95 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 33 hours
AŞK olsun sana çocuk!
Hafta sonu okumak için kitaplığımı karıştırırken karşıma
Deniz Gezmiş
Deniz Gezmiş
çıktı. Aslında okunmayı bekleyen çok kitabım var ama benim amacım hafta sonu için okuyacağım bir kitap bulmaktı. Malum 1 Eylül'de okuma etkinliği başlıyor.
Deniz Gezmiş
Deniz Gezmiş
, kitapların arasında sıkışmış mahsun mahsun bana bakıyordu, 'neden hala beni okumuyorsun?' der gibi. Ne zaman almışım
Deniz Gezmiş
Deniz GezmişBirol Öztürk · Serüven Kitap · 2010309 okunma
Deniz Gezmiş
Ve ben 24 yaşındayken kendimi Türkiye'nin bağımsızlığına armağan etmekten onur duyuyorum. Bu bağımsızlık düşüncesini mezara kadar götüreceğiz. Deniz Gezmiş 🙏 Yusuf Arslan Hüseyin İnan youtu.be/pFh37j_nerQ
Reklam
Deniz,Yusuf,Hüseyin anısına...
eskimiş potinleriyle dünyaya meydan okuyan genç yürekler yağlı urganla tanışmıştır bir şafak vakti...
190 syf.
9/10 puan verdi
İNCELEME DEĞİL YORUMLAMA; Nerede kendini bilmez çocuklar Bir sabah öylece çekip gittiler Çınladı alkışlar kör sokaklarda Yankısı kime kaldı Deniz koydum adını
Deniz Gezmiş Anlatıyor
Deniz Gezmiş AnlatıyorErdal Öz · Cem Yayınevi · 1976422 okunma
388 syf.
10/10 puan verdi
Ağaçlar Çiçekteydi
Ahmet Say, kimilerimizin gayet yakından bilip, takip ettiği, birçoğumuzun ise henüz tanışmadığı, pek aşina olmadığımız bir isim ki ben ikinci kategoriye giriyorum. Ve bunun ayıbını tüm kalbimle kabulleniyorum. "Ağaçlar Çiçekteydi", Ahmet Say'ın otobiyografik ve anı düzleminde kaleme aldığı ancak bunlara paralel olarak dönemin politik,
Ağaçlar Çiçekteydi
Ağaçlar ÇiçekteydiAhmet Say · Evrensel Basım Yayın · 201118 okunma
288 syf.
8/10 puan verdi
"İnsan ne zaman ölür, gülünün solduğu akşam." İşte böyle güzel bir sözle başlıyor kitap ve bu giriş bile ne kadar iyi bir kitabın sizi beklediğini gösteriyor. 1970 lı yıllar. Fikirlere tahammülün olmadığı, insanların sırf inandığı görüşler yüzünden hunharca öldürülüp, asit kuyularında faili meçhul edildiği, gencecik fidanların hapislere tıkılıp işkence gördüğü, asıldığı yıllar...Yazar Erdal Öz' de bu dönemi yaşamış biri olarak yazıyor Gülünün Solduğu Akşam ' ı. İçeride tanıyor Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Arslan ve daha nicelerini. Deniz Gezmiş ' e söz veriyor onların hikayesini yazacak ve gelecek nesillere okutacak. Kitabı hapishanede yazmaya başlıyor. Ama erken tahliye olması kitabı orada tamamlanmasına engel olmuş. Mahkumların ağzından dinliyor hikayelerini ve yazıyor. Olayların bizzat içinde olduğu için kitap oldukça samimi ve gerçekçi. Deniz Gezmiş' e verdiği sözünü tutuyor böyle başarılı bir kitap yazarak. Onların davalarının arkasındaki sağlam duruşları, ölüme giderken bile bunu haykırmaları, yüreklerinin büyüklüğü gerçekten okunmaya değer. Her kesimden insanın içini acıtacak, vicdanı varsa hüngür hüngür ağlatacak, belgesel şeklinde yazılmış bir anı kitabı. İnsanların görüşleri yüzünden bunları yaşamaları, gördükleri işkenceler o kadar ağırki gerçekten sistemi, adaleti sorgulamamak mümkün değil. Daha yazmak isteğim çok şey var ama uzatmanın da anlamı yok. Uzun lafın kısası okunmaya kesinlikle değer bir kitap...
Gülünün Solduğu Akşam
Gülünün Solduğu AkşamErdal Öz · Can Yayınları · 20216.6k okunma
Reklam
137 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 25 hours
Her Biri İçin Kesilen Nefesim: Yedi Asılmışlardan Doğan Ölümsüzlere
Bedenleri darağacına asılan insanların fikirleri de göklere asılır; oradan sessiz, sınırlandırılmamış bir ışık tutarlar bizlere. Bir yıldız olurlar, zamanı dolmayacak bir süper dev misali azametlidir her biri. Bu dünyaya ait olamayacak kadar pırıl pırıldır onlar, hayalini kurdukları başka dünyaların ışıklarını buraya da taşımak isterler; bu
Yedi Asılmışların Hikayesi
Yedi Asılmışların HikayesiLeonid Andreyev · Yar Yayınları · 2020215 okunma
216 syf.
·
Not rated
Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın 12 Mart döneminde tutuklanma, yargılanma ve asılmalarına giden süreci anlatıyor Nihat Behram. Kitabın son kısımlarında da mahkemenin verdiği idam hükmü ve davanın yeniden muhakeme edilmesine ilişkin birçok kişinin değerlendirmeleri yer alıyor. Kitabın dilinde, anlatımda bir sorun yok da anlatılanlar insanı karmakarışık yapıyor. 6 Mayıs 1972’ye götürüyor, Denizler’in asılmalarından önceki yaşananlara, 12 Mart darbe döneminde özgürlüklerin kısıtlandığı, baskının, tutuklamaların, işkencelerin olduğu, idam cezalarının sıradan bir ceza gibi uygulandığı bir döneme aynı zamanda. Böyle bir dönemde, önyargılı, olağanüstü bir mahkemede yargılama sonucunda verilen doğruluğunun sorgulanması gereken idam hükümlerinin gerçekleştirilmesi sırasında bile acımasızca davranan insanları gördükçe öfke duydum. En son aşamada ise yaşananların her anı beni çok duygulandırdı, içim sızladı. Mektuplarında ailelerine yazdıkları, babalarının onları toprağa verirken yaşadıkları, acılarına saygı göstermeyen insanlar… Daha önce bunları okumuş olmama rağmen. Onlar hem tutukluluk sürelerinde hem de ayakları zincirli halde hücrelerinden alınıp da darağacına götürülürken ve son nefeslerini verene kadar davalarından, dik duruşlarından asla vazgeçmediler. Onurlu ve yürekli bir şekilde gittiler… “Erdemleri rehberimiz; Anıları yolumuza ışık olsun…”
Darağacında Üç Fidan
Darağacında Üç FidanNihat Behram · Everest Yayınları · 201911.9k okunma
288 syf.
10/10 puan verdi
"DİŞ DEĞİL, TIRNAK DEĞİL, BİR MENDİL NİYE KANAR?.."
Bir çizik Bir çizik daha.. Yüreğin orta yerinde Üzerine tuz basılan.. Bir ilmek Bir ilmek daha.. Gençliğin en güzel çağında
Gülünün Solduğu Akşam
Gülünün Solduğu AkşamErdal Öz · Can Yayınları · 20216.6k okunma
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.