askeri, tıbbi hiçbir destek sağlamayan devlet başkanlarını Allah İsrail ile haşretsin. Doğu Türkistan'da, Arakan'da, Myanmar'da, Irak'ta, Suriye'de, Filistin'de mazlum mağdur binlerce Müslüman varken bu saçma sistemin hayla bizi kurtaracağını zannetmiyorum. Demokrasi, insan hakları, BM hepsi palavra, sadece laf. İnsanoğlu'nu hilâfet kurtarır.
İttihat Terakki Liderlerinin Türkistanda Türklük Şuurunu Uyandırmaya ve Bağımsızlık İçin Mücadele Etme Fikrini Alevlendirmeleri İttihat Terakki'nin lideri Talat Paşa, 1914 yılında Ahmet Kemal İlkul'u okul açmak ve eğitim çalışmalarında bulunmak üzere Doğu Türkistan'a gönderir. Ardından Enver Paşa'nın teklifi ile Hacı Selim Sami
Sayfa 506Kitabı okudu
Reklam
Enver Paşanın Türkistanda Bağımsızlık Hareketi Başlatma İsteği
Daha önce Türkistan'a gönderip, oralarda bir hareket başlatıp başlatamayacaklarını incelemesini istediği Hacı Sami'den cevap gelmiştir. Hacı Sami, Türkistan'ın parçalanmışlığından ve yıpranmışlığından söz ederek, buralarda böyle bir mücadelenin imkansız olduğunu bildirmektedir. Enver Paşa kendine yakışan şu cevabı verir: "Uzun zamanlardan beri Türkistan Türklüğü ile Osmanlı Türklüğü arasındaki irtibat kopmuştur. Ben, Osmanlı Ordularının Başkomutanı ve İslam Halifesinin Damadı olarak oraya gelir ve Türkistan'ın bağımsızlığı uğruna ölürsem, bu köprüyü kurmuş oluruz." Daha sonra da Zeki Velidi Togan'a şunları söyleyecektir: "Muvaffak olamazsak, hiç olmazss cesedimi burads bırakmakla Türklüğün istikbaline hizmet etmiş olurum." En yakın dostlarından Lübnanlı Şekip Aslan da, Enver Paşa'nın Batum'dan Türkistan'a doğru yola çıkarken, "Nefsinde ölümünü kararlaştırmış" olduğunu söyler. Batum'dan Trabzon eski valisi Cemal Azmi Bey'e yazdığı mektubunda, Berlin'deki çocuklarıyla ilgilenmesini ister. Evet, Enver Paşa'nın kararı ve demir olsa eriteceği kesindi; o, Trablusgarp'tan, Sarıkamış'tan tanıdığımız Enver Paşa idi.
Sayfa 479Kitabı okudu
Enver Paşa: Demir Olsa Eritirim
Enver Paşa yeni bir yol çizmeliydi. Daha önce Türkistan'a gidip gelmiş olan amcası Halil Paşa ile görüşür. "Türkistan'ın henüz tam teşkilatlanmadığını ve temeli olan bir harekete bu yüzden girişilemeyeceğini anlatmaya çalışıyordum. Basmacı denilen ve Fergana bölgesinde dolaşan çete kuvvetlerinin bir kısmı vatansever, bir kısmı eşkiya, bir kısmı din elden gidiyor diye ayaklanan softalar, bir kısmı da malım gitsin canım kurtulsun düşüncesiyle hareket eden insanlardı. Üstelik silah ve cephaneleri de yetersizdi. Enver'e bunlarla bir hiçbir şey yapılmasının mümkün olamayacağını anlatmaya çalışıyordum. O'nun cevabı: Demir olsa eritirim, oluyordu."
Sayfa 478Kitabı okudu
304 syf.
·
Puan vermedi
Pakistan'ın en uzun nehri İndus'tan adını adını Hindistan ya da bugünlerde Hindistan Halk Partisi-BJP önerisiyle adı "Bharat" yapılmaya çalışılan ülke tarih boyunca zenginliğin mühim bir kaynağı oldu ve tarih boyunca da aşırı zenginlerle aşırı fakirlerin ülkesi konumundaydı bilindiği üzere kast sistemi de bu uçurumdan dolayı
Utanç İmparatorluğu
Utanç İmparatorluğuShashi Tharoor · Kronik Kitap · 202339 okunma
144 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
36 saatte okudu
Selam. Ay Demir... Fikirleri ve emelleri uğruna her şeyden vazgeçerek ideallerini gerçekleştirmeye koşan ülkücü Demir... Onun hikayesini okumak hem güzel hem hüzünlüydü. Yazar Müfide Ferit tek, henüz yirmi beş yaşındayken 1. Dünya savaşı yıllarında bu eseri kaleme almış. Kendisi aydın ve milliyetperver bir insan. O yıllarda da bu görüşlerini
Ay Demir
Ay DemirMüfide Ferit Tek · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022345 okunma
Reklam
Doğu Türkistanlı Müslümanlara Yapılan İşkence Çesitleri
1- Mazlumun başına madeni bir başlık geçirilerek elektrik verilir. Böylece cereyanın etkisiyle gözler dışarı fırlar. 2- Baş ve ayaklar iki ayrı makinaya bağlanır ve aksi istikametlere hareket ettirilir. 3- Eller bağlı olduğu halde sırta ağır kayalar konur. 4- Ellerden tavana asılarak saatlerce, hatta günlerce bu halde tutulur. 5- Çivili
Sayfa 51 - Kaşgar YayıneviKitabı okudu
İttihat, Osmanlıda oğlancılık, Rabıta, 28Şubat, Apollo, Yunan...
