Giriş cümlesi kitabın özeti gibi . "Hayatımı mahvettim." yani Orhan içimi şişirdi de şişirdi . Mor mürekkep detayı var. Firdevs'in mektubunu mor mürekkeple yazması tesadüf olmasa gerek .
Melankolik, hasta, bohem, acıların kadını Firdevs. Yani Orhan'a bakıp nasıl böyle bir kadının peşine düştü dedim, Firdevs'e bakıp
Ekim 1962'de Kamil, Muaz, Faruk Ebu Şakir ve Muhammed Hamza küçük bir "Volkswagen" arabayla İsrail-Suriye sınır bölgesine yola çıktılar. İlk durakları Kuneytra'daki sınır ana karargahıydı. Muaz ve karargahtaki bir subay, Kamil'e bölge haritası üzerinden sahadaki durumu özetledi. Muaz ayrıca Kuneytra'da yapılması
Ralph Waldo Emerson, felsefe yazıları, hikaye ve şiir yazan birisi. Dindar ama gelenek savunucusu ve dogmatist değil. Açık görüşlü bir insan. Hinduların kutsal kitabi Vedalara ve Kuran'a yabancı değil, onlardan da bilgelik ve hakikat devşirmeye çalışmış İncil, Tevrat ve Zebur'dan yaptığı kadar. Tam kafama göre bir insan. İnsanlara
_Türk olarak arabistan'a gidiyorsun. İnsanlar seni Türkçe selamlıyor; camilerden her gün Türkçe dualar yükseliyor; senin toprağını kutsal kabul edip senin gibi giyinmeye, düşünmeye ve konuşmaya çalışıyorlar. Yerde Türkçe bir yazı, örneğin Türk malı bir çikolatanın ambalajını görünce öpüp yerden alıyorlar. Okullarında senin tarihin,
Deniz Feneri'ne aşık olmuş bir okuyucu olarak büyük beklentilerle başladım Mrs.Dalloway'e.
Beklediğim kadar da vardı aslında ancak ben ruhen böylesine bir eseri kaldırmaya hazır değildim. Keyif almama nedenim ruh halimken şimdi gidip puan vermek doğru olmaz.
Virginia Woolf'un ne kadar zeki bir yazar olduğunu anlatmama gerek yok, bu eserle de kanıtlamış bunu yeniden. Kurduğu her cümleyi oturup saatlerce analiz edebiliriz belki de ve eminim çokça anlam çıkar. Böylesine büyük bir yazarı okumak için gerçekten hazır olmak gerek. Deniz Feneri'ni okurken hazırdım, bu eserde değildim.
Kısa olabilir kitap ama öyle kolay yutulacak lokma değiller. 5 günde bitirdim her ne kadar yeni okuyorum konumuna getirsem de kitabı.
Edebiyatın zirvesidir Virginia Woolf. Herkes en az bir kere okumalıdır onu... Anlamaya çalışmalıdır diyorum.
Kitapla kalın, iyi bakın kendinize.
Adeline’ın Peşinde kitabı gibi yazar bu kitabı da gerilim - romantizm tarzında yazmış. Öncelikle şunu söylemek isterim ki, Adeline kitabındaki gibi bu kitapta da akılda kalıcı karakterler yaratmış. Yazarın bu yönünün hakkını vermek lazım, ikincil karakterler bile insanın aklında yer ediniyor.
Sawyer, bir kaçak. İnsanları daha doğrusu erkekleri
Son nefeste yanında olmak istediğimiz
Belki ana, belki evlat, belki de yardı
Daha yapacağın çok şey vardı belki yarın
Ama herşey buraya kadardı,
Ve ömür denilen şey deli gönüle dardı
Seçme şansımız olsa, seçerdik elbet
Çünkü ölümün bile güzeli vardı.
Son basamaklarıydı bunlar artık hayatın
Aynaya her bakışta bir yaş daha yaşlanırdın
Azraille pazarlık zordu
Deli gençliğin hayali gözlerinin önünde durdu
Ve ağar işiten kulaklarında duyduğun tek şey
Aheste bir kemancının çaldığı
Sultaniyegah sirto oldu