Sana durlanmış kelimeler getireceğim
pörsümüş bir dünyayı kahreden kelimeler
kelimeler, bazıları tüyden bazısı demir
seni çünkü dik tutacak bilirim
kabzenin, çekicin ve divitin
tutulduğu yerden parlayan şiir.
Zorlu bir kış geçirdim, seninki gibi neftî
acıktım, bitlendim, bir yerlerim sancıdı
sökmedi ama hoyrat kuralları faşizmin
çünkü
Acılı yağmurlarla düşmüşüm yere
Tatlı su göllerine akamıyorum
Yüzüm yüreğim deprem dalgası
Bu gül kıyımlarına bakamıyorum
Her sevi bir türküdür bağrımda
Her öfke bir ağıt
Ağıtlar kuşatmış dört yanımı
Kendi türkülerimi haykıramıyorum
Şarkılarla bezeniyor ufuklar
Yüreğim patlıyor dağbaşlarında
Yüreğim
Sancımı duyar mısın yaralarında
Kuş seslerinde yas nağmeleri
Şarkılar sabır ve çile makamında
Mendilimde öfke çıkınımda bilinç
Uykusuz kalır mısın kitaplarıma
Dudaklarımda hüzün
Avuçlarımda sevinç
Kulak verir misin çığlıklarıma
Dağları aşarak gelmişim sana
Demir kapıları kırarak
Işık olur musun karanlıklarıma
yürek elbet acıyor esvap değiştirirken
bizden artık akması beklenilen kan da katı
kovulduk ölümün geniş resimlerinden.
Efsanelerden kovulduk
kan ve demir kelimeleri söyleyince
elbiseler içindeyiz, şehrin içinde
önümüz iliklenmiş, ayakkaplarımız bağlı
kimsenin uykusunun fesleğen koktuğu yok
altıkırkbeşte vapur ve sancı geç saatlerde
eski savaşçılar vesair geçmiyor bulutlardan
çiçek alıp eve götürüyoruz
bunun bir delilik olduğunu bile bile
İsmet Özel - Tahrik
Karanlık dar koridorlardan geçerken kalbinize gerekli bir korku dolar ve nefes alış verişiniz sıklaşırsa ''Karanlıkta Parlayanlar'' kitabından bir hikaye okuyorsunuz diye düşünürüm. İçerisinde 12 hikaye bulunan ve bazı hikayeleri olağanüstü başarılıyken, çok güvendiğimiz çarpıcı isimlerin hikayelerinde ise hayal kırıklıkları yaşadım.
Stephen King'in '' Mavi Hava Kompresörü'' olacak iş değildi. Kont Dracula'nın şatosu tarzı bir evde yaşayan kilolu bir kadını anlatırken sanıyorum canı sıkılmış; nasıl olsa sadık okuru elimde tutuyorum diye düşünmesin, patlamış bir zeplinin içinde yanmış gibi hissettim kendimi.
Edgar Allan Poe '' Gammaz Yürek'' ile göz kırpmış. Daha önce okumadıysanız çok şey kaybedersiniz. Başından sonuna bir cinayet antolojisi ve vücudunuzun her bir noktasında o korkuyu nabız gibi attırıyor.
John Ajvide Lindqvist ''Koruyucunun Kılavuzu'' kitabıyla arkadaşlık ilişkilerimi gözden geçirmem gerekliliğine dikkat çekti. Cthulhu evreninden arkadaşları ile oyunlar oynayan ortaokul öğrencilerinin ritüelleri başlarına öyle bir iş açtı ki...İsminden söz ettirir.
Ağ, Soykırımın Romanı, Aelıana, Pıdgın ve Theresa, Her şeye son vermek, Mezarlık Dansı, Alevlere Doğru, Yol Arkadaşı, Anne Sevgisi de kitabın diğer hikayeleri. Okumaya değer zira kitaptaki yazarlar birbirinden değerli. Umarım sizler de seversiniz kitap dostları.
“Yârab, dedim, şu kalbi değiştir de ver bana
“Âlâm-ı asra karşı soğuk bir demir yürek;
“Olsun göğüs o kalbe haşîn bir hisar-ı şek,
“Emvac-ı hisle eğlenecek bir siyeh kaya;
Maviliklere yol alalım
Sessiz bir koyda demir atalım
Gece ve sen ikimiz
Sessizlik ve Aşk
Herşey geride kalsın
Ne kalp ağrısı
Ne yürek sancısı
Sen ben ve gece yaşayalım hayatı
yürek elbet acıyor esvap değiştirirken
bizden artık akması beklenilen kan da katı
kovulduk ölümün geniş resimlerinden.
Efsanelerden kovulduk
kan ve demir kelimeleri söyleyince
elbiseler içindeyiz, şehrin içinde
önümüz iliklenmiş, ayakkaplarımız bağlı
kimsenin uykusunun fesleğen koktuğu yok
altıkırkbeşte vapur ve sancı geç saatlerde
eski savaşçılar vesair geçmiyor bulutlardan
çiçek alıp eve götürüyoruz
bunun bir delilik olduğunu bile bile
İsmet Özel - Tahrik