Nereye gidiyorlardı? İnsan nereye gittiğini bilir mi ki?
Nasıl karşılaşmışlardı? Herkes gibi, yani tesadüfen.
İnsanlar ön yargıların ya da yasaların kurbanı olabilirler. Fakat iki türlü yasa vardır: kimilerinde hiç şaşmaz bir hak tanırlık ve genellik bulunur. Ötekiler ise doğaya aykırıdırlar ve güçlerini bilgisizlikten ya da zamanın gereklerinden alırlar. Bu tür yasalar, onları çiğneyen suçluyu geçici olarak lekelese de zaman, bu lekeyi onların üstünden silip suçlandıranların ve içinde yaşadıkları ulusların üstüne, hem de hiç silinmemek üzere atar.
Sayfa 63Kitabı okuyor
Aynı zamanda hem bir şeyden yana hem de ona karşı olmak sizi üzerse hiçbir zaman mutlu olamazsınız.
Sayfa 62Kitabı okuyor
“Menippe, Jüpiter’e şöyle der: «Cevap vereceğin yerde yıldırımına başvuruyorsun, o halde haksızsın.”
"Ben kötü bir kişiyim, Tanrıdan korkacak yanım olmasaydı onunla savaşmazdım."
Yalnız konuşanlar için tehlike vardır, halbuki ben susuyorum.
Sayfa 70Kitabı okudu
Bu dünyada söylendiği gibi anlaşılmayan şeyden daha kötüsü yapılmış olarak kabul edilen şeyin neredeyse hiç yapılmamış olmasıdır.
Sayfa 51Kitabı okudu
Başka seçenek kaldı mı ki?
Birisi konuştuğu zaman dinlenmiyorsa, ya hiçbir şey düşünülmüyor yahut da başka şey düşünülüyor demektir.
Sayfa 48Kitabı okudu
Hmm, yine tanıdık.
Jacques ve efendisine en çok dokunan şey, yirmi kadar küstahın en güzel odalara yerleştikleri halde durmadan yerlerinin pek dar olduğunu söylemeleri, kamu hukukunun ve şatonun cephesindeki yazının aksine şatonun kendilerine miras kaldığını iddia etmeleri olmuştu. Bunlar para ile tuttukları bazı serserilerin yardımıyla, yine kendi hesaplarına çalışan diğer serserileri buna inandırmışlardı.
Sayfa 21Kitabı okudu
Aklımıza eseni yapıyoruz; buna da düşünce adını veriyoruz. Düşünerek hareket ettiğimizi söylesek de aslında iyi ve kötü aklımıza eseni yapıyoruz.
Sayfa 10Kitabı okudu
İnsan hayatının dörtte üçünü yapamayacağı şeyleri istemekle geçirir. Ve istemeden yapmakla.
Sayfa 252Kitabı okudu
Tasviri yapılan kişiler, onlarla karşılaştığınızda tanıyamayacağınız kadar az benzerler tasvirlerine. Bana olayları anlatın, konuşmaları olduğu gibi aktarın, böylece nasıl bir insandan bahsedildiğini anlamış olurum. Bir kelime, küçük bir jest bazen bana bütün bir şehir halkının gevezeliklerinden çok şey öğretmiştir.
Sayfa 246Kitabı okudu
Siz hiç çekinmeden öldürmek, çalmak, ihanet etmek kelimelerini açık açık söylersiniz de, sevişmeyi ancak dişlerinizin arasından mırıldanırsınız. Yoksa bu sözde ahlaksız sözleri ağzınıza mümkün olduğunca az aldığınız için onları daha az düşündüğünüzü mü sanıyorsunuz?
Sayfa 210Kitabı okudu
Karanlık insanın cesaretini kırmazsa onu daha atılgan kılar.
Sayfa 193Kitabı okudu