DENİZKABUKLUSU
O beni sahilden, kendimi gömdüğüm, sertleşmiş ıslak kumdan aldı,
elledi.
Ben, bana düşen acıyı da neşeyi de yaşamıştım, diye [düşündüydüm.
İçimdeki zayıf hayvan çok olmuştu öleli.
O beni sahilden...
Yani yoktu sedefimden başka şeyim.
Derin denizlerle, soğuk denizlerle
tuzla, dalgayla boğuştuydum ben, ve hayvanım çıkmıştı benden.
Kendi içine kıvrılmış, rüyasını unutmuş
soğuk taş değil miydim artık ben?
O bana bir rüya verdi, inanamadım.
(Bademin neşesi, dedi, al bak, dedi, kısacık, dedi.)
O benim sedefime elledi.
o beni sahilden, kendimi gömdüğüm, sertleşmiş ıslak kumdan aldı, elledi.
ben, bana düşen acıyı da neşeyi de yaşamıştım, diye düşündüydüm.
içimdeki zayıf hayvan çok olmuştu öleli.
o beni sahilden...
yani yoktu sedefimden başka şeyim.
derin denizlerle, soğuk denizlerle
tuzla, dalgayla boğuştuydum ben, ve hayvanım çıkmıştı benden.
kendi içine kıvrılmış, rüyasını unutmuş
soğuk taş değil miydim artık ben?
o bana bir rüya verdi, inanamadım.
(bademin neşesi, dedi, al bak, dedi, kısacık, dedi.)
o benim sedefime elledi
o beni sahilden, kendimi gömdüğüm, sertleşmiş ıslak kumdan aldı, elledi.
ben, bana düşen acıyı da neşeyi de yaşamıştım, diye düşündüydüm.
içimdeki zayıf hayvan çok olmuştu öleli.
o beni sahilden...
yani yoktu sedefimden başka şeyim.
derin denizlerle, soğuk denizlerle
tuzla, dalgayla boğuştuydum ben, ve hayvanım çıkmıştı benden.
kendi içine kıvrılmış, rüyasını unutmuş
soğuk taş değil miydim artık ben?
o bana bir rüya verdi, inanamadım.
(bademin neşesi, dedi, al bak, dedi, kısacık, dedi.)
o benim sedefime elledi.
O beni sahilden, kendimi gömdüğüm, sertleşmiş ıslak kumdan aldı, elledi.
Ben, bana düşen acıyı da neşeyi de yaşamıştım, diye [düşündüydüm.
İçimdeki zayıf hayvan çok olmuştu öleli.