Kentin ortasında, turuncu zeminde çiçekler açmıştı siluetin. Kaç kere göz göze geldik hiç göremedin. Sandal yok, deniz uzak, çerçeve boş, Bir tek o şarkı çalıyor... Metin Erksan'ın aynasında, Müşfik Kenter'e döndüm bilemedin. Şiiri didik didik ettim eksik kalmasın diye resmin. Victor Navorski
Çevrilmiş Bir Yapıta Önsöz
Kaçış edebiyatı suçlaması ise yazarın umurunda bile değil. Kaçış sözcüğüne haksız yere olumsuz anlam yüklendiği görüşünde Tolkien: "Kendini hapiste bulan bir insan kalkıp evine gitmek istedi diye onu nasıl küçümseyebiliriz? Ya da, kaçamıyorsa bile duvarlar ve gardiyanlar dışında bir şeylerden söz etmesi suç mu? Mahkûm onu göremese de, dışarıdaki dünya hala gerçektir." Bir başka deyişle, hapisten kaçmakla kavgadan kaçmayı birbirine karıştırmamak gerek. Çünkü tıpkı Thoreau'nun inzivaya çekilmesi gibi, "gerçek Kaçış çoğu zaman iğrenme, Öfke, itham ve İsyan'la el ele gider". Her fantezi severin içten içe hissettiği gerçeği de en iyi Tolkien özetliyor: "Kaçış ihtimali en çok kimi telaşlandırır? Kimi olacak, gardiyanları!" Deniz Erksan, İstanbul 1991