YouTube kitap kanalımda Oğuz Atay'ın Tutunamayanlar kitabını yarım bırakmamak için neler yapabileceğinizi anlattım: ytbe.one/Q9SFqgGWSX4
Demek bir hevesle o herkesin konuştuğu Oğuz Atay'a Tutunamayanlar kitabıyla başladın ve seni hiç sarmadı? Hatta Tutunamayanlar kitabı sana çok ağır geldiği ve akıcı gelmediği için bir köşeye
YouTube kitap kanalımda Oğuz Atay'ın hayatı, bütün kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz:
ytbe.one/INZw0WFskak
"Hayatımın, başı ve sonu belliydi; hiç olmazsa ortasını kaçırmamalıydım." Tutunamayanlar, Oğuz Atay
"Oğuz Atay okumaya direkt Tutunamayanlar'dan mı başlanmalı? Tehlikeli
Bir Dinozorun Anıları
84 yıllık bir ömür.. Acısıyla, tatlısıyla..
Mine Urgan: Üniversitede öğretim üyesi, çocukluğunu Atatürk'ün çağında geçirmiş bir profesör. Ve darbelerin buhranlarını yaşadığı ömürünü, okuyucularıyla paylaşıyor. Tarihe bir nevi canlı tanıklık ediyor..
İhtiyarlar ne yaparlar? Eğer ruhsal bir çöküntü içindelerse
Değişim Sürecinde Türkiye
Reform, laiklik akımı, Rönesans hareketleri.. 18 yy Aydınlanma çağı.. Buhar makinesi seri üretim.. Birinci Dünya Savaşı... 1929 Dünya ekonomik krizi.. 20 yy sanayi kapitalazminin yükselişi.. İkinci Dünya savaşı.. Soğuk savaş dönemi ABD ile Rusya arasında kapitalizm ile sosyalizm mücadelesi.. Sovyetlerin
*
Cumhuriyetin en başarılı eserlerinden biridir tam bağımsız Köy Enstitüleri. Geçmişte başarıya ulaşmış, başarısı da kapatılmakla ödüllendirilmiştir. Çünkü; ülkemizde her başarının bir ödülü değil, cezası vardır.
*
Köy Enstitüleri açıldığı yıllarda değil de, kapandığı yıllardan sonra daha çok gündemde olmuş, her dönem geçmişe ait bir özlem, bir
Fakir Baykurt'u okumak benim için vefalı bir dostu anmak gibi bir şey.Üniversitede onunla ilgili bir ödev hazırlamıştım. Kızılay'da gezerken yerde yatan ikinci el kitaplar arasından
Tırpan 'ı alınca tanışıklıgımız başlamıştı.
Aylarca kendisi ile haşır neşir oldukça kişiliğine, duruşuna, eserlerine hayran
Orta Çağ köylüsünü mü, 1950’lerin Türk köylüsü ve köy yaşantısını mı okudum emin değilim. İnsan şaşıp kalıyor, nasıl yani, nasıl bu kadar kötü şartlar olabilir diyor. Eh şehirli için pek anormal bir yorum değil elbet. Annemiz babamız, onların anne ve babaları zaten bu yokluğu bir şekilde görmüştür. Yokluk derken, gerçekten yokluk.
Köy
Dün değil, önceki gün. Dün de bir günlük geride…
Karasu dedikçe, kaz dediniz, derin okuma dediniz, ben de kazdım da kazdım derin inceleme yaptım. Bu sebepten bu "derin okuma" fikrini ortaya ilk atan
Metin T. 'ye ithaf ediyorum bu incelemeyi.
Kazdıkça daha derine gittiği için mi nedir, Karasu'nun her kitabı
Çocukluktan beri TV ekranlarında haberlerde polis-öğrenci çatışması izliyoruz. Polisi savunan bir siyasi parti (muhtemelen iktidar), öğrenciyi savunan başka bir siyasi parti (muhtemelen muhalefet) mutlaka bulunur. Siyasi partiler kendi aralarında hararetli şekilde tartışır; yüce mecliste küfürler edilir, sandalyeler havada uçuşur, yumruk yumruğa
1960 darbesi gerçekte Demokrat Parti'nin Marshall yardımıyla başlayan Amerikan hegemonyasına girmiş ekonomi çerçevesine karşı asker-sivil aydınların yaptığı bir darbedir.