Yalınayak bir çocuk koşuyor caddede
Buğdaysı sesiyle öğleyi ürpertiyor
Sarı duvar diplerinde köpekler uyuyan
Yağ kokularıyla baygınlaşan öğleyi titretip
Arnavut kaldırımlı sokaklara dalıyor.
Yanık yüzlü kısa saçlı
Çatlak topuklu bir çocuk
İncelemeye yazardan kıskandığım kendi içine çekilme ile başlamak istiyorum.
Şöyle gözlerimi kapatsam..
Tüm kalabalıktan uzağım.. Kalabalık derken sadece hayatımın her köşesine nüfus etmiş insan selinden bahsetmiyorum. Duygu kalabalığından, beynimi kemiren düşüncelerden, vicdanımdan, beni esir eden bana nefes aldırmayan her türlü histen..
Dalgaçatlamalarıyla yağlanan ve subuharından bir halkayı taç diye takan siyah pusukayalar yer yer su yüzüne çıkıyordu. Güneş deniz yüzeyini kemirip, edepsiz yazılarla kirletiyordu.
Sayfa 14 - Can Yayınları 1985 baskısı.Kitabı okudu