Yunan’daki siyasi düşünce zenginliğini Roma’da aramak boşuna. Hukukun vatanı olan Roma’da siyasi kuramlara, devlet doktrinlerine önem verilmemiş. Romalılardaki yöneticilik içgüdüsü hukukla beslenmiş. Romalı pratik bir zekaya sahip. Bol bol siyaset adamı, konuşmacı, asker, yönetici çıkmış Roma’dan ama siyasi düşünceye katkıda bulunmuş düşünürlere pek rastlanmıyor. Ancak Polybius ve Cicero’yu sayabiliriz siyasi kuramcı olarak. Onların da bütün özelliği karma bir yönetimi savunmaları. “İktidar; kral, seçkinler, ve halk arasında bölüşülürse denge sağlanmış olur.” diyorlar. Monarşi, aristokrasi, demokrasi tek başlarına yozlaşmaya mahkum yönetimler onlara göre.
Sayfa 53 - Milenyum Yayınları, İstanbul, 2021Kitabı okudu
Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Kitabı okuyalı bir kaç ay oldu sanırım. Bu tür kitapları olaydan bağımsız yorumlamayı henüz pek bilmiyorum. Direkt felsefesini anlatmayı zamanla öğreneceğim sanırım :) O yüzden kitabı anlatırken düşüncelerimi de anlatmış olacağım.
Yaşları 6 ile 12 yaşlar arasında olan bir düzine çocuk uçak kazası sonrası bir adaya
<< Edebiyat hakikatların hayalle süslenmesidir. >> (s.13/78. Baskı)
Çok büyük ihtimalle, okumuş olanlarımızın bu kitapta altını çizdiği ilk cümle budur. Kitabı okuyup bitirdikten sonra yukarıdaki alıntıyı kendimce şöyle bir değiştirdim: "Bu roman hakikatlerin hayalle süslenmesidir." Eğer böyle değiştirerek okumasaydım,
Modern demokrasinin çamur atma yarışına sadece bizim için girdiklerine inanan var mı? Adayların kendisi buna inanıyor mu? Ne müthiş bir fedakârlık olurdu bu. Sempanzelerle çalışmak insanı ferahlatıyor: hepimizin özlediği dürüst siyasetçiler onlar.