"Ülkelerin kendi içlerinde ya da aralarında demokratik idealleri hayata geçirmeleri -ya da kanunları ifade edip uygulamaları- genellikle kendilerini ve başkalarını nasıl algıladıklarıyla biçimlenir. Bu algıları şekillendirense çoğu zaman sözcüklerin tanımlarıdır. Sözgelimi, eski Atina'da demokrasi gerçekten de doğrudan demokrasi idi; şehir devletindeki (polis) her yurttaş savaş ve barış meselelerinde oy hakkına sahipti. Doğrudan demokrasi, temsili demokrasinin aksine mükemmel bir idealdir. Ama o aynı demokrasi, kadınların, kölelerin ve yabancıların -onların tabiriyle 'barbarların' - yurttaş olmadıkları gerçeğine dayandırılmıştı."
Sayfa 19 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okuyor
Cezayir'e günün birinde gerçek demokrasi gelse bile ordunun topluma ve ülkeye vurduğu mührün izi uzun yıllar çıkmayacak gibi görünüyor.
Reklam
Zengin enerji kaynaklarına sahip olmalarına rağmen, de­mokrasi ve gelişme yolunda bir türlü mesafe alamayan ülkelere en iyi örnek, Ortadoğu'dur. Ortadoğu ülkeleri, bağımsızlıkları­nı kazandıktan sonra da sömürge anlayışına devam etmiş, oto­riter siyasi rejimlerle yönetildiklerinden demokratik yönetimi ve ekonomik başarıyı sağlayabilecek kurumlar oluşturamamış­tır.
Sayfa 148 - İnkılâp KitapeviKitabı okudu
1970 ile 2010 yılları arasında dünya üzerinde demokrasi ile yönetilen ülke sayısı, 45'ten 151'e çıktı. Ortadoğu hariç; Çin'den Afrika'ya, Avrupa'dan Güney Amerika'ya, diktatörlüklerin ve krallıkların yerini demokratik yönetimler aldı. Ancak 21. yüz­yılın ilk 10 yılında, demokrasiye geçen ülkelerin beşte biri, ya otoriter rejime döndü ya da demokratik kurumları erozyona uğradı. Çünkü demokrasi, sadece seçimlerde çoğunluğun ikti­darı belirlemesinden ibaret değildir. Demokrasi, hukuk ve çeşitli mekanizmalarla iktidarın uygulamalarını düzenleyen ve denetim altında tutan bir kurumlar silsilesidir.
Sayfa 147 - İnkılâp KitapeviKitabı okudu
"Halk, özgürlük, eşitlik ve demokrasi adına, ümmetçi, şeriatçı, ayrılıkçı, anamalcı, her türlü eğilim için sonsuz özgürlük isterken, bu ülkede halkçılık ve özgürlüğün temelini atmış olan Atatürk'ün ilkelerini savunanlarla hiçbir zaman anlaşamayacaklarını söyleyen kimi çok "çağcıl" düşünürlerimize bu insanların da "halk" olduğunu nasıl anlatacağız?"
Sayfa 16 - Yapı Kredi Yayınları E-KitapKitabı okuyor
İki yüzlü bir demagog değilseniz bir yandan fetihçiliği savunup diğer yandan demokrasi ve adaletten söz edemezsiniz.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.