Aşırı öfkeli, melankolik, hayata tutunamamış Elyas ardında kötücül bir ruhla Berlin sokaklarında hayatın ve aşkın anlamını aramaya çıkar. Deniz Utlu, Savrulanlar’da hayata boş vermiş Elyas’ın ve dostlarının, aşkların, birinci, ikinci kuşağın, yıkılan duvarın, yıkılan hayallerin, yakılan hayatların, yıkılmayan “öteki”liğin hikâyesini anlatıyor, çarpıcı bir dille...ben çok etkilendim kitabı okurken okadar sürükleyiciydiki 192 sayfa az bile olmuş diyebilirim...