Bu kitabı bitirdiğimde, o kadar fanatikçe sevdim ki hemen bir inceleme yapmanın doğru olmadığına karar verdim. Biraz kitap hakkındaki fikirlerim demlensin istedim. Aradan yaklaşık 5 ay geçti ama ben bu kitabı hâlâ çok ama çok seviyorum.
Genelde kitaplarımı çizemem ben, ikinci el bile olsalar, bu kitabı çizmek durumunda kaldım. Çünkü çizdiğim
-Beni taciz ediyolar
-Hani burda sadece kitap severler vardı? Hani nezihti?
- Yeter artık!
1000k da bana mesaj atılmasından bıktım
-DM istemiyorum tüü
- Sapık var vs vs
🗣️ Abilerim ablalarım ben geldim.
Müjde İsviçreli değil, paraya kıydık Konyalı bilim insanı tarafından denendi onaylandı.
🔑Kurtuluşun anahtarı elimde 😎 evet yanlış duymadınız kurtuluşun anahtarı ben de 😉 okuyanlar okumayanlara iletsin.
İşte çarresizlerin çaresi ;
📩 MESAJ KISMINI KAPATMAYI TAVSİYE EDİYORUM. İznin olmayan kimse sana mesaj atamıyo🤯 ~"Ben niye bi şeyler yapmak zorundayım onlar değişsin"~ diyebilirsiniz ama demeyin 🤫
çünkü ikna, öğüt, kınama ve ifşa gibi yöntemlerle önüne geçmek mümkün değil malesef.
Neden mi? 😏
Güzel kardeşim laftan anlasalar 🧠 beyin kullanma yetileri olsa zaten yapmazlar. En güzeli ve garanti olanı hırsıza kızıp, ıslah olmasını beklemek yerine kapıyı içeriden kitlemek. Lütfen kapıyı açık bırakıp hırsız neden paramı çaldı? diye veryansın etmeyin. Akrep akrepliğini yapacak, insanoğlu tedbir almakla mükellef. Kapatın sizde kurtulun bizde kurtulalım bu iletilerden. Bığktıkkk yaağğğ
D&R da gezinirken tesadüfen denk geldim bu kitaba. Arka kapağındaki bir cümle dikkatimi çekti hemen. ”Hatırlamaya cesaretin var mı?”
Bilmem var mı?
Cümleler arasında gezinirken kendimi bulduğum, gizem dolu bir yolculuktu: Hatırlasana...
Eğer sizin de biraz cesaretiniz varsa kitap sizi de farklı bir serüvene taşımak için raflarda bekliyor.
Ne iyi bir eleştirmenim ne de derginin düzenli bir takipçisi.
Önceden gözüme kestirip, rafta görünce de dergiye atılan basit bir okurum.
Dergiyi ilk okuyuşum.Fakat bana göre dergi okumanın belirli kuralları vardır,kendime koyduğum kurallar.Mesela her yazı teker teker okunmadıkça o dergi okunmuş sayılmaz tıpkı bir kitap gibi.Bu kuralımı uygulamakta zaman zaman sıkıntı çektim.Eksik bir okuyucuyumdur belki de.
Derginin çıkarıldığı ayda okunması gerekli,kasım ayının dergisi aralığa taşınca bir şeyler yanlış,eksikmiş gibi hissediyorum.Bu yüzden 2 aylık süreli dergiler favorim.Zamana yaya yaya okuyabiliyorum.
İçime öykü aşkı aşıladı diyebilirim,metroda,ders aralarında azar azar okudum.
''Sanırım yaşantılar arasındaki boşluğu ya da kendi boşluklarımı doldurmak için.''
Kitap tahlilleri de oldukça keyifliydi,özgün cümlelerle bezenmişti.İllustrasyonları muhteşemdi.Beğendim, öyküye karşı merakınız olduğunu ölçmek istiyorsanız bi deneyin derim.
Not: Ayrıca derginin yayın yönetmeni
Aykut Ertuğrul'un da eşlik ettiği Trt2'de "Kelimeler ve Şeyler" programı var. Edebiyat severler için mahfil niteliği taşıyabilecek bir yer tavsiye ederim.