“Dünya altından zincir olsa da, ahiretin önünde paslı demir sayılır.”
Uzak uzak diyarlarda demir at ve süvari Zincir kahır, lastik kahır, yorgunluk kahır Diyemezsin sevdana, lütfun da hoş kahrın da.
Sayfa 10·Kitabı okudu
Reklam
·
Puan vermedi
Kadın yazarlarımızın kaleminden çıkan cinayetler, soruşturmalar ve delil peşinde koşan karakterlerle örülü on altı öyküden oluşuyor. Her öykü birbirinden bağımsız olay yeri incelemesi gibi. Kendinizi cinayetlerin çözümleyicisi gibi hissediyorsunuz. Bazı hikayeler akıcı, bazıları biraz düşündürücü ve karmaşık. Polisiye türüne farklı bir pencere açan kitap, polisiye severlerin keyifle okuyabileceği bir içerik sunuyor üstelik bizim canım kadınlarımızın kaleminden. Öyküler sırasıyla; Arkasındayım//Lalehan Bosnalı Her Şey Benim Olmalı//Ayşe Erbulak Zincir//Dr. Verda Pars Tokgöz Sami - Av Partisi// Emine Tırak Şahin Sil Baştan//Aydan Aydın İnan Şimdi Öldürecek Misin Beni?// Azime Güç Kiracı// Fulya Ecem Batsın Bu Dünya//Aşkın Zengin Akkuş Unutamamanın Dayanılmaz Acısı//Dr.Hülya Yeltepe Ercan Tüylü Yılanın Laneti//Banu Akeloğlu Fetüs Hırsızları//Doç.Dr. Ümmüye Tüzün Sindirella'nın Kayıp Ayakkabısı//Hanife Demir Şimdi Bu Ne Cinayeti?//Buket Çetin Doku//Ayşen Gencer Kapının Üzerindeki Kadın//Gözde Saydan Kadıköy'deki Gizemli Cinayet// Hale Uzun
Dark Kadın Polisiye - Birinci Kitap
Dark Kadın Polisiye - Birinci Kitap
Dark Kadın Polisiye - Birinci Kitap
Dark Kadın Polisiye - Birinci KitapKolektif · Dark İstanbul · 20257 okunma
Ben Ruhi Bey Nasılım
"Gördün mü hiç suyun yanmasını tuzda Gördüm ben bu yaşam boyu iniltiyi Büyük bahçelerin küçük içinde
Sonra gene çan sesleri. Durmayacak. Bir başladı mı bitmez. Bilirim. Sonra yatakta, gene bir o yandan öbür yana dönüş. Niçin bitti gaz? Tükenecek kadar uzun zaman aydınlattı mı beni? Sesler uyutmaz. Bunu bilirim. Uyutmayan seslerdir. Denizdesindir, demir atmışsındır, çalkantı vardır. Zincirlerin sesini duyarsın. Ses değildir. İnlemedir. Sanırsın insanlar ko-nuşuyor. Uyuyamazsın. Burda da çan sesleri. Belki uğuldayan kayalar. Yelin kayalara çarpan sesi. Gün doğsun, gün doğsun artık, dedim. Gün doğuşunun ilk ışınlarını görmek için, kalkıp odamın penceresinin kepenklerini açtım. Baktım lâpâ lâpâ kar yağıyor. Yerler çoktan kar tutmuş. Rüzgâr, esip esmediğini bilmediğim rüzgâr yatışmış. Ne zincir sesleri, ne çan sesleri, ne sis düdük-leri, ne insan sesleri. Ne de uyku gereksinmesi. Sırtıma battaniyeyi aldım. Yatağın ucuna iliştim. Kendi kendimle dertleşmeye başladım. Handiyse mutluydum.
Sayfa 85·Kitabı okudu
değerverdiğim her şeyden ayrı düşmeyi, yokluğun içinde bir başına bırakılmayı, tutunduğum ne varsa elimden kayıp gitmesini daha fazla kaldıracak gücüm yoktu. birisi penceresini açıp kafasını dışarı uzatsa boğazımı sıkan demir zincir biraz olsun gevşeyecekti.
Reklam
338 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.