Düşünüyorum da, Sanırım en büyük korkumuz olduğumuz gibi görünmek. Yumuşacık kalbimizin fark edilmesi, Naif yönlerimizin keşfedilmesi, Cesaretsizliğimizin anlaşılması, Korkularımızın paylaşılması Sanki zarar göreceğimizin en büyük işareti. Kabuklarımızın altında kendimizi saklamakta ne kadar da ustayız Ve ne kadar güçlü korunuyoruz,
ÇOK GÜZEL BİR AŞK HİKAYESİ KESİNLİKLE OKUNMALI.... Bir otobüs durağında karşılaşmışlardı ilk kez.... Biri tıpta okuyordu, öbürü mimarlıkta. O ilk karşılaşmadan sonra, bir kere, bir kere, bir kere daha karşılaşabilmek için, hep aynı saatte, aynı duraktan, aynı otobüse bindiler. Gençtiler, çok genç... Birbirileriyle konuşacak cesareti
Sayfa 190Kitabı okudu
Reklam
Sık sık başı ağrıyordu. Çok ders çalışmasına rağmen "anne çok çalışıyorum fakat unutuyorum" derdi. Bakkala birşeyler almaya gönderdiğimde ne alacağını unutuyordu. Not tutmaya başladı, not tutmasa unutuyorum diyordu. Keşke o zaman farkına varsaydım diye kendimi suçluyorum. Biz çok ders çalıştığı için belki zihni yoruluyor diye
Üzerinde ”EN GÜZELE” yazılı, altından bir elmayı, şölenin yapıldığı salonun ortasına bırakıverdi. Doğal olarak bütün tanrıçalar, bu elmaya sahip olmak istediklerinden uzun tartışmalar oldu. Sonunda üç büyük tanrıça dışında diğerleri çekildiler. Ama kudret tanrıçası Hera, zekâ tanrıçası Palas Athena ve Aşk tanrıçası Afrodit elmaya sahip olmakta
Deniz Eskisi
Üç kez seni seviyorum diyerek uyandım... ...Cumhuriyetin ilk günleri gibiydi yüzün. Kalktım sonra bir aşağı bir yukarı dolaştım Şiirler okudum şiirlerdeki yaşa geldim Karanfil sakız kokan soluğunu üstümde duydum. Eskitiyorum eskitiyorum kalıyor ne kadar güzel olduğun.
Bilinen Tarihin Bilinmeyen Yanları: Dünyayı Yöneten Rotschild Ailesi Gönderen: Aysal Bülent Ülkemizin neden bölünmesi isteniyor? Gazi Mustafa Kemal'in bildiği ve bizi uyardığı hitabenin ne anlama geldiği... Sağ-sol ayrımı, gerçekte de var mıdır? İşte bu soruların bir kısmının yanıtı; Bilinen Tarihin Bilinmeyen Yanları Hitler, dünya
Reklam
Üç kez seni seviyorum diye uyandım Tuttum sonra çiçeklerin suyunu değiştirdim Bir bulut başını almış gidiyordu görüyordum. Sabahın bir yerinden düşmüş gibiydi yüzün. Sokağı balkonları yarım kalmış bir şiiri teptim Sıkıldım yemekler yaptım kendime otlar kuruttum -Taflanım! diyordu bir ses duyuyordum. Cumhuriyetin ilk günleri gibiydi yüzün. Kalktım sonra bir aşağı bir yukarı dolaştım Şiirler okudum şiirlerdeki yaşa geldim Karanfil sakız kokan soluğunu üstümde duydum. Eskitiyorum eskitiyorum kalıyor ne kadar güzel olduğun.
208 syf.
10/10 puan verdi
Salinger’in ilk yazısı 1940 tarihinde yayınlanmış, son eseri “Hapworth” ise 1965 tarihinde yayınlanmıştır. 25 yılda yaklaşık otuz öykü ve bir roman yayımlamış, sonra da susmayı seçmiş bir yazardır. Daha sonra, Salinger, eser yayımlamayı kabul etmeyerek piyasa odaklı başarıyı kendi iradesiyle reddetmiştir. Salinger Çavdar Tarlasında Çocukları 1951
Çavdar Tarlasında Çocuklar
Çavdar Tarlasında ÇocuklarJ. D. Salinger · Yapı Kredi Yayınları · 202158,9bin okunma
183 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Bugüne kadar okuyup da idrakıma çarpmayan,parça tesiri ile ruhumu dağıtmayan bir AYTMATOV kitabı olmadı.O bir ruh çözücü,bir vicdan hızarı,Aytmatov bir dönüştürücü;Onu her okuduğumda,içimde hiçbirşey eskisi gibi kalmadı. "Yıldırım Sesli Manasçı" üç küçük romanın aynı kitapta biraraya getirilmiş hali.Üçünü de sevmekle beraber,"Yüz yüze",beni yine ters düz eden Aytmatov hikayelerinden biri oldu. Ülkeniz için girdiğiniz savaştan,ölümden korkup kaçar mıydınız?Köyde yolunuzu bekleyen ana,yar,evlat;mükafat mı derdi bu dönüşe,felaket mi?Saklanarak sürdürülen bir yaşam özgürlük müdür?Ölüme yürüten inanç mı ölüm getirir, kaçmanın verdiği utanç mı? Yalnızca roman kahramanlarını değil,okuyanı da araflara atan bir Cengiz AYTMATOV romanı.Artık bizimle aynı dünyada yaşamayan tüm Aytmatovlar'a selam olsun;okunsun,hep okunsun Onlar...
Yıldırım Sesli Manasçı - Yüzyüze - Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek
Yıldırım Sesli Manasçı - Yüzyüze - Deniz Kıyısında Koşan Ala KöpekCengiz Aytmatov · Ötüken Yayınları · 20101,421 okunma
752 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
752 sayfalık bu eser, Orta Çağ'daki Soyluların kendilerine gördükleri tüm hakları Tanrı'ya, İsa'ya ve Kilise'ye bağlamaları ve Kilisenin bu davranışları onaylamasını, köle ticareti ve kendilerinden olmayanı kafir ve lanetli ilan etmelerini okurken, Barselona'nın en ücra köşesine yolculuk yaptırıp, ö dönemin karanlık sokaklarında nefesimi tutarak
Deniz Katedrali
Deniz KatedraliIldefonso Falcones · Pegasus Yayınları · 2009188 okunma
Reklam
“Ayakkabılarım olmadığı için üzülürdüm, ta ki sokakta ayakları olmayan adamı görene kadar. “ Balzac İnsanların hayattan bitmek tükenmek bilmeyen beklentileri vardır. Ve karşılanan her beklenti yerini başka bir isteğe bırakır. Sonu gelmeyen isteklerimiz bizi tatminkâr olmayan ve yetinmeyi bilmeyen bireyler haline getirir. Bu da zorluklarla dolu
997 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.