Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
O gün bugündür...
Gençlik, tam ve gerçek bir demokrasi yaratma yolundadır.Gençlik, köylülerin özgür toprak sahibi vatandaşlar olduğu, işçilerin sendika ve sosyal örgüt haklarının bulunduğu, bütün halkımızın okuma yazma bildiği, hayat şartlarını garanti altında olduğu, herkese söz ve yayın, gösteri ve benzerleri gibi hakların verildiği bir demokrasi istemektedir
Sayfa 187
128 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Insanların özgün tarafları yaptıkları işlerde ortaya çıkar. Lovecraft'ın dilindeki bu canlılik ve akıcılığın sebebi, kendini bir fikre yakın hissettiği zaman onu uygulamaya koymasıdır. Bu diğer bir çok insanin yaomayı isteyip de yapamadığı şeydir. Bu nedenle oldukça değerlidir. Lovecraft pek çok yazar gibi çocukluk yıllarında okuma ve
Tuhaf Kurgu Yazmak Üzerine Notlar
Tuhaf Kurgu Yazmak Üzerine NotlarH. P. Lovecraft · Laputa Kitap · 201941 okunma
Reklam
sonbahar
Fânî ömür biter, bir uzun sonbahâr olur. Yaprak, çiçek ve kuş dağılır, târümâr olur. Mevsim boyunca kendini hissettirir vedâ; Artık bu dağdağayla uğuldar deniz ve dağ. Yazdan kalan ne varsa olurken haşır neşir; Günler hazinleşir, geceler uhrevîleşir; Teşrinlerin bu hüznü geçer tâ iliklere. Anlar ki yolcu, yol görünür serviliklere. Dünyânın ufku, gözlere gittikçe târ olur, Her gün sürüklenip yaşamak rûha bâr olur. İnsan duyar yerin dile gelmiş sükûtunu; Bir başka mûsıkîye geçiş farzeder bunu; Teslîm olunca va'desi gelmiş zevâline, Benzer cihâna gelmeden evvelki hâline. Yaprak nasıl düşerse akıp kaybolan suya, Ruh öyle yollanır uyanılmaz bir uykuya, Duymaz bu ânda taş gibi kalbinde bir sızı: Farketmez anne toprak ölüm mâceramızı
"Toprak denize dönüşüyor, evet hür oluyor."
Sayfa 78 - Vakıfbank KültürKitabı okudu
Ben meşrûiyyetini NATO'ya ve CENTO'ya bağlılıkta arayan ve elhak bulan 27 Mayıs 1960 sonrasında, biri sosyalizm, diğeri İslâm olmak üzere iki heyelân gördüm. Her ikisiyle de, her ikisi içinde de toz toprak içinde sürüklenmekten heyecan duymakla kalmadım, bu heyelânlara kapılmanın zevkini de çıkardım. Zira bu heyelânlardan ilki milletimize sınıf meselesinin her kıyısını, her köşesini öğretesiydi. Avrupa tarihi içinde tezahür etmiş sosyal sınıfların Türkiye bünyesinde hangi tesirler uyandırdığını sosyalizmin yarattığı heyelâna kapılmadan öğrenmek, kavramak imkânsızdı. İkinci heyelân ise kimlik, hüviyet, şahsiyet karakter konularında milletimize çıkış yolunu gösteresiydi. Eğer bir kişi siyasî İslâm'ın yarattığı heyelâna kapılmadıysa bu toprakları kültürel bir yükselişin beklediğini hangi vasıtayla fark edecekti? Gelin görün ki, heyelânlar fayda vermedi. İmkânlar, tefrik kaabiliyetleri bozuk para gibi harcandı. Gerçi gerek sosyalizm ve gerekse (siyasî) İslâm heyelânı neticede ortaya bozuk paradan başka bir şey de çıkarmamıştı. Olan biten sonunda, geçirilen acı tecrübe sebebiyle Türk gemisi karaya oturmadı, Türkler sıfırı tüketmedi; ama deniz bitti, gören gördü ki, Türklerin Türk vasfına liyakat kesbetmelerinden başka bir imkânları kalmamıştır; Türk ile gâvur arasındaki farktan başka hiçbir farka istinaden Türkiye lehine hiçbir iş görülemeyecektir.
18 AY - 211 KİTAP
Haziran ayını 8 kitapla tamamlamış bulunuyorum. #Tavsiyeniteliğinde okuduğum kitapları bırakmak istiyorum. Herkese keyifli okumalar dilerim😊 (En alta geçen 17 ayın kitaplarını da bırakacağım. Yorum, fikir ve düşüncesini merak ettiğiniz kitapları sorabilirsiniz.) HAZİRAN AYI 1-)Şiirler(Ahmet Muhip Dıranas) 2-)Kağıt Helva(Elif Şafak) 3-)Kurt
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.