_İttihat Terakki Cemiyeti_ _Mustafa Kemal Paşa, Rauf Orbay, Kazım Karabekir, Fethi Okyar, Halil Kut, Mehmet Akif Ersoy, Fahrettin Paşa, Enver Paşa, Cemâl Paşa, Talat Paşa, İsmet İnönü, Celal Bayar, Ali Fuat Cebesoy, Ali Çetinkaya, Ziya Gökalp, Hacı Bekir, Tevfik Rüştü Aras, Said Halim Paşa, Nuri Conker, Çerkez Ethem, Yunus Nadi… _1889 devletin
Birinci boy: «Oğuz»lardır. Bunlara «Kun» da derler. Hıtay ülkesinden çıkmışlardır. Öz yurtlarını ot ve yem darlığından ötürü bırakmışlardır. İkinci boy: «Kay»lardır. Bunların sayısı Oğuzlardan artıktır. Kaylar «Sarı» ülkesine düşmüşlerdir ki Peçenek ülkesi ile Ermeni Denizi kıyıları yanındadır. Üçüncü boy: «Kırkız» adındadır. Bunlar da çokluk
144 syf.
10/10 puan verdi
Basıldığı ilk yıllarda binlerce askerimize örnek olmuş, Turan idealiyle hedefine emin adımlarla yürüyen gencin anlatıldığı bir roman. Demir, kendini ülküsüne adamış,Çarlık Rusyası baskısı altındaki Türkleri eski özgürlüklerine kavuşturmak isteyen bir genç.Romanda bu ülküye feda ettiği aşkı da anlatılıyor.Hazin ile kavuşmalarını ve bu kutsal yolda beraber çalışıp,emellerine ulaşmalarını çok isterdim. Roman Trablusgarp,Balkan ve Birinci Dünya savaşlarının insanlar üzerinde bıraktığı etkiyi milli farkındalık ile okuyucuya sunuyor. Ayrıca Ay Demir romanı,Müfide Ferit Tek'in yazdığı ilk romanı. Roman, Birinci Dünya Savaşı'nın son yılına yetişmiş ve o sırada Doğu Cephesi'nde bulunan Şevket Süreyya(Aydemir)romanı savaş esnasında yaralandığı ve tedavi gördüğü bir dönemde okuduğunu söylemiştir. Şevket Süreyya Bey ileriki yıllarda soyadını bu çok etkisinde kaldığı romandan alacaktır. Hürriyetperver bir gencin,aşkını bırakarak Doğu Türkistan'daki Türkleri özgürlüğe ulaştırmak için hayatını fedâ ettiği bu romanı mutlaka okumalısınız. İyi kitaplarla kalın. İyi okumalar.
Ay Demir
Ay DemirMüfide Ferit Tek · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022345 okunma
Reklam
144 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Turan hayalini gerçekleştirmek isteyen bir adam, aşkıyla turan hayali arasında sıkışmış bir kadın.. Türkçülük akımının romanda ilk temsilcilerinden olan Müfide Ferit Tek'in eseri olan "Ay Demir", yazarın sürgündeyken daha yirmi beş yaşında kaleme aldığı bir romandır. Halide Edip'in Yeni Turan eserinden sonra ikinci turancı
Ay Demir
Ay DemirMüfide Ferit Tek · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022345 okunma
144 syf.
8/10 puan verdi
·
27 saatte okudu
Farklı bir okuma deneyimi oldu
Genel olarak beğensem de ne olduğunu net olarak anlayamadığım bir şeylerden de rahatsız oldum.
Müfide Ferit Tek
Müfide Ferit Tek
Kastamonulu bir kadın yazarımız, kendisini bu kadar geç tanımam da benim ayıbım olsun. Eşiyle Sinop'ta sürgündeyken yazmış bu kitabı, daha 25 yaşındayken. Ilk kitabı. Yazıldığı dönemde çok ses getirmiş, yankı uyandırmış. Meşrutiyet ile başlayan ve savaş dönemleriyle devam eden yıllarda geçiyor anlatılanlar. Mekânın biri Istanbul ama çoğunlukla Semerkand, Türkistan ve Ay Demir... Hazin'in hikâyesi gölgede kalıyor, Neyir'in ölümüyle bitiyor onun sahnesi ki paralel şekilde devam etmeliydi. Millet aşkı ile birlikte devam ettirilmesi zor olduğu için böyle yazdı belki de yazar kimbilir... Söylenecek çok şey var hakkında ama ilk cümlemde de söylediğim gibi anlamlandıramıyorum düşündüklerimi. Belki demlenip, dinlendikçe netleşecekler, okuma keyfimin üzerindeki gölgeleri de gidecek.
Ay Demir
Ay DemirMüfide Ferit Tek · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022345 okunma
IRKÇILIK-TURANCILIK DAVASI DOLAYISIYLA Bu kitap, 1944 yılında, İstanbul'da Bir Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesi'nde görülen utanç yüklü bir davanın özeti gibidir. Bazı vatansever kişiler, 1944 yılında suç işledikleri, suçlu oldukları için değil; Türk oldukları, Türkçülük idealine aşkla bağlandıkları için büyük zulümlerden, işkencelerden
114 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.