Güzelliğin de şöyle bir bedeli vardı; hayatı donduruyordu....
… sanki acılarla dolu bir dünyada mutlu olmak, bir insanın işleyebileceği en alçak suçmuş gibi.
Sultaniyegah Sirto
Son nefeste yanında olmak istediğimiz Belki ana, belki evlat, belki de yardı Daha yapacağın çok şey vardı belki yarın Ama herşey buraya kadardı, Ve ömür denilen şey deli gönüle dardı Seçme şansımız olsa, seçerdik elbet Çünkü ölümün bile güzeli vardı. Son basamaklarıydı bunlar artık hayatın Aynaya her bakışta bir yaş daha yaşlanırdın Azraille pazarlık zordu Deli gençliğin hayali gözlerinin önünde durdu Ve ağar işiten kulaklarında duyduğun tek şey Aheste bir kemancının çaldığı Sultaniyegah sirto oldu
Reklam
BENEKLİ KURDELA Karnım doyunca, eski defterleri karıştırdım. Sekiz yıldan beri dostum olan Sherlock Holmes’un yöntemlerini incelemekteyim. Notlarıma göz gezdirdiğim zaman, olağanüstü yetmiş meseleye rastlıyorum. Feci, komik, acayip olanları var, ama hiç biri sıradan, basit değil. Sebebi meydanda, Holmes herhangi bir işle uğraşmaz, o para
Dünyada aslında iki ırk vardır. Dolandırılanlar ve tecavüz edilenler. Beyazlar dolandırılır. Onun dışındaki renklerinse ırzına geçilir, aynı beyazlar tarafından. Küçük boyutlu dolandırıcılıklar, ülkenin kadınlarından yeraltı ve yer üstü zenginliklerine kadar her şeyine sahip beyazların göz yummak zorunda kaldıkları bir durumdur.
Baba
Boby (Cecilia'nin babasi) onun arkadaşi olmak istemişti, oysa Cecilia'nin bir dosttan cok, babaya ihtiyaci vardi
Eli Cohen'in Suriye'deki aşk hayatı ve Arap Sosyetesi
Ekim 1962'de Kamil, Muaz, Faruk Ebu Şakir ve Muham­med Hamza küçük bir "Volkswagen" arabayla İsrail-Suriye sınır bölgesine yola çıktılar. İlk durakları Kuneytra'daki sınır ana ka­rargahıydı. Muaz ve karargahtaki bir subay, Kamil'e bölge haritası üzerinden sahadaki durumu özetledi. Muaz ayrıca Kuneytra'da yapılması