A-Cezalandırmada Hâkim Prensipler
1-Cezâ, suçu önleyici mahiyette olmalıdır. Ağır suçlar için hafif cezaların verilmesi, bu maksadı bertaraf eder. Bu sebeple İslâm hukukunda, bilhassa bazı mühim suçlar için ağır cezâlar konulmuştur. Vâkıa bu cezaların tatbiki son derece zor şartlara bağlanmıştır ve İslâm tarihinde de nâdir infaz olunmuştur. Ancak cezaların ağırlığı, bahis mevzuu
Sevdiklerimizin ruhlarında oluşan anlık değişimleri, duygu sıçramalarını, her zaman çok da belirli nedenlere bağlı olmayan yakınlaşmalarını ve uzaklaşmalarını, bilinçlerinin alt kısımlarındaki ulaşılmaz bölgelere saklanmış arzularının değişik biçimlerde ve beklenilmeyen zamanlarda ortaya çıkışını izleyebilseydik, herhalde sakin bir denizde suların arasından aniden yükselen bir canavarı gördüğünde zavalı bir balıkçının hissedeceği korkuyu ve şaşkınlığı hissederdik. Ürkütürlerdi bizi. Hiçbir zaman başka bir insanı, o insan en yakınımız olsa bile, tümüyle tanıyamayacağımızı, iki insanın arasında daima görülemez karanlık alanların bulunacağını, iki insanın asla tam anlamıyla bütünleşemeyeceğini, kimseye kendimizi bütün açıklığımızla gösteremeyeceğimiz gibi kimsenin de kendisini bize bütün açıklığıyla gösteremeyeceğini fark edip, kendimizi bu dünyada yapayalnız hisseder, yüzünü gördüğümüz, sesini duyduğumuz, günlerce, aylarca, hatta yıllarca konuştuğumuz, birlikte en gizli zevkleri paylaştığımız birinin nasıl olup da bize yabancı olabildiğini anlayamamanın çaresizliğini yaşardık. Bütün bunları bilebilseydik, en sevdiklerimize bile, en kısa ayrılıktan sonra dahi 'kimsin sen' diye sorma ihtiyacını hissederdik.
Reklam
132 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
#Okudum #KitapYorum #Şale #ŞaleKöse #İkinciAdamYayınları #Roman #132Sayfa #Papatyakitaplığı
Şale
ŞaleŞale Köse · İkinci Adam Yayınları · 20232 okunma
304 syf.
·
Puan vermedi
·
26 saatte okudu
Deniz dalgalarının fısıldadığı bir sır, kimliği bilinmeyen bir bebek ve onu evlat edinen bir aile... Jules Verne'in "Cynthia'nın Yetimi" romanı, Erik Hersebom'un gizemli geçmişine ve kökenlerini bulmak için çıktığı macera dolu yolculuğa odaklanıyor. Erik, her zaman ailenin geri kalanından farklı olduğunu hissetmiştir. Farklı görünüşü, garip rüyaları ve bilinmeyen bir dilde mırıldanmaları, onu diğerlerinden ayırır. Kasabaya gelen gizemli bir yabancı ve Doktor Schwaryencrona'nın sorgulamalarıyla Erik'in geçmişi gün yüzüne çıkar. O, denizde bulunmuş ve evlat edinilmiş bir yetimdir! Gerçek kimliğini ve ailesini bulmak için Erik, bilinmeyene doğru bir yolculuğa atılır. Bu yolculuk onu, sırlarla dolu bir gemiye, gizemli bir adaya ve fantastik deniz canlılarıyla dolu bir okyanusa sürükler. Erik, her adımda geçmişine dair yeni ipuçları bulurken, aynı zamanda tehlikelerle de karşı karşıya kalır. "Cynthia'nın Yetimi", Jules Verne'in fantastik ve gizem dolu tarzını yansıtan sürükleyici bir roman. Erik'in macera dolu yolculuğu okurları sayfalara kilitlerken, kimlik ve aile gibi kavramlar da sorgulanmaya açılıyor. Gizemli bir atmosfer, fantastik öğeler ve sürükleyici bir hikaye arayan okurlar için "Cynthia'nın Yetimi" ideal bir seçim.
Cynthia'nın Yetimi
Cynthia'nın YetimiJules Verne · Alfa Yayınları · 20233 okunma
Kendimi yengeç gibi hissediyorum. yengeçler denizde yaşar ama yüzemez. Ben de nefes alabiliyorum ama dünyaya bir türlü ayak uyduramadım sanırım.
112 syf.
·
Puan vermedi
Kendimi yengeç gibi hissediyorum. yengeçler denizde yaşar ama yüzemez. Ben de nefes alabiliyorum ama dünyaya bir türlü ayak uyduramadım sanırım.
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019111bin okunma
Reklam
Kendimi yengeç gibi hissediyorum. yengeçler denizde yaşar ama yüzemez. Ben de nefes alabiliyorum ama dünyaya bir türlü ayak uyduramadım sanırım.
Kendimi yengeç gibi hissediyorum. yengeçler denizde yaşar ama yüzemez. Ben de nefes alabiliyorum ama dünyaya bir türlü ayak uyduramadım sanırım.
"Kendimi yengeç gibi hissediyorum. Yengeçler denizde yaşarlar ama yüzemezler. Ben de nefes alıyorum ama dünya denilen bu cehenneme bir türlü ayak uyduramadım"
Albert Camus
Yabancı bir denizde haritasız,pusulasız iz sürmeye çalışan bir yolcu gibiyim
Reklam
Allah yazdıysa bozsun'dan en güzel sahne
Önce sesin gelir aklıma Çaresiz kaldıkça hep seni düşünürüm Güzel olan, dolgun başaklardaki sarışın sevinçli Sonra cumartesi günleri gelir Sonra gökyüzü gelir hemen kurtulurum Bir yağmur yağsa da, beraber ıslansak. Kırk kere söyledim bir daha söylerim Savaşta ve barışta, karada ve denizde, Düşkünlükte ve esenlikte Zamanımız apayrı bize göre Yanyana olduk mu elele Aç kalsak ağlamayız biliyorum. İçim güvercinleri okşamış gibi rahat Sen yanımdayken ister istemez Geniş meydanlarda akşam üstleri Üstüste üç kere deniz, üç kere çınarlar. Sen yanımdayken ister istemez Uzak ırmakları hatırlıyorum. Arasıra düşmüyor değil aklıma Yabancı kadınların sıcaklığı Ama Allah bilir ya, ne saklıyayım Yanında ihtiyarlamak istiyorum…
Elinde ne krokisi ne de pusulası olan, yabancı bir denizde akıntıya kapılmış denizci gibiyim.
Söze örtü vurdular
yaşamış düşünmediği bir şeyi istemiş yaşamadığı bir şeyi görünmemiş görmüş içteki kıpırtıyı balık ve ot gibi denizde Işık sanki yabancı geliyordu sözler yalnızca dar sözler yalnızca geniş geliyordu ayrıntıdan dünyadan
Sege Yayın Birinci Basım : Ocak/Şubat-1992Kitabı okudu
Elinde ne krokisi ne de pusulası olan, yabancı bir denizde akıntıya kapılmış denizci gibiyim.
1.284 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.