Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Ortadoğulu kadınlar" ya da "Müslüman kadınlar"ın popüler feminist tartışmaların konusu (ve elbette tarafı) olduklarını biliyoruz. Bu konuda Deniz Kandiyoti'nin (1997) bir eleştirisini hatırlamak uygun olur: "Müslüman toplumlardaki kadınlara ilişkin çalışmalar, devletin rolünü ve İslam'ın konumunun ne ölçüde devlet politikaları tarafından belirlendiğini gözardı etme eğilimindedir." Aslında Ortadoğulu (ya da Müslüman) kadınlara ve bu kadınların içinde yaşadıkları kültürlere ilişkin tartışmalar, Abu-Lughod'un bizi uyardığı gibi, kültürleri (burada "Ortadoğu kültürü" ya da "İslami kültür") homojen, kendi içinde tutarlı ve zaman dışı gerçeklikler olarak ele almanın örnekleri olarak da düşünülebilir.
Erkeklerin kadını bir muamma olarak görmelerine karşılık onu gerçekten anlamaya çalışmamasından yakınan Se­niha Hikmet de aslında erkekti; Enis Avni müstearını da kullanan Aka Gündüz'dü (1886-1958) kendisi. Neşriyatta beliren ilk kadın imzalarının birço­ğunun arkasında, gölge yazar olarak erkekler vardı. 1908'de İttihatçıların ka­dınlara yönelik Demet ve Mehasin (Güzellikler) dergilerini izleyen Kadın der­gisinin editörü de (Enis Avni) başyazarı da (İttihatçı liderlerden Cavit Bey) erkekti. Deniz Kandiyoti'nin (doğ. 1944) ortaya attığı erkek feminizmi tabi­ri boşuna değildir. Çağ dönümünün meseleleriyle boğuşan erkekler, içinden geçtikleri toplumsal ve politik değişimin kadını da içermesi gerektiğini gö­rüyor, düşünüyor, hissediyor, tasarladıkları yeni topluma uygun bir yeni ka­dının tasarımını ve hülyasını kuruyorlardı. Doğrudan doğruya kendi arzula­rının hülyasıydı bu aynı zamanda, kendilerine layık görerek özledikleri eş­ ve-arkadaş-kadın imgesiydi. İşte, böyle bir hülyanın sakini olarak gıyabında 'tasarlandığı' için, bir muammaydı kadın.
Sayfa 741 - İletişim Yayıncılık
Reklam
“Kadınlar alıştıkları işleri üstlenmeyi sürdürürken işsiz erkekler aylaklığa devam eder. Benzer gözlemler, zanaatle uğraşan, özellikle halıcılığın yaygın olduğu köylerde de yapılabilir. Güneybatı Anadolu’nun pek çok köyünde, kadınların uğraşı olan tam zamanlı, yoğun halı dokumacılığı, köy ekonomisini ayakta tutar; erkekler ise turizm, balıkçılık, süngercilik ve küçük ticari işlerden düzensiz ve mevsimlik bir gelir elde ederler. Tipik olarak, kadınlar ihtiyaç zamanında erkek işi olarak görülen işleri üstlenebilirken, bunun tersi hiçbir zaman söz konusu olmaz.”
''İslami düzen iki tehditle karşı karşıyadır: dışarıdaki kafir ve içerideki kadın.''
Sayfa 148 - Metis Yayınları, F.Mernissi, Beyond the Veil:43Kitabı okudu
Suçluluk ve Utanç
Yüz yüze ilişkilerin daha gevşek olduğu toplumlarda dürtü denetimi daha çok içselleştirilmiş ''suçluluk'' duygularına dayanır. ''Utanç'' mekanizmaları ise daha çok aralarında sıkı etkileşim olan grup üyelerinin belirlediği yaptırımlara bağlıdır. Bu anlamda ''örtünme'' sistemi toplumsal denetimi sağlamada suçluluk mekanizmalarından daha çok açıkça utanç mekanizmalarına dayanır.
