Unutmak mı, delisin,
Gitmesem de bekler orada deniz.
Gelirsem bilmelisin.
Benim beklememdir burada deniz.
Gitmek gibi geleceğim
Denizin delisine.
Delinin denizi gibi,
O ne kadar giderse.
Denizin delisi
Unutmak mı, delisin,
Gitmesem de bekler orada deniz.
Gelirsen bilmelisin.
Benim beklememdir burada deniz.
Gitmek gibi geleceğim
Denizin delisine.
Delinin delisi gibi,
O ne kadar giderse.
Butimar, bir kuş. Pers mitolojisinden dünyaya ve rüyaya uçan bir kuş. Denize aşık. Aşık olduğu için de dokunamıyor ona, alçalıp bir damlasını içemiyor. Hasret gideremiyor, vuslata eremiyor. Dokunursa, içerse denizin kuruyacağından korkuyor çünkü. Tıpkı sevgiliye dokunursa rüyanın bozulacağı gibi bir kaygıyla.
Roman bir rüya üzerine kurgulanmış Yusuf karakterinin hayat hikayesi ,Behzad ile olan dostlukları , Sarı Medresede ki günleri ,Butimara olan aşkı ve Simya ilmi yüzünden hayatını alt üst eden olaylar silsilesi
Bazen hayal bazen gerçek gibi ama sonu hüzünle biten bir roman...
Romanı okurken aklıma sürekli şu söz geldi;
İnsan ulaşamadığı her şeyin delisi
Ulaştığının nankörü olurmuş.
Sürükleyici ve çok etkilendiğim kitaplar arasında ki yerini aldı Butimar
Kaleminize ve yüreğinize sağlık Kaan Murat Yanık
DENİZİN DELİSİ
Unutmak mı, delisin,
Gitmesem de bekler orada deniz.
Gelirsem bilmelisin.
Benim beklememdir burada deniz.
Gitmek gibi geleceğim
Denizin delisine.
Delinin denizi gibi,
O ne kadar giderse.
DENİZİN DELİSİ
Unutmak mi, delisin, Gitmesem de bekler orada deniz. Gelirsem, bilmelisin Benim beklememdir burada deniz.
Gitmek gibi geleceğim Denizin delisine. Delinin denizi gibi O ne kadar giderse.
-Özdemir ASAF
Tamer Bey, gerçek İstanbullular baharın müjdecisi erguvanlara deliboynuz, baharın delisi de derler, hiç duydunuz ? Haksız da değiller. Erkenden uyan. Yapraktan önce dallarını sıvamacasına çiçeklerle donat, sonra uzunca bir süre çiçeklerini dökme."
"Belki de bahar delisi sadece erguvanlar değildir. Kimin içi bu mevsimde kıpır kıpır olmaz ki. Denizin bahar rengi, ılklıığı işler insanın içine. Boşuna şair:
'Nisan ayı mayıs ayları. Gevşer gönül yayları,' dememiş."
Unutmak mı, delisin,
Gitmesem de bekler orada deniz.
Gelirsem bilmelisin.
Benim beklememdir burada deniz.
Gitmek gibi geleceğim
Denizin delisine.
Delinin denizi gibi,
O ne kadar giderse.
Sebepsiz mutluluktur asıl mutluluk.
Hiç gerekçe aramayacaksın. İçinden gelecek o. Sıcak bir güç olarak. Denizin deniz, fesleğenin fesleğen, sardunyaların sardunya kokması, enginde bir vapur düdüğü, dalgacıkların sahili okşaması, uzakta havlayan kalın sesli bir köpek, hatta sıtma mücadelecilerinin asit feniği ile karışık hela kokusu, E-5'te motorunu gazlayan bir sürat delisi.
Hayatın nabzı bunlarda.
Bunu duymak, doğa ile ortak olmak. Öyle ariz amik bilincine vararak değil ha... Farkına bile varmadan.
Günü yaşamak, küçük harfli mutlulukların bir tespihi gibi. Fazlasını aramadan. Günü, düzayak hayatı, küçük harflerle yazılmış küçük, küçücük mutlulukları.
Unutmak mı, delisin,
Gitmesem de bekler orada deniz.
Gelirsem bilmelisin.
Benim beklememdir burada deniz.
Gitmek gibi geleceğim
Denizin delisine.
Delinin denizi gibi,
O ne kadar giderse.
Denizin Delisi
Unutmak mı, delisin,
Gitmesem de bekler orada deniz.
Gelirsem, bilmelisin
Benim beklememdir burada deniz.
Gitmek gibi geleceğim,
Denizin delisine.
Delinin denizi gibi,
O ne kadar giderse.
Denizin delisi
Unutmak mi,delisin,
gitmesem de bekler orda deniz.
Gelirsem bilmelisin.
Benim beklememdir burada deniz.
Gitmek gibi geleceğim,
Denizin delisine.
Delinin denizi gibi,
O ne kadar giderse.
"Aslında her okur, okuduğu esnada kendi kendinin okurudur. Yazarın eseri, okura sunduğu bir görme aygıtına benzer; okurun o kitap olmasa kendinde belki fark edemeyeceği şeyleri görmesini sağlar. Kitapta söylenenleri okurun kendinde tanıması, kitabın gerçekliğinin kanıtıdır..."
(Marcel Proust, Yakalanan Zaman, s. 218)
Bizleri pek çok