Sayfa 81 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Ataerkil Pazarlık
Ensest süreci yaşayan ailelerde kadınların sessizliğinin Deniz Kandiyoti’nin (1988) sağtadığı “ataerkil pazarlık” kavramını hatırlattığı da söylenebilir. Kadınlar ataerkil ve erkeklikte çeşitli durumlarda pazarlık ederek kendileri için en uygun konumu korumaya çalışırlar. Kandiyoti kadınların korunma, anne olma gibi değer verilen rollere karşılık, özgürlüklerinden vazgeçerek patriyarkal sözleşmenin altına imza attığını belirtir. Bu sözleşmenin şartları ve kadınlar üzerindeki baskı o kadar zorlayıcıdır ki, çocuklarının beden ve ruh bütünlüğünü ve yetişkin hayatını tehdit eden ensest gibi durumlarda bile sözleşmeyi feshedemeyebilir. Kandiyoti’ye göre bu durum kadınların varolan sistemi bir kez daha içselleştirip sürdürmelerine yarasa da, kadının bir manevra alanının mevcut olduğuna ve boyun eğmediğine işaret etmektedir. Ancak böyle bir pazarlıkta temel hedef çocuğun yararı değil ataerkillik içerisinde bir biçimde ayakta kalabilmek olduğu gözardı edilmemelidir. Bu açıdan bakıldığında ensest durumunda bu pazarlığı yapan annenin aileyi bir arada tutabilme, olayı arkada bırakma, varlığını yine o ailenin muteber üyesi olarak sürdürme gücünü hedeflediğini söyleyebiliriz.
Sayfa 30 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Deniz Kandiyoti bundan on yıl önce bu konuda ki eksiklikten yakınıyordu Ataerkilliğin anlaşılabilmesi için merkezi bir konumu olan erkek kimliklerinin sorgulanması konusunda bugüne kadar sistemli hiçbir çalışma yapılmamış olması açıklaması zor bir olgudur
...evlilik ve aile, devlet yasalarının güçlü bir direnmeyle karşılaştıkları bir alan oluşturmaktadır ve söz konusu yasalarla, yerel ataerkil çıkarların çatışması durumunda, yasaların uygulanmasında fazla ısrarlı olunmadığına tanık olunur. ....
Çok sayıda kadının evli ya erkeklerin vesayeti altında, bu nedenle de korunmuş ve saygıdeğer ya da korunmasız ve bu yüzden de "hafif meşrep" sayıldığı bir kültürde kimliklerin yönlendirilmesi ciddi sorunlar içermektedir.
Sayfa 236 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Osmanlı ataerkilliğinin belli yönlerini özgün Türk törelerinin yozlaşması olarak mahkum ederek (çok kanlılık ve kadınların kapatılması gibi) yeni bir söylem yarattı. Cumhuriyet, kadınların özgürleşmesine ilişkin bu yaklaşımı resmi devlet ideolojisinin bir unsuru olarak benimsedi.
Sayfa 236 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Yüzyıl dönümünde Osmanlı aile törelerine ilişkin tartışma edebiyatı, tek bir esas kurbanı, yani kadını ortaya çıkarmış gibi görünü­yor.
Sayfa 230 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Her şeyden çok arzu nesnesi olan gençlik ve güzelliktir; aşık olunan kimse çok güçlü ve ele geçmez olarak resmedilir.
Sayfa 218 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Üzerinde çocuklarıyla ve kendi arzu ettikleri sevgi ve ilgiyi çalan hırsızlar olarak gördükleri oğullarıyla girdikleri rekabetin yüzeydeki dışavurumu olabilir.
Sayfa 214 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Oğlanın erkekliğin diğer çeşitleriyle yüzleşmesi de aynı derecede önemlidir; böylece erkekler hamamında, yetişkin erkekler dünyasında acemi bir erkek olarak yapılamr; burada da gene bedenselliğin önemi dikkati çeker.
Sayfa 209 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Erkekler hamammageçiş aynı zamanda yetişkin erkeklerin dünyasına ani ve kesin bir giriş, Müslüman toplumlardaki kurumlaşmış cinsiyet aynmının hayata geçirilişi demektir.
Sayfa 208 - Metis YayınlarıKitabı okudu
351 